Bölüm 13

90 6 4
                                    

Uyarı! Fazla feels içerir. 

Violet gözlerini hastane kanadında açtı. Başında Lily, Klaus ve Sunny vardı. Hepsi endişeli bir şekilde bakıyorlardı. Violet "Ne oldu?"dedi merakla. Lily'nin telaşı yüzünden okunuyordu.

"Şey... Belki de bunu burada konuşmamalıyız. Hastane kanadından çıkınca konuşuruz. Madam Profley bir saat sonra çıkabileceğini söyledi." dedi Klaus ve Sunny'e bakarak. Klaus söze devam etti. "Benim dersim var, gitsem iyi olur. Bir saat sonra her şeyi konuşuruz."

Violet kafasını salladı. Zaten dinleyemeyeceği kadar yorgundu ve kafası zonkluyordu. Lily biraz daha yanında kalacaktı. Violet Lily'e seslendi. Lily başını kaldırmadığı muggle romanından baktı. "Bir sorun mu var?" dedi pek de yüksek sayılamayacak bir sesle.

"Görevi ne yapacağız?"dedi Violet. Lily'nin aklına görevleri geldi. "Bilmiyorum, deneyeceğiz artık. Ortak salonlarına giremeyiz bu yüzden ortak derslerde yapmalıyız."

Bir saat sonra Violet hastane kanadından çıktı. Herkesin fısıldaşmalarını takmadan ortak salona geçtiler. Violet Sirius Black'in ona baktığını gördü. 1 saniyeden az bir sürede gözlerini başka yere kaydırmıştı. Muhtemelen bu bana korkuyla bakmanın farklı bi yoluydu.

"Kağıdı okuduktan sonra birden gözlerin tamamen siyaha döndü. Sonra da bayıldın. Çok garipti ve-" Lily'nin sözünü tamamlayamadan Klaus devam etti. "Korku filminden fırlamış gibiydin."

Violet Lily'e korku filminin ne olduğunu söyleyecekti ki onun bir muggle doğumlu olduğu aklına geldi. O yüzden anlamıştır diye sustu. Gözlerinin tamamen siyaha dönmesi mi? Tamamen ürkünçtü. Violet bile kendinden ürkmüştü. "Eh, artık kimsenin bana yaklaşacağını sanmam." 

Lily tam motivasyon konuşması için ağzını açmıştı ki söyleyecek bir şey gelmedi aklına. Ne dese de haklıydı. En son "E, biz varız?" diyebildi. Violet da motivasyon konuşması istemiyordu. Gerçek buydu ve gerçek bazen acıtırdı. Bunu annesinden öğrenmişti.

Ders Hufflepuff ile ortaktı. Lily ve Violet yan yana oturmuşlardı. Ders bitince Lily Alice ile bir konu hakkında konuşacağını söylemiş ve ondan ayrılmıştı. Violet muhtemelen Frank ile barıştırmaya falan çalışıyordur diye düşünüp ortak salona yol almıştı...

Koridorda ilerleyince sesler geliyordu. "Nasıl yaparsın!? Anlamıyorum çok iyiydik şimdi ne oldu?" diyordu bir kız sesi. Bir erkek sesi de geliyordu ve nedense bu ses tanıdıktı. "Çünkü..."  Violet seslerin kimden geldiğini merak edip köşeyi döndü. Döndüğüne de pişman oldu. Sirius ve dedikodulara göre çıktığı kız Alison kavga ediyordu. Violet köşeyi çaktırmadan geri dönmek istedi fakat ikisi de onu farketmişti.

"Bercburg! Gel buraya bir yere gitmiyorsun! Birine anlatırsan seni keserim tamam mı! Seni-" Kız daha devam edecekti fakat Violet hemen ortamdan kurtulmak için "Tamam söylemeyeceğim."dedi. O sırada Sirius'un sinsi bakışlarına maruz kaldı. Bir şey istiyor gibiydi. "Ne istiyorsun!?"dedi Violet sinirli bir sesle.

"Bir şey istemiyorum, sevgilim"

"Ne-"

 Daha Violet cümlesini tamamlayamadan ikisinin dudakları birbirini bulmuştu.

Yazardan not: Biliyorum, iki hafta yazmayacağım dedim fakat sınava çalışmadan önce zaman buldum o yüzden yazdım. Bu arada artık Sirius ve Violet'a bir shıp adı bulalım. Ben shıp adı bulamadım. Okuyanların fikrini almak isterim. Yoruma istediğiniz shıp adını yazarsanız sevinirim.

Sihirle kalın!


Talihsiz serüvenler ve çapulcularWhere stories live. Discover now