Baba babaa? Tırın ona çarptığını gördüğüm saniye ters şeritten gelen bir araba bize çarpmıştı.
Gözlerimi hafiften açtığımda yine babamı görmüştüm ne oluyor a**** koyim deliriyor muyum ben?
Gözlerim kapanmıştı gözlerimi açtığımda bir hastanedeydim ama hastanede kalcak kadar vaktim yoktu. Zaten Floranta'yı da geride bırakmıştım. Onu hâla özlüyorum...
Kolumdaki serumu çıkarttım, üstümü giyinip çıktım hemen Irmak ile Lina'yı aldım ve bir taksi çağırdık. Araba kazasından kalan yaralarımız acısada yola koyulmuştuk.
Taksiciye:
-Şu soktumun arabasını hızlı sür, geç kalacağız! Diye sinirle bağırdım.Taksici ise:
-Kardeşim basıyorum işte,ne için bağırıyorsun,sakin ol! Dedi.-Kusura bakma,sinirliyim. Uçağa geç kalacağım. Dedim ve taksici biraz daha hızlandı.
Gelmiştik sonunda fakat taksiciye verecek paramız yoktu arabadan indiğimizde Lina ile Irmağa dönerek
-3 diyince koşun! ...3 koşun!
Taksici arkamızdan:
-Şerefsizler paramı verin
diyerek bizi kovalıyordu. Ancak yakalayamamıştı, uçağa binmiştik son dakika.Camdan bakarak şarkı dinliyordum Irmak omzuma yatmış, uyuyakalmıştı. Ah,küçük meleğim...Ne kadar da şirin uyuyordu.
Birden uçak sallanmaya başladı. Pilot:
-Sayın yolcularımız bir motorumuz hasar görmüştür. Düzeltmeye çalışıyoruz,lütfen koltuğunuza yaslanın,kemerlerinizi bağlayın ve sakin olun!Irmak hâla uyuyordu,hiç uyancak gibi de değildi. Düşüyorduk!
Sanırım Irmak uyanmıştı,Lina panikliyordu ben ise onlara bir şey olmasını istemiyordum.
Irmak bayılmıştı, kendine gelsin diye bir iki tokat attım.
-Irmak! Nolur uyan, Irmak!Uyanmıyordu...
Bummm!
Uçak suya düşmüştü...Ben fazla hasar görmemiştim,Lina'da öyle. Lina'yla birlikte Irmak'ı bulup karaya çıkardık. iyi ki fazla uzak değildi kara, hemen varabildik.
Irmak baygın olduğu için su yutmuş olabilirdi. Kalp masajıyla suni teneffüs yaptım. Hala uyanmamıştı.
-Ha*****r! Irmak uyanmıyor! Lina, Lina Irmak uyanmıyor, nefes almıyor Lina!
-Abi ağlama,sakin ol lütfen! Biliyorum çok ağır ama lütfen ağlama.
Lina bana sarılmıştı. Gözlerimdeki yaşı tutamıyordum.Bir süre sonra uzaklardan öksürerek,bitkin bir sesle 'Yardım edin!' diye seslenen bir kız sesi geldi.
Hemen kalktık ve yanına gitmeye koyulduk. Sonunda bulmuştuk. Saçları dalgalı,gözleri minnacık,dudakları kocaman,yanakları tam sıkmalık bir kız...
Ölmek üzereydi, çok fazla su yutmuştu. Hemen kurtarmak istedim ve suni teneffüse başladım. Suları yere tükürdü,kurtulmuştu!
Gözlerini açtığında ilk beni görmüştü. Gülümseyerek teşekkür etti. Aniden sarıldı ve ben donakaldım. Böyle bir tepki vereceğini düşünmemiştim.
Teşekkür ederim, beni kurtardınız. Bayım, size hayat borçluyum ve bu borcumu ödeyene kadar sizinle kalmak istiyorum.Tabii sevgilin izin verirse...
Diyerek Lina'yı gösterdi. Ben başımı yere eğerek:
-O benim kardeşim sevgilim az önceki uçak kazasında ciğerleri su dolduğu için vefat etti.
-Özür dilerim, bilmiyordum.
-Sorun değil, bilmemen çok normal.
-Bayım,yersiz olacak ama isminiz nedir?
-Samet,peki ya seninki ne?
-Ben Gözde,memnun oldum.Ufak bir gülümsemeyle bana bakmıştı ben de ona bakmıştım.
Lina bize bakarak:
-Siz niye birbirinize bakıyorsunuz?
-Sana ne Linacığım! göz benim değil mi, bakarım.
-Tamam tamam,bir şey demedim.Uzaklardan bir gemi geliyordu. Pilot düşmeden haber verdiği için yardıma gelmişti.Bindiğimizde bize havlu verdiler, kurulandık. Uçakla hiç uzağa gidememiştik. Ülke dışını bırak,il dışına bile çıkamadık.
Gözde sürekli bana bakıyordu. Neden olduğunu bilmiyordum ama ben de ona bakıyodum ve istemsizce mutlu oluyordum.
Gece olmuştu,eski evimize varmıştık. Floranta'da ordaydı. Bir şok ile:
-Siz neden gitmediniz,bu haliniz ne? Niye her yeriniz yara bere içerisinde, peki ya Irmak nerde?Başımı eğerek:
-Irmak şey...Irmak,uçak kazasında hayata gözlerini yumdu.
-Ne,nasıl? Hayır hayır,bu olamaz değil mi!
-Maalesef Floranta,öldü.
-Peki ya bu kız kim?
-O kız da bizimle aynı uçaktaydı. Ölmek üzereydi,son anda kurtardım ve o da bizimle gelmek istedi.Floranta Irmağın ölüşüne dayanamayıp odasına koştu,ağlamaya gitti. Lina'yı onu teselli etmesi için gönderdim. Gözde ise benimle kalıp konuşmak istedi. Ona Irmak'ı anlattım ve gözlerinin içi parladı biraz da doldu.
-Sen nasıl bu kadar güzel sevebilirsin!İnanamıyorum hâlâ senin gibi seven var mı? Sen mükemmel misin yaa!Hiçbir şey diyememiştim,uykum gelmişti. kulaklığımın birini ona verdim ve en sevdiğim şarkıyı açtım. *Vitza-Aura*
Gözde göğsüme yatmıştı,bir şey diyemedim. Ben de hafiften elimi ona atarak kokusunu içime çekmiştim. Irmak'ın kokusuna benziyordu. Kokusuyla uyuyakaldım...
Merhabalar arkadaşlar, bir sonraki bölüm için oy vermeyi unutmayın.
Yeni bölüm 1.2k okunduktan en fazla 1 hafta sonra yayımlacaktır teşekkür ederim.🖤