Bölüm 2

210 12 4
                                    

"Yine mi VFD?"

"Sanırım öyle"

"Ne yapıyoruz?"

"Hagrid'e bilip bilmediğini sorucağım."

"Hagrid?"

"Evet?"

"Daha önce bu işareti gördün mü?"

"Hayır, görmedim. Neden sordun?"

"Hiiiç... Merak ettim."

"Peki paralarınızı aldığınıza göre Diagon Yolu'na gidebiliriz."

Üç kardeş ve Hagrid yola koyuldular. Önce kitaplarını almak için bir dükkana girdiler. Sunny ise bir dükkanın en arkasına çaktırmadan gitti ve en arkadaki kitapları ısırmaya başladı. Gitme zamanı geldiğinde 5 kitap kemirmişti bile! Sonra cüppe aldılar(Sunny'ye de küçük bir tane almak  zorunda kaldılar.) En son ise asa için Ollivander'e gittiler.Üç kardeş de biraz garip hissetti.

"Tamam, Hagrid ne dedi? Buraların en iyisi... Önce sen git Violet!"

Violet "tamam"anlamında başını salladı. İçerisi asalarla doluydu. Raflar dolusu asa...

"Yardımcı olabilir miyim?"

"Şey... Biz asa bakacaktık da..."

"Evet, buradan"

Violet yürüdü. Adam ona bir asa verdi. Asayı eline aldı ve dayanamayarak salladı. Bir anda bütün raflar paramparça oldu. Violet Klaus'a endişelenmiş bir bakış attı.

"Ben özür dilerim, isterseniz tamir ede-"

"Bir de şunu deneyin Mrs. Baudelaire"

"Dur biraz soyadımı nereden biliyorsunuz?"

"Ah, gözlerim eskisi kadar iyi görmüyor seni biriyle karıştırdım."

"Bu kişinin sizin için bir önemi olmalı"

"O günü hatırlıyorum... İki Baudelaire koşarak gelmişti ve-"

"İki Baudelaire mı?"

"Evet, fakat biri büyücüydü sanırım adı Betty idi."

"Betty mi?"

"Evet, Betty ve Beatrice Baudelaire kardeşler..."

Klaus, Sunny ve Violet birbirlerine heyecanlı bir şekilde bakıyorlardı.Bir teyzeleri vardı ve BÜYÜCÜYDÜ. Peki daha önce onlara neden bahsetmemişlerdi? Gerçi bahsetmedikleri bir çok şey vardı...

"Zaman döngüsünde kaybolduk Violet... Teyzemiz ve annemizle bile aynı zaman diliminde olabiliriz."

"Peki gerçekten hangi yıldayız?"

Bir anda Sunny'nin gözüne bir şey çarptı. 1974 Dünya Quidditch Kupası... Hemen eliyle kardeşlerine gösterdi. Demek 1974 yılındaydılar...

"Asa seçimine devam edelim mi?"

10 dakika sonra

"İnanamıyorum, bir teyzemiz var ve biz onun yerine o pislik adama gitmek zorunda kaldık..."

"Kont Olaf onu da öldürürdü."

Sunny "Ben korkuyorum."anlamında kafa salladı.

"Merak etme Sunny bir şey olmayacak hadi gelin Hagrid'i bulalım."

Birden Hagrid elinde 2 baykuşla belirdi.

"Artık bunlara alışsanız iyi olacak. Burada haberleşmek için baykuş kullanılıyor."

Baykuşları aldılar. Hep birlikte Hogwarts'a yol aldılar...

"Eğitim yılı zaten yeni başlayacak. Sadece biraz fazla çalışmanız gerekecek."

"Merak etmeyin, en kısa sürede dersleri yakalamaya çalışırız."

"Güzel şimdi... Hogwarts yeni açıldı ve bu yüzden hemen binanızı seçmeliyiz."

"Ne zaman?"

"Neden soruyorsunuz?"

"Geç kalmak istemiyoruz."

"Odanızda bir alarm var zaten merak etmeyin."

"O zaman biz odamıza gidelim."

"Ama önce size bir şey sormalıyım."

"Evet?"

"Soyadınız ne demiştiniz?"

"Baudelaire"

"Burada Betty Baudelaire adlı bir öğrenci okuyordu ve geçen sene mezun oldu. Siz onun gelecekteki çocukları mısınız?"

"Hayır, biz de asacıdan öğrendik bizim annemiz onun kardeşi Beatrice Baudelaire"

"Dikkatli olun zaman döngüsü göründüğünden daha tehlikelidir."

"Uyarınızı dikkate alacağız. Şimdi gidebilir miyiz?"

"Tabi"

Violet,Klaus ve Sunny yataklarına geçtiler. Sunny hemen yumuşacık yatakta uyudu. Violet ile Klaus ise neler olacağını düşünüyordu..."

"Violet alarm hadi!"

Violet uyandı. Klaus onu dürtüyordu.

"Tamam Klaus ben kalkıyorum sen Sunny'yi kaldır."

Üçü de odadan çıkmaya korkuyorlardı. Ama daha kötü şeyler de yaşamışlardı. Tam her şey düzeltirken...

"Evet herkes burada toplandı çünkü yeni iki öğrencinin bina seçimi var."

Violet ve Klaus yavaş yavaş ortak salona doğru yaklaştılar. Herkes onlara bakıyordu. 

"Bercburg Klaus!"

Dumbledore akıllı bir adamdı. Kardeşlerin soyadlarını değiştirmeyi unutmamıştı. Yoksa biri onları tanıyabilirdi.

Klaus taburenin üstüne oturdu. Bakışları üstünde hissederken şapkanın çok kısık sesle bir şeyler söylediğini farketti. "Zeki ama aynı zamanda cesur..."

"Gryffindor!!!"

Klaus sessiz sedasız Gryffindor masasına geçti. Violet de aynı binaya girince biraz olsun rahatladı. Kardeşinin yanına geçti.

"Asıl zor kısım geliyor..."

"Neymiş zor kısım?"

"Ayak uydurma kısmı..."

"Yapacağız, biz daha kötü zamanlar gördük!"

"Haklısın ama-"

"Ama ne?"

"Bilirsin, bu çok daha farklı. Yani zaman yolculuğu yapmak planımızda yoktu."

"Ne yani fırtınada ölmekten iyidir."

"İyi ama her türlü öleceğiz."

"Hadi şu an bunları düşünmeyelim hem bak, Sunny yemeye başlamış bile!"

Sunny önüne konan her şeyi yemeye başlamıştı bile.

"Sunny biraz yavaş!"

Sunny gülerek havuç ve benzeri sert şeyleri yiyip bitiriyordu.

Üç kardeşin macerası ise daha yeni başlıyordu...

Umarım beğenmişsinizdir görüşürüz👋








Talihsiz serüvenler ve çapulcularWhere stories live. Discover now