"Hadi Violet yola çıkıyoruz!"
"Tamam birazdan oradayım."
Violet, Klaus, Sunny ve Beatrice yola çıkmaya hazırlanıyorlardı.Violet en azından annesinden kalan icatlardan birazını almaya çalışıyordu. Ne olur ne olmaz... Bir anda kumların arasında bir zincir farketti. Onu çekip çıkarttığı zaman bir kolye olduğunu gördü. Daha incelemeye vakit kalmadan Klaus'un seni duyuldu.
"Violet hadi sular yükseliyor!"
Violet hızlıca koşarak yanlarına geldi. Hemen sandala bindiler ve yol almaya başladılar. Klaus beklediği soruyu sordu:
"Elindeki şey de ne?"
"Bilmem kumların arasında buldum, ne olur ne olmaz aldım."
Boynuna taktı. Bunun bir makenizması olduğunu anladı. Kolye dönebiliyordu. Sonra Beatrice'in sesini duydular. "Fırna" diyordu. Yani "fırtına" demeye çalışıyordu. Bir anda fırtınadan dolayı sular yükseldi. Baudelaire kardeşler ellerinden geldiğince sandalı kontrol altında tutmaya çalışıyordu.Ama ne fayda...
"Violet, Klaus!"
Ses Sunny'den geliyordu. İkisi de hemen uyandılar. Sunny "Beatrice nerede?" anlamında sesler çıkarıyordu. Gerçekten de Beatrice yoktu. Violet ve Klaus hemen etrafa bakındılar ama yoktu.
"Böyle bir şey olamaz. Beatrice buralarda olmalı!"
"Klaus sanırım o..."
"Beatrice sahip çıkamadık...Kit acaba ne düşünüyordur..."
Sunny "şuba" diyordu. Yani "şuraya bakın" diyordu. Violet ve Klaus Sunny'nin gösterdiği yere baktı. Büyük bir şato vardı. Çok güzel görünüyordu.
"Hayal mi görüyorum acaba?"
Arkadan bir ses "Hayır gerçek görüyorsun"dedi. Üçü de hemen arkalarını döndüler. Karşılarında büyük bir dev duruyordu. Sakallarında yemek artıkları vardı ve Sunny'i karşılaştırsanız pire kadar kalırdı. Üçü de aynı anda:
"Siz de kimsiniz?"
"Asıl siz kimsiniz?"
"Önce biz sorduk!"
"Ben Hagrid, Hogwarts'ın bekçisiyim."
"Nerenin nerenin!?"
"Hogwarts'ın neresi olduğunu bilmiyor musunuz?"
Violet Klaus'a baktı. Genelde çok kitap okuduğu için her şeyi bilirdi. Fakat ilk defa o da ne olduğunu anlamamıştı.
"Durun Dumbledore'a haber vereyim. Durun biraz siz zaman yolcusu musunuz?"
"Ne zaman yolcusu... Neyden bahsediyorsun sen?"
"Boynundaki kolye... Bir zaman döndürücü ve sen bunu bilmiyorsun!"
"Biri bize ne olduğunu anlatabilir mi!?"
Profesör, bu üç kişi zamanda yolculuk yapmışlar fakat farkında değiller. Dumbledore'a bildirmeliyiz.
"Peki, Hagrid siz gelin" dedi sert bir topuzu olan kadın.Sesi de topuzu kadar sertti. Büyük şatonun içine girdiler. Kadın bir heykelin önünde durdu. "Limon şerbeti" dedi ve birden heykel dönerek merdivenlerin açılmasını sağladı. Violet mekaniği sevmişti. Merdivenlerden çıktılar ve büyük bir odaya geldiler. Fazla büyülüydü. Kadın "Profesör, orada mısınız?" dedi. Karşılarına ak sakallı ve yaşlı bir adam çıktı. Gözlükleriyle onları süzdü. "Merhaba, oturun istersiniz." Violet Sunny'i kucağına aldı ve oturdu. Ardından Klaus oturdu.Hava gerildi, adam konuşmaya başladı:
YOU ARE READING
Talihsiz serüvenler ve çapulcular
FanfikceBu iki serinin birleşmiş hali... Farklı dünyalardan gelen iki seri... Baudelaire kardeşler en son çıktıkları adadan çıkış yolculuğundan önce Violet bir kolye bulur. Ne olduğunu merak ederek boynuna takar. Büyük bir fırtınaya yakalanırlar ve su kolye...