|3|♣KÜÇÜK OLMAYAN BÜYÜK KUSUR♣

821 54 28
                                    

Dinlemek istersiniz diye...

Medya|Erkin Koray -  Seni Her Gördüğümde|

KEYİFLİ OKUMALAR...

Yaptığım şeyden o kadar utanıyordum ki... Panik ve utanç dolu kahredici duygularla adamı süzüyor aynı zamanda titrek bakan odaksız gözlerine beni göremeyeceğini bile bile bakamıyordum. Adamın kör olduğunu nasıl anlamamıştım? Hatta anlamamakla kalmamış adamı tartaklamıştım. Bir yanlış anlaşılma insanı ne hallere getiriyordu öyle...

Ya penceremden beni gözetleyen kimdi? Bu iftiraları başlatan şahsın olduğundan adımın Ezel olduğu kadar emindim. Lâkin kimdi o? Bu zavallı kör adam değildi, olamazdı da.

Neredeyse ağlayacak bir vaziyette gözlerim sulanmış ses tellerim titrerken aynı zamanda hırpalayıp hakaretler sarfettiğim bu zavallı engelli adama açıklamada bulunuyordum.

"Be-ben çok özür dilerim. Lütfen beni affedin. Be-ben sandım ki-"

"Ne sandınızda bu kadar gözünüz karardı? Hâlbuki gözleri kör olan ben iken, gözleri kör olmuşçasına etrafı yakıp kül eden ise siz oldunuz." diyerek sözümü kesmiş söyleyeceklerini hiç çekinmeden bir bir aktarmış kırılabileceğimi hiç hesaba katmamıştı.

Söylediği sözlerine nokta korcasına arkasını dönerek gideceği vakit. Nerede olduğumu görmemesine rağmen arkası yarı dönük vaziyette, "Meraklanmayın bu mevzuyu kimseye anlatmayacığım. Yalnız sizin ömrünüz boyunca kimseden özür dilememenizi istiyorum. İnsanlardan Özür dileyecek hallerde bulunmazsanız özürde dilemek zorunda kalmazsınız!" dedi ve bu kez elindeki değneyi yerde titreterek yoluna gitmeye devam etmiş ben ise onun gidişini izlemeye koyulmuştum.

Kimseye söylemeyeceğim derken ne kasttetmişti ki? Onu daha önce bizim köyde hiç görmemiştim. Yabancı olduğu kesindi. Lâkin babamı burada herkes tanırdı belki o da tanıyordurda babama anlatmayacağını söylemiş olabilirdi? Şayet gerçekten babama anlatmazsa bu çok iyi olacaktı çünkü sözleneceğim gün kör bir adamı tartaklamış olduğumu öğrenirse çok üzülür ve çok kızardı.

O nasıl bir kelamdı öyle...
...İnsanlardan özür dileyecek hallerde bulunmazsanız özür dilemek zorundada kalmazsınız...

Bu çok kaba bir sözdü. Bir yanlış anlaşılmadan dolayı bir hata yaptım bundan ötürü ise özür dilemiştim ama o Kalbini kırdığım için bu sözleri söyleyerek bile isteğe kalbimi kırmıştı. Bir insanın kalbini kırmanın karşılığı karşımızdakininde kalbini kırmak mıydı?

Kaba adam işte ne olacak!

Beni şimdi asıl düşündüren şey bu lafı kör birin bana söylemiş olmasıydı. Sanki bir kör değilmişte okulda azar yediğim öğretmenim gibi konuşmuştu. Bu kelimeyi bir kitapta okududa öğrendi desem görmeyen gözleriyle nasıl okumuş olabilirdi ki?

"Ezel? O sesler neydi? kime bağırıyordun sen?" diye soran ablam gebeliğini umursamamış koşturarak yanıma gelmişti.

"Hiiiç."diyerek önümü az önce gidişini izlediğim adamın yolundan çevirerek gerisin geriye dönmüş, yaptığım hatayı birde ablama anlatarak kendimi dahada yerin dibine sokmak istememiştim.

Ablamın koluna girip az önce peşinden geldiğimiz yolu geri yürüyerek eve varmıştık. Ablamla konaktan içeri girmiş, ben mutfağa ablamda görücü gelmiş konukların yanına, salona, gitmişti.

Kısa zaman sonra mutfakta hazırlıklarla ilgilenirken, ablam bana kahveleri yapmam için yardıma gelmişti. Gelmedende kimin nasıl içtiğini öğrenmişti. Babamın arkadaşı ve onun eşi orta oğlulları (artık kimse hâlâ yüzünü görebilmiş değilim) şekerli, babamla teyzemde şekerli içecekti. Ablamda gebeliğinden dolayı içmeyecekti.

BEYFENDİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin