|5|♣FIRTINA ÖNCESİ UYARI♣

709 52 81
                                    

"Göz yumulmakla kör olunmaz."
(M. Akif ERSOY)

Dinlemek isterseniz eğer, ki açıp dinlemenizi şiddetle öneririm...

|Nilüfer - Son Arzum|❤️‍🔥

|Nilüfer - Son Arzum|❤️‍🔥

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

KEYİFLİ OKUMALAR...

Onu seyrediyordum. Düşünceli bakan gözlerini ve zaten odaksız bakan bakışlarını başka yönlere çekişini. Anlık söylediğimle yüzü sıkıntı içersine girmiş gibi gerinmişti. Göremesede demin el ele olurken çözdüğümden mütevellit boşta kalan eline bakıyor gibiydi. Az evvelki mesut olan ve gülümseyen hâli de biraz solmuştu ama bunlar benim onda gördüğüm çıkarımlar idi. Dışardan bakan herhangi biri onun; heybetli ve hiddetli bir adam olduğunu düşünürdü. Sonra göremediğini fark ettiklerinde muhakkak acınası bir ifadeyle, simasına aval aval bakarlardı.

Sonuçta; insanlar severdi, kusurlunun kusuruna bakıp kendi kusurunu görmemeyi.

Kendisine yönlendirdiğim "Aynı odayı ve yatakları paylaşsakta asla birlikte olmayacağız" dediğim prensebimi yenileterek ona yönledirdiğimde, ben merakla kendisi ise, sıkıntılı dursada yüzünde yok olmak üzere olan bir tebessüm peyda verirken cevapladı:

"Başta ne konuştuysak o, Ezel Hanım. Siz, nasıl münasip gördüyseniz, ben de kabul buyurdum. Benim fikirlerimde şuana dek bir değişiklik olmadı. Olmayacaktırda."

"Bunları duymak beni iyi hissettirdi, Barlas Bey. Aynı zamanda anlayışınız için de çok müteşekkirim." dedim, duyduklarımdan sonra oldukça rahat bir hissiyat içime ılık ılık 'huzur' diye işlemişti.

Yalan söylediğine yahutta evleneceğimiz güne değin, her dediğime evet diyerek beni geçiştirdiğini düşünmüyordum. Neticede bir prensibimi yerine getirmişti. Hem de yerine getirilmesi en güç olanını yapmıştı. Ankara'daki işleri ve özel hayatını burada devam ettirme kararı almıştı. Burası kendisinin pekâlâ tanıdığı, bildiği hatta işini devam ettirebileceği gelişmiş bir yer değildi. Bu köyde, evlere su bile gelmemişti. Nasıl ticaret hayatını sürdürsündü?

Bu soruları düşününce biran kendimi bencil gibi hissetmiştim. Benim yüzümden kurulu düzenini bozarak, başka bir diyarda, yeni bir düzen kurma kararı vermişti. Yeni tanıdığı bir kız için bu yaptığı çok fedakârcaydı.

Ama Hayır. Vazgeçmemeliydim.

Eğer o, kurulu düzenini bozmasaydı ben, yaşlı ve kimsesiz babamı burada tek bırakmış olacaktım. Hem buraya taşınmaya karar verdiyse, koca adam neyin doğru neyin yanlış olduğunu, burada karşılaşacağı zorluklarıda elbet biliyordur, öyle değil mi?

BEYFENDİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin