Fikr-u Hayal(Aşk)

AŞK DEDİĞİN ŞEY

Hayatta bazen öyle anlar gelir ki size yaşadığınızı unutturuverir hemen. O anlardan biri de aşık olduğunuzu anladığınız ilk an. O an sanki bir parça kopuyor insanın içinden. Uzaklara daldırıyor insanı. Her şarkı o anda sanki sizin için yazılmış gibi oluyor. Attığınız adımlar, söylediğiniz cümleler bir anda anlam kazanıyor. Yolda gördüğünüz bir çöp bile anlamlaşıyor sizde. Etrafta güle güle gezmeye başlıyorsunuz.

Öyle bir şey ki bu aşk; insanı bambaşka bir hale sokuyor. Sevdiğinizi el üstünde tutarsınız, herkesten farklıymış gibi gelir size. Dünyada tek o varmışçasına kimseyi gözünüz görmez.

Öyle bir hal alırsınız ki artık, o sizi değil de bir başkasını sevse bile yine de kalbinizde yaşatırsınız onu. Bu yüzden derler ki 'Aşk beyinde başlar, kalpte yaşar.'

Aşk öylesine büyük bir şeydir ki; sadece gelecek olanı değil, bazen gelmeyecek olanı da beklemektir. Sevdiğin zaman tüm ömrünü ona adamak istersin. Saçları beyazlayana kadar ondan başkasını gözünün görmemesini istersin. Gözlerine bakınca geleceğe dair bir sürü hayale dalarsın o gözlerde. Sana bir bakışı yeni bir umut, yeni bir mutluluk olur. O ufacık bir umuda bile dünyayı sığdırırsın. Sana bir bakışını yolda gördüğün her insana uzun uzun güzelliğini anlatasın gelir. Saklamak değil belli etmek istersin ama başka sevdiği olunca onun mutluluğunu daha çok önemser susarsın... Sadece susarsın... Başka bir şey gelmez elinden. Onu istersin ama ulaşamazsın.

Sadece fani olarak kaldığımız bu dünya aşkıyla sınırlı kalmasını istemezsin. Ahirette bile beraber olmak istersin. Onu dualarına alırsın, aklına alırsın, kalbine alırsın. Sonra bir bakmışsın o sana gelmese bile senin hayatın, ömrün olmuş.

Çok düşünmekten rüyalarına girer önce. Sonra her anında o rüya yer edinir.

Aşk dediğin şey onun kaşına, gözüne, girpiğine, ağzına, burnuna aşık olmak değildir. Karakterini tanıyıp ona vurulmandır. Ahlakını, edebini, samimiyetini, haramlardan sakınışını, konuşmasını sevip aşık olmaktır aşk...