Ali sabah ezanıyla birlikte uyandı. Banyoya gitti. Abdest aldı. Namaz kılacaktı. çocukluğundan beri bırakmadığı bir alışkanlıktı. Ezanın bitmesini bekledi. Ezan bittikten sonra namazına başladı. Secdeye alnını koyduğunda içi huzurla doldu.
Namazı bitmişti. Ellerini göğe açıp dua etmeye başladı.
-Rabbim! Sen her şeyi gören ve duyansın.. Her şeyi en iyi sen bilirsin. Yıllardır beklediğim sedefime kavuşturdun beni. Eğer bu iş hayırlıysa devamını da getir yarabbi.
Ali gözlerini kapatarak dua ederdi hep. Dindar bir ailesi olmamasına rağmen o içtenlikle kılardı namazını. Babasından çok dayak yemişti bu namaz uğruna. Alkolik babası Allah ın varlığını inkar ediyordu. Onun için tek tanrı vardı o da içki... Ali namaz kılmayı Sedefin dedesinden öğrenmişti. Hayal meyal hatırlıyordu hacı dedeyi. Herkes ona hacı dede derdi. gerçek ismini kimse bilmezdi.
Ali ayağa kalktı. Camın kenarına gitti. Hava Karanlığını hâla koruyordu. Ali camı açtı. Etrafta çok az araba vardı. Otelin tam önünde bir taksi durdu. Ali olanları camdan izliyordu. Elinde bavuluyla bir kız taksiye binmeye çalışıyordu. Kız yüzünü Alinin camına çevirdi. Aliyle gözgöze geldiler. Sedefti bu. Gidiyordu. Ali koşa koşa aşağıya indi. Sedefi bırakamazdı. Ona tam kavuşmuşken ondan ayrılamazdı.
Resepsiyona indiğinde artık her şey çok geçti. Görevli adam Ali ye bir anahtar uzattı.
-Giden bayanının odasının anahtarı efendim. Odasında size ait bir şey varmış.
Ali anahtarı aldı. Canından can gitmişti sanki. Ağlıyordu. Kimseden utanmadan...
Sedefin odasına girdi. Her şey yerli yerindeydi. Yatagın üzerinde zarfa koyulmamış bir kağıt gördü. Yatağa oturdu. Mektubun ilk satırı "Özür dilerim " ile başlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİMLE YAN~
RomansaYıllar önce terkettiği şehre dönen ve çocukluk aşkını kavuşan genç bir kızdır Sedef..