Arkadaşlar çok üzgünüm. Sizi çok beklettim. Maslesef telefonum arızalandı. Hikayeyi yazabileceğim başka bir yerde yoktu. Ben de mağdurum aylardır telefonsuzum. Şimdi idareten bir telefon aldım. Hikayemi buradan yazacağım. Sizleri çok seviyor ve hepinizden tekrar özür diliyorum. İyi okumalar✨.
.................
Bütün gece uyuyamadım. Sabahki konuşmayı, yaşanacakları, Kerem'in tepkisini düşünüp durdum. Eğer o beni affetmezse ben yaşayamam. Ki zaten yaşamam küçük bir umut...
Neyse daha fazla dayanamadım ve kalkıp giyindim. Açık renk kot şortum, üstüne giydiğim renkli bluzum ve pembe babetlerimle normalde olsa çekici görünebilirdim. Ama şu an gerçekten bitkin görünüyordum. Yüzümdeki korkuyu fondotenle kapatmaya çalıştım ve parlatıcı sürüp evden çıktım. Kızlar uyanmadan evden çıkmam iyi oldu. Ha bu arada beni yalnız bırakmamak için kızlar bende kalıyor.
Hemen arama atlayıp sahile gittim. Kerem bir bankta oturmuş beni bekliyordu. Beni görünce gülümsedi. Ben şimdi yok mu edeceğim o gülümsemeyi?
"Günaydın Kerem."
"Günaydın da sen hiç iyi görünmüyorsun."
" Ben de seninle bu konuyu konuşacaktım."
"Kötü bir şey mi oldu?"
"Duyacakların ne olursa olsun beni bölme lütfen."
"Korkmaya başladım ama.."
"Kerem biz buraya taşındıktan sonra yani annem öldükten sonra babam Tülin'le evlendi. Tülin hastaydı. Psikolojik sorunları vardı ama asıl sorunu böbreklerinin iflas etmiş olmasıydı. Tülin çok kötü bir insandı. Çocukluğumu yaşayamadım ben onun yüzünden ama buna rağmen babam benim ona böbreğimi vermem için beni zorladı. Ona uygun tek donör bendim...
"Yok artık nasıl olur böyle bir şey ya?"
"Kesme lütfen."
"Ama zeyne.."
"Lütfen"
" Ve ben o böbreği verdim. Daha sonra aylar sonra ben Tülin ile kavga edip babama karşı çıktığım için Tülin'in gaz vermesiyle beni evden kovdu. Yıllar sonra şirketi bana bıraktı. Özür dilerim kerem. Senle karşılaştıktan sonra babam bana sizin şirketle bir iş için bir araya geleceğimizi, bunun şirketimiz için çok önemli olduğunu söyledi ve bana eğer sana bunları anlatırsam onun yüzünden bizimle çalışmama ihtimaliniz olduğunu söyledi. Benim de şu an kalan tek böbreğim işlevini yitirdi. donör aranıyor ve durumum iyi sayılmaz."
Kerem hem kızgın hem şok olmuş bir vaziyette bana bakıyordu.
"Sana inanamıyorum Zeynep sana gerçekten inanamıyorum. yıllar seni ne kadar değiştirmiş böyle. sen böyle bir kız değildin. "
Kerem arkasını dönüp hızlıca yürümeye başladı.
Ağlamaya başlamıştım.
"Kerem dur gitme affet beni çok özür dilerim."
"Benden özür dileme değil git hayatımdan"
Kerem'in bu sözlerinden sonra banka oturdum. kendime hala gelememiştim. o sırada telefonum çaldı arayan Yağmur idi.
"Efendim?"
"Zeynep nerdesin?"
"Sahilde oturuyorum."
"Kerem?"
"Tahmin ettiğin gibi kızdı ve gitti."
"Nerdesin yanına geliyorum."
" Gerek yok biraz kafa dinlemek istiyorum."
"Peki görüşürüz."
Telefonu kapattım ve ne yapacağımı çok iyi biliyordum.