4. Bölüm Aşk

153 81 2
                                    

Lalalala lala! Uzun süre çalışmıştım ve artık savaşmaya hazırdım. Bu çalışma sürecince bi çok kişiyle tanıştım; Irmak, Esmehan gibi bir çok kişi... Esmehan aslında bizden değildi, karşı taraftaydı, Ölümsüzlerin tarafından...

Onunla nasıl mı tanıştım? Anlatıyım.  İlk Irmak ile tanışmıştım. Ne yalan söyleyiyim Floranta'dan daha güzel gelmeye başladı gözleri, saçı... Her şeyiyle mükemmeldi.

Dur, dur yine düşündüm yeniden mutlu oldum. Her neyse konudan sapmadan anlatmaya devam edeyim. Irmak'la bir dağda tanıştık tam ben düşerken elimden tutmuştu ve beni kurtarmıştı. Hayatımı kurtardığı için ayrı, hayatıma girdiği için ayrı seviyorum...

Irmak'la Esmehan kuzenlermiş ve Esmehan ile ordan tanışıyorum. Tamam, tamam sövmeyin bana... O kadar anlattım kuzen olduklarını bilmek için mi dediğinizi duyar gibi oldum... Sadece sevdiğim kızı bilmenizi ve tanımanızı istedim. Ben her gün onun gözlerinde kayboluyorum da...

Tanıtma aşamasını geçtik heralde devam edebiliriz...

Irmak yanımızda yoktu ve hiç haber alamıyodum. İşkillendim ve aramaya gittim. 2-3 saat sonra bir telefondan gelen "dırırırırım" sesi ile telefonu açtım.

-Merhaba, Samet beni hatırladın mı?

-Ahh,hay aksi. Yine mi sen? Ne
istiyorsun benden?

-Sadece kanını istiyorum, ver ve rahat bırakayım seni.

Bunu asla ona veremezdim,hemde neden vereyim ki?

-Eğer vermezsen Irmak ölür!

Ne, Irmak ellerinde miydi? Hayır, hayır bu olamaz kabul etmeliydim.

-Kabul ediyorum, yarın saat 1'de tren raylarının oradaki harabede ol.

Bir oyun düzenlemeliydim, onu alt etmeliydim. Yoksa benim yüzümden ya Irmak ölecekti ya da insanoğlu.
Tüm arkadaşlarıma haber verdim. Ben, Nisa, Floranta ve arkadaşları yola koyulmuştuk...

Saat 1 olmuştu ve harabedeydik. Karşı tarafta inanamayacağım bir şey olmuştu. Esmehan ve eski arkadaşım Ebru'da  oradaydı. Esmehan bir görev için şans eseri oraya gelmişti. İyi ki de gelmiş. Peki ya Ebru'nun ne işi var burda? Ahh kahretsin!

Neyse ki Esmehan benim işime çok yarayacaktı. Sadece Esmehan ve Irmak'la aramızda olan bir hareket yapmıştım.

Zor durumda kaldığımızda yapacaktık. Hareketin anlamı şuydu

20 dakika sonra aniden savaş başlatacaktık. Irmak'ı, güzel gözlümü, kurtarmanın tek yolu buydu. Hareketi yapmıştım ve Esmehan'da anlamıştı. Ebru bizi farketmişti ve bir işler karıştıracağımızı anlamıştı. Neyseki eski arkadaşım olduğu için fazla bir şey yapmamıştı, belki bize bile katılabilirdi, kim bilebilir ki?

Tamı tamına 20 dakika geçmişti, savaşa ben ve Esmehan başlamıştık. Bizi gören diğerleri de bize katılmışlardı. Ebru'da tahmin ettiğim gibi bizden olmuştu. Herkes arada savaşırken Irmak'ımı alacaktım. Tam koşarken karşıma o çocuk gelmişti,

daha adını bile bilmiyordum ama fazlasıyla karizmatik çocuktu ve beni durdurmaya çalıştı. Ufak bir hamleyle onu atlatmayı başardım ve Irmak'a ulaştım, hemen iplerini çözdüm. Kucağıma alıp kaçtım.

Arkamdan Ebru gelmişti korumak için... Baya ilerledikten sonra durmuştum. Hem yorgundum hem de Irmak'ın karnının kanadığını gördüm... Müdahale etmek için çabalarken Ebru geldi her şey için özür diledi.

Onların kötü olduğunu bilmiyordum ve benzeri saçma sapan şeyler işte... Ve bize  katılmayı istedi. Ben biryandan kanı durdurmak için uğraşırken bir yandan da Ebru'nun isteğini kabul ettim. Kan fazlasıyla akıyordu. Acil, doktora gitmemiz lazımdı!

Son kez uyanıkken ilk defa öptüm onu ve sevgim daha da kabarmıştı. Galiba bu aşktı,  bilmiyordum ama mükemmel bir şeydi..

Dudakları dudaklarımla birleşmişti. O da mutlu olmuştu. Hemen tekrar kucağıma alıp hastaneye götürdüm. Esmehan'da gelmişti, Ölümsüzler ile duramazdı artık. Irmak için kendini ifşa etmişti, bizim için ajan olmuştu. Kuzen sevgisi...

Bu mükemmel bir şeydi...

Ama Esmehan belli etmese bile içten içe ağlıyordu. Gözlerinden yaş akmasa bile kalbi göl olmuştu. Irmak'a bir şey olcak diye çok korkuyordu. Ben de baya korkuyordum, ya ona bir şey olursa ne yaparım?!

Ben eğer ona bir şey olursa onların soyunu kuruturum!

Dışarı çıkmıştım, kulağıma kulaklığı takıp sahile doğru şarkı dinlemeye başladım.

Birazda olsun sakinleşmiştim. Uzun bir süre sonra hastaneye geri gittim, herkes başka bir odada uyuyakalmış...

Ben de Irmak'ın odasında, onun başucunda uyuyakaldım. Sabah uyandığımda bir çift güzel göz bana bakıyordu...

Güzel Gözlüm uyanmıştı. Kocaman sarılmıştım. Hemen herkese haber verdim. Esmehan çok sevinmişti. 1-2 gün sonra Irmak taburcu olmuştu. Terastaydık ve konuşmaya başladık, hiç söyleyemediğim duygularımı o terasta söylemiştim.

-Irmak ben seni çok seviyorum, kendimi seninleyken fazla mutlu, fazla sevinçli hissediyorum. Kalbim seninleyken fazlasıyla hızlı, gözlerinde her gün kayboluyorum. Seni düşünüyorum her dakika...

Bu düşünmemin nedeni olup benimle birlikte olur musun? Demiştim...

Irmak ise mutlu bir şekilde

-Uzun zaman konuşmadık, görüşmedik... Fazla da tanımıyorum ama hiç kimseyle olamadığım mutluluğa seninleyken sahip oluyorum... Evet, teklifini kabul ediyorum, evet!

Ben mutlu ve heyecanlı bir şekilde onu öpmeye başladım. Devamı da gelmişti...

Hayatımda hiç olmadığım kadar mutluydum.

Evet uzun zamandır hikaye yazmıyorum ama yeniden devam etmeye başladım. Umarım beğenirsiniz.. :)

ÖLÜMSÜZLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin