3

29 0 0
                                    

Doreen, Annapolis'e bisiklet ile giden memurları izliyordu. Courtney ise küçük yaştaki yeğeninin akranlarıyla oyunlarını izliyordu. Güneşin bulutlar arasından yansıması ve geçen akşam ki yağmurdan kaynaklanan rutubet beraberinde temiz toprak kokusunu burunlarına getiriyordu.

Doreen ve Courtney genellikle böyle havalarda yan yana geliyor, piknik yapıyor, her beş dalgadan birinin üzerine sıçramasını bekliyorlardı.

Genellikle mahalle dedikoduları yapıyorlar veyahut edebiyat konuşuyorlardı fakat son dönemlerde artan kapitalizm furyası yüzünden siyaset sık sık ele alınıyordu. Kapitalizmi ele alan kişiler genellikle Komunistlerdi. Komunizm, Hegel teorileri ve Diyalektik düşünce mantığının birleşmesi ile oluşan bir ideolojiydi. Kelime anlamı Fransızcada "3.tabaka halk yığını" demekti.

Özellikle Fransa 1789 ihtilalinden beri yeni devrimlere ve ayaklanmalara tanık oluyordu. Fransadan çekilip Amerikaya gelen Yahudi bankerler, Amerikada olası bir komunizm dalgası için nöbet tutuyordu. Bu yüzdendir ki halkın şirketler ve patronlar hakkında konuşma imkanı yoktu. Devlet bunu direk komunistlikle benzeştiriyor ve ulusal muhafızlar tarafından tutuklatılıyordu. Bu durum öyle bir hal almıştı ki Doreen ve Courtney aralarında konuşurken bile kelimelerini düşünerek seçiyorlardı. Doreen her zamanki gibi New York hayallerini  ve gelecek ideallerini anlatıyordu.  Courtney, gelecek kaygısı taşıyan mavi gözlerin sahibi Doreen'e sordu:

+Peki ya evlenmek? yada sevmek neden karşı cinse karşı bir plan yapmıyorsun?

Sararan yüzü aniden bembeyaz olan Doreen hiddetli bir biçimde:

-Saçmalama Courtney ! İç savaşı gördün, yıllardır beraber yaşadığımız pis erkekler fırsattan istifade kadınları aşağıladı ve tecavüz etti. Herkes Antietam savaşında ölen 22 bin kişiden bahsederken neden tecavüze uğrayan ve teller ile kendini boğan binlerce kadından bahsetmedi! Babamın öldüğü andan itibaren hiçbir erkeğe iltimadım kalmadı anlamıyormusun ?

İşte aristokrat bir kadın. Savaşın genel kanunu olan yağmalama ve tecavüzleri kadın ırkına yapılan bir komplo gibi görüyor fakat tarlada çalışırken cebine attığı birkaç gram arpa yüzünden kırbaç cezalarına çarptırılan zenci köleleri onlara ayaklanmasına karşın, savaşın hatta insanoğlunun bir yükü cezası gibi görüyordu. Bu tip aristokrat kadınlar Geleceğinden başka birşey düşünmez hayatın realizmini aç kalana kadar tatmazdı.

Bembeyaz yüzü soğuğun etkisi ile kıpkırmızı olan Doreen, ani bir hisse kapındı, sahi! savaş sonrası hiçbir kez evlenmeyi dahi düşünmemişti. Ani bir boşluğa sürüklenen Doreen'i Courtney dürterek hayata döndürdü. Dooren'in hayatı artık böyle gidemezdi. Evlenmesi gerekliydi, Stirner ve Herlbert gibi ünlü filozofların hayranı olan Doreen, bu iki filozofun evliliğe dair görüşlerini akıla getiriyor ve artık yalnızlık yanlısı düşünceleri katı bir hal almaya başlıyordu. Erimiş buz kütlesi tekrar katılaşmıştı. Doreen, yüzü atışa hazır yay gibi gerilen Courtney'e

+ Artık sabrım taştı. Boş laflar ile ömrümü törpüleyemeyeceğim, diğer aristokrat kadınlar gibi güzelliğimi, hanımefendiliğimi ve palavralarımı kullanacağım ve zengin bir erkeği mest edeceğim.

Doreen'in her saniye fikirleri değişirken aynı zamanda Courtney'in yüzüde Doreen'in fikirleri ile beraber şekilden şekile giriyordu. Courtney:

-Ne olduda bir anda kararların değişti? Ne olduda bir anda bu kadar aristokratlaştın?

 O sırada vereceği yanıtı düşünürken denize taş atan Doreen:

+Artık ne ezilmek istiyorum ne de köpek gibi çalışmak. Hizmetçilerimin olduğu bir köşkte çocuklarıma dadıları ile bakmak istiyorum o kadar.

Sepetinden Fokaça ekmeği (İtalyan ekmeği) çıkaran Courtney, ağzındaki lokmayı dişleri ile öğüterek  ve kan kırmızısı dili ile dudaklarını temizleyerek sordu:

-Bunlar basit iş. Önemli olan koca bulabilmek! bak şu Maryland'e zengin mi kaldı !

Doreen, umutsuz bir biçimde:

+ Artık Maryland'de beni tutacak hiçbir şeyim kalmadı, paramız bitecek. Göç etmemiz lazım.

Göç deyince aklına Amerika haritası gelen Courtney, büyük bir merak ile:

-Peki ya nereye?

Bulutların arasından çarpan güneş bulutlardan kopmuş ve bağımsız bir bayrak gibi tepelerinde asılı kalmıştı.                                                                                                                                                                 Güneşin kızıl saçlarını okşadığı Doreen, Beyaz dişleri ile ekşi bir gülümsemeye tutulmuş ve Güneş gözlüğünü dantel oymalı çantasından arayan Courtney'e sırıtarak:

+New York'a!

Maryland PaşasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin