Selammmm... Bölüm kısa oldu farkındayım. Ama sadece bir açıklama bölümü olarak düşünelim. Başlıyoruz ...
Saçlarımı tarayıp at kuyruğu yaptım ve tamamdır.Nereye mi ? Tabi ki de okula gidiyorum. Ben Nida. Bugün lisedeki ilk günüm. Aslında memleketim Afyon ama burada (Konya'da) okul kazandım. Bu sebeple de geldim buraya. Ailem elbette ki Afyon'da hâlâ ama ablam ve eşi zaten burada yaşıyordu. Ki zaten Konya'ya alışıktım. Seviyorum ya burayı. Tam ben düşüncelere dalmışken bir telefon sesi. Ekranda "CanCan arıyor" yazıyor. Açtığım anda;
-Hadi be knk ağaç olduk burda.
+Geliyoruz CanCan.
Elbette ablamlarla kalmıyorum. Kyk'lar iyi ki var ya. Düşüncelerimden sıyrılmaya çalışırken Esra' ya ve Hülya' ya haber verdim ve aşağıya indik. Hemen bizimkilere sarıldık. Ee kolay değil iki gündür görüşmüyoruz. Bizimkiler mi? Hemen açıklıyorum.
Esra: Aynı yurtta, aynı odada kalıyoruz. Ki bizim gruptan can dostumdur. Aynı okuldayız fakat aynı sınıfta değiliz.
CanCan: Asıl ismi Can. Fakat ben ona CanCan diyorum. CanCan da bizden ama daha çok bir arkadaş değil de bir abi gibi benim için. Beni koruyup kollar. Aynı okul hatta aynı sınıftayız.
Hako: Asıl ismi Mehmet Hâkim. Fakat ben ona Hako diyorum. Hem ablamın eşinin yani eniştemin akrabası hem de bizim okuldan ve bizim gruptan. Zaten onun sayesinde bizim gruptakilerle tanıştım. Maalesef Hakoyla da aynı sınıfta değilim.
Hülya: Açıkçası Hako, CanCan ve Esra ile olduğum kadar samimi değilim ama Hülya da bizim gruptan, bizim okuldan. Ama onunla da aynı sınıfta Eren'in sevgilisidir kendisi. Aynı yurtta aynı odada kalıyoruz. Çok çekingen ve sessiz bir kızdır.
Eren: Hülyanın sevgilisi. Çok iyi, dürüst birisidir. Tam bir dosttur açıkçası. Bizim okulda
Tolga: Esra'nın sevgilisi.Bizim okuldan. O da aynı eren gibi tam bir dosttur.
Nida: Yani ben :) Afyonluyum fakat Konya'da okuyorum. Minyon tipliyim. Yüzmeye aşığım.
###Tanıştık ve başlıyoruz###
Hep birlikte okula yürürken çiftlerimiz el ele tutuşmuş önden ilerliyor , ben Hako ve CanCan da arkadan onları takip ediyorduk. Bir taraftan Hakonun saçmalıklarına gülüyor bir taraftan da bu dönemin nasıl geçeceğini merak ediyordum.
***
Bir süre sonra okula gelmiştik. Fakat o kadar kahkaha atıyorduk ki okulun bahçesine girince herkesin bize baktığını fark etmemiştik bile. Fark ettiğimiz anda da susmadık elbette. Okul binasının içerisine girince hepimiz dağılıp sınıflarımızın çantalarımızı bırakmaya gittik. Ben ve CanCan elbette yanyana oturacaktık. Bizim sınıfta bizim gruptan sadece ben ve CanCan vardı. Çantaları bırakıp önceden belirlediğimiz, okulun yan tarafında kalan, bahçe duvarının önünde toplandık. Tüm okulun bize bakmasındaki sebebi sonradan fark ettim. Sebep ise yanımdaki çocuğun ultra yakışıklı olmasıydı. CanCan'a dönüp;
- Dostum bu kadar yakışıklı olmak zorunda mısın ya? dedim.
+Allah vergisi işte ya ne yaparsın güzelim. Eğer benimle yemeğe falan çıkmak istiyorsan sekreterime söyle de en erken ne zamana randevu verebilir bir baksın.
- Yok beyefendi teşekkürler ukalalarla işim olmaz.
dememe karşılık kaçamak bir gülüş attı. Sonra da biz sohbet ederken o sinir bozucu, nefret verici, iğrenç sesi duyduk " Evet çocuklar toplanalım lütfen" bu sesi her öğrenci tanırdı elbette; Klasik, öğrencilerden nefret eden bayan öğretmen sesiydi bu. Hani şu kendini güzel göstermek için aynanın karşısında öğrencilerden fazla vakit geçirenler var ya hah tam onlardan işte.
Mecburen hepimiz sıraya geçtik. Alışılagelmiş müdür konuşmasını da dinledikten sonra sınıflara dağıldık. Derse o iğrenç sesli bayan hoca geldi yani şey şey şu boyacı hoca var ya o işte. Ne berbat bir başlangıç ya ilk dersimiz o nekbet kadınlaymış. İşte bir ton öğüt ve tanışma sonunda ders bitti. O sırada Esra mesaj attı "Kanka dersten çıkınca ara çok önemli"
Hoca sınıftan çıktığı an zaten sınıf boşaldı. CanCan da dışarı çıkalım dedi fakat Esra'yı arayacağım için ben kabul etmedim. Cancan da gitti sonra. Ben hemen Esra'yı aradım. Bu sırada öğretmen masasına oturup telefonun hoparlörünü açtım. İlk çalışta açtı zaten Esra da:)
-Alo
+Ne oldu kanka bu kadar önemli?
- Kanka çok yakışıklı bir hoca var. Şimdi bizim dersten çıktı. Lan çok yakışıklı. Bana, gel benle yat dese yatarım amq.
+Yemin et!!! Demek ki dehşetül vahşettir lan o!!!
(Derken bir kapı açılma sesi)
