Tükenmedim, bak ölmedim...
Farklı olan hiçbir şey yoktu. Yara aynıydı, acı aynıydı, sessizlik aynıydı, sensizlik aynıydı. Günler, saatler gibi geçiyordu. Her gün daha çok eridiğimi hissediyordum. Uzun zamandır hastaneye gitmiyordum. Hastane koridorları, o günü, çığlıklarımı, gözyaşlarımı, en kötüsü de hiçbir zaman unutamadığım seni hatırlatıyordu.
Uzun zamandır kullanmadığım telefondan ardı ardına birkaç tane bildiri sesi geldiğinde gözlerimi açmıştım.
Bakmak istemiyordum, her ay düzenli olarak gitmediğim hastaneden kontrole gelmem için rutin mesajlar geliyordu.
Gözlerimi yeniden kapattım, bu kez açmanın mümkünatı olmasın istiyordum. Uzun ve derin bir yolculuğa çıkmak, yanına gelmek ve elini sımsıkı tutmak istiyordum.
Bana bıraktığı bu kalp yetmiyordu, yetmiyordu işte. Onu seviyordum, kendimi sevemiyordum. Kendimden nefret ediyordum. Bize bıraktığı bu aşkı yaşatamıyordum. Tıpkı onu yaşatamadığım gibi.
Telefon çaldı.
Sustu.
Bir kez daha çaldı.
Yeniden sustu.
Saymayı bıraktığım kadar çok çaldığında telefonu kapatmak için elime aldım. Arayan numaraya birden bire dalıp kalmıştım. Ne olduysa birden açmak istemiştim ve cevaplamıştım defalarca arayan fakat bir türlü açmadığım numarayı.
"Hana?"
Sustum.
"Sensin değil mi?"
Sessizliğe o kadar alışmıştım ki konuşmayı bir türlü beceremiyordum. Sesimi bulabilsem konuşacaktım aslında.
"Orda mısın?"
"Sen kimsin?"
Ardı ardına konuşan kişi, sesimi duyunca birkaç saniyeliğine duraksamıştı.
"Ben Kim Taehyung."
Öyle birini tanıdığımı hatırlamıyordum ama bu ismi bir yerden hatırlıyordum.
"Tanıyamadım."
"Ben Park Jimin'in..."
Adını duyduktan sonra devamına odaklanamamıştım. Odaklandığım tek bir nokta vardı; hastane odası. Sonrasında kulaklarıma dolan sesi.
Neden saçların yok Taehyung?
-BÖLÜM SONU-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌼BEYAZ PAPATYALAR🌼 P|J|M🌼TAMAMLANDI🌼
FanfictionBir sonbahar mevsiminde, beyaz papatyalar ekmiştin en kurak çöllerime... 2. Kitap