Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bazı geceler korkudan uyuyamıyordum.
Yetimhaneye ayak bastığım andan itibaren iki dünya arasında seyahat etmiştim sanki. Çok farklı, çok katı bir yerdi benim için. Ailemin ölümünü hâlâ atlatamamış bir çocuktum sadece, nereden bilebilirdim ki hayatımın en kötü yıllarına giriş yaptığımı? Her yanlış davranışımda yanımda biten, bana vurmak için eli hazırda bekleyen biri olduktan sonra nasıl olur da korkmazdım? Üstelik karanlıktan da korkardım o zamanlar, artık beni yatırıp sıcak kollarıyla sarmalayacak bir annem yoktu bu yüzden geceleri uyumak istemezdim yetimhanede. Ağlardım, yaşım çok küçük değildi ama ben bir bebek gibi ağlardım. Annemi isterdim, babamı isterdim, eski hayatımı geri isterdim, rahatça uyuyabilmek isterdim. Her gece içinde benim de bulunduğum kız çocuklarının odalarına musallat olan güvenlik görevlisinden kaçmak isterdim. Her seferinde döverlerdi beni, dayak yerdim. Acımdan ağladığımda yine döverlerdi, ölmek üzere olduğumu bile bile döverlerdi. Acımazlardı ve ben hıçkırıklarımı bastırmaktan nefessiz kalırdım. Korkardım.
Yetimhaneden çıkmıştım, kalbim hâlâ oradaydı ama okula gidince yaşayacaklarımı düşünmek bile korkmama sebep oluyordu. Jaehyun, çevresi fazlasıyla geniş biriydi ve koridorda bana bir kez hırsız diye bağırması bile yeterdi herkesin bana düşman olması için. Kime açıklayabilirdim ki cüzdanı çöpe atıp flash belleği çantama tıktığımı?
Bir yandan da okulda olan Lisa'ya benimle fakültenin girişinde buluşması için mesaj çekmeye çalışıyordum çünkü Jaehyun'un bana dediklerinden sonra yüzüne tükürme fırsatını kesinlikle kaçıramazdı.
Jeon Jungkook, eğer beni ispiyonladıysan seni kendi ellerimle boğacaktım.
Fakülteye geldiğimde yağmur çiselemeye başlamıştı ve insanlar içeri kaçışıyordu, aralarında bana bakan bir adet Jaehyun göremeyince rahatlamıştım ama kapıda stresten ölmek üzere olan Lisa'yı görünce kara bulutlar tekrar yükselmişti kafamın içinde. Bu sefer yakalanmıştım, sadece nasıl olduğunu kestiremiyordum. Jungkook, Jaehyun'a piç demişti ve onu sevmediği belliydi, beni ispiyonlaması için hiçbir sebebi yoktu ama asıl sorun sınıfta bizden başka kimsenin olmamasıydı. Bir şeyler dönüyordu, hesabını soracaktım ama önce Jaehyun ile konuşmam gerekiyordu. Ne demeliydim? Merhaba, evet ben dün senin cüzdanınla flash belleğini çaldım ama cüzdanını çöpe attım. Flash belleğin içine bakmayı düşünüyorum çünkü ben iflah olmaz bir meraklıyım.
Anne, keşke burada olup bana tavsiye verebilsen.
Baba, keşke burada olup her şeyin düzeleceğini söyleyebilsen.