"En uzun yolculuklara bile ufak bir adımla başlanır."Belki, çok iyi yazamayabilirim ama bi yerden başlamaktan zarar gelmez diyerek ,yıllardır kafamda kurduğum çok güzel olduğuna inandığım kurguyla güzel adımlar atmanın inancıyla çıktım bu yola, keyif almanız dileğiyle.
Sırt çantamın küçük bölmesinde anahtarımı bulup,eski kapıyı zorlanarak da olsa açmıştım.
Eğilip ayakkabılarımı çıkarıp kapının yanına bırakırken,onun güçsüz kısık sesini işittim."Seyra sen mi geldin?"
Ben yokken acıkmış veya susamış olacağını düşünüp odada bulunan eski,rahatsız koltuğun üzerinde uzanan babam olacak pisliğin yanına gittim.
"Ben geldim.Sana yemeğini ve ilaçlarını getireceğim"deyip günden güne sararan yüzüne baktım.
Yaklaşık üç yıldır bu haldeydi felç bacaklarına vurup o sapasağlam acımasız çınar gibi adamı devirmişti.
Annemin ölümünden sonra her şey çıkmaza girmişti ,ölümü dün gibi aklımdaydı.
Bir gün okuldan eve dönmüştüm.Kapıyı bi kaç defa çalmama rağmen açmıyordu kimse.Anahtarımla kapıyı açıp salona geçtiğim de,annemi cansız bi şekilde yerde yatarken bulmuştum her taraf kan içindeydi .Babam olacak şerefsiz şok içinde delirmiş gibi dolanıyordu salonda. Annemi bu pisliğin öldürdüğünü anladığımda haykırırcasına ağlamıştım o kadar çok ağlamıştım ki bayılmıştım uyandığımda annem yoktu defalarca onu annemi öldürdüğü için şikayet etmiştim ama bi şekilde paçasını kurtarıyordu ve beni sabahlara kadar dövüyordu.Daha sonra ilahi adalet onu felç illetine yakalatmıştı. Bunca yaptıklarından sonra yine de ona bakıyordum akşamdan sabahlara kadar çalışıp eve gelince ona bakıyordum hiç dinlenmeden tekrar işe gidiyordum henüz 20 yaşımda olmama rağmen ruhum yetmişinde gibi hissediyordum.Bir de abim var işe yaramaz tek derdi para olan o herifin oğlu olduğunu ispatlayan bi gereksiz annemle bana canı sıkıldıklarında ,hiç bir sebep yokken bile vuran iki mahlukatla yaşıyordum.
Düşüncelerimi bastırıp ısıttığım çorbayı ve ilaçları tepsiye koyup yıkıldı yıkılacak duvarları olan salona gidip tiksinerek çorbasını ve ilacını içirip.İçinde bi tek yatak bulunan odama gidip yatağıma uzandım. Yarım saat uyusam yeterli olacaktı o kadar çok çalışıyordum ki uyku bile aklıma gelmiyordu.Kafamı yastığa koyar koymaz.Serkan'ın yani abim olacak kişinin acı bağırışlarını duydum koşarak salona girdiğimde.
"Katil oldum.Ben bittim!"
diye ne yapacağını bilemez bi şekilde salonda volta atıyordu.
Dediklerini sindirdiğimde beynim de şimşekler çakmıştı adeta." Ne yaptın! Kimi? Niye öldürdün Serkan?"
"Seyra bilerek yapmadım ben istemedim böyle olsun.Ben ben Yavuz Arkan'nın karısını öldürdüm."
Söylediği kişiyi tanımıyordum. Odaklandığım tek nokta bi insanı öldürmüş olmasıydı böyle bir şeyi nasıl yapmış olduğuydu.
Evin tam ortasına öyle bir ateş düşmüştü ki hepimiz nasibimizi almış yanmadık yerimiz kalmamıştı.
Sonrasında olanları uzaktan izleyen bir yabancı gibi sadece bakmıştım.eve gelen polisler Serkan'ı tutuklayıp götürmüştü.Ben ise halen yaşadıklarımın şoku içinde sırtımı duvara yaslayıp,yüzümü dizlerime gömüp sabaha kadar her şeye ağlamıştım annemin ölümüne,annemi öldüren katile bakıcılık yapmama,Serkan'ın katil olmasına,Sırtımdaki ağrı katlanılmayacak boyuta ulaştığında yerimden kalkıp banyoya doğru ilerledim soğuk suyla yüzümü yıkayıp bir şeyler hazırlamak için mutfağa geçtim tepsiye bi kaç kahvaltılıkla ilaçlarını koyup salona geçip uzandığı koltuğun ucuna oturup yüzünü inceledim dünkü olanlardan sonra daha da çökmüştü can çekişiyor gibi son saatlerini yaşıyor gibi bi hali vardı keyifsiz bi şekilde kahvaltısını yedirip ve ilaçlarını içirdim.
~~~
"Açın kapıyı,evde olduğunuzu biliyorum Açın!"Duyduğum bağırış sesiyle yatağımda fırlarcasına kalktım kim olduğunu bilmiyordum ve çok korkuyordum.korku dolu gözlerle babama baktım o da korkmuş halinde belliydi kapıya doğru yürüdüğümde başını açma dercesine sallıyordu.
Merakıma yenik düşerek kapıyı açmıştım. Karşımda öfkeden deliye dönmüş yirmili yaşlarının sonlarında olan adama baktım kim olduğuna dair en ufak tahminim bile yoktu."Kimsin?"
"Ben Yavuz Arkan"
Duyduğum isimle kafamda şimşekler çakmıştı. Kızarmış öfke saçan gözleriyle tiksinircesine yüzüme bakıyordu.
"Neden buradasınız ne istiyorsunuz bizden" öfkeden delirmiş ellerini saçlarından geçirip sesli bi şekilde nefeslendi. Bir mikropa bakar gibi tiksinerek gözlerimin içine baktı.
"İstemiyorum alıyorum"
"Bizden çaldığınız hayatı senden alıyorum Seyra Akyol"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİRYÂN
General FictionHenüz yirmi yaşında daha yolun başında sanırken sonuna geldiğimi fark etmediğim yükler vardı ruhumda tam bitti derken daha yeni başlıyordu aslında . Kötülerin günahlarını günahsızların ödemesine karşı gelirken benim içinde olduğum durum tam da buydu...