Merhabalar...
Yorum ve votelerinizi bekliyorum. Tahminleri aşağıya alabilir miyim acaba??
Neyse keyifli okumalar❤
Tam bir yıl, bir ay geçti seni kaybedeli. Tam bir yıl, bir ay sonra ilk kez geldim bu hastanenin sessiz ve soğuk koridorlarına.
Senden sonra bu hastane ününü kaybetmiş gibi görünüyor bana, sesini ve sıcaklığını kaybetmiş ya da ben kendi içimde fazla sessizleştim senden sonra, etraftaki her şey, hatta bütün dünya sesini kaybetmiş gibi geliyor.
Yürüdüm biraz daha, etrafta sesin yankılansa da, bu acı olsada yürüdüm neşesini kaybetmiş bu hastanenin herhangi bir bloğunda, seni kaybettiğim servise kadar yürüdüm.
Her geçtiğim yolda seni ve kaybettiğim neşemi görüyorum. Sen giderken hayatını verdiğin sandığın beni, hayatınla beraber bir ömür sürecek mutsuzluğa da hapis ettin.
Bu karanlık hiç kaybolmuyor Jimin, bu karanlık hiç bitmiyor ve ben senden sonra korkar oldum karanlıktan, korkar oldum yalnızlıktan. Geçtiğim her yolda, yürüdüğüm her sokakta seni arar oldum. Yoruldum, sen sanıp arkasından koştuğum insanların yüzünü gördüğümde sen olmamasından çok yoruldum.
***
Sonunda gelebilmiştim bu lanet yere. Koskoca tabela durmuş bana bakıyordu bütün korkunçluğuyla.
Onkoloji Servisi
Gözlerimi kapattım, burdan gittiğim günü hatırlamak istemiyordum. Acı çığlıklarımın hapsolduğu bu servisi, hatta seninle geçen güzel sandığım, senin her geçen gün gözlerimin önünde eridiğin günleri hatırlamak istemiyorum.
Korkak bir ruh haliyle, içeriye doğru hızlı ve büyük adımlar atmaya başladım. Doktoru görüp gidecektim. Burda kaldığım her saniye daha çok ölüyordum. Elimden geldiğince kısa tutmalıydım ziyareti. Öleceğimi bilsemde buraya bir daha gelmeyecektim çünkü buraya yeniden geldiğimde sen olmayacaksın. Bana bıraktıklarınla yaşamak çok zor, eminim ki yaşlanmak daha da zor olacak.
Sessizce kapıyı çalıp odaya girdim.
"Merhaba Hana sensin değil mi?"
Eski doktorum bundan birkaç ay önce vefat etmişti. Senden sonra hiçbir şey senin kadar yaralayamıyordu beni. Bir sana üzülüyordum, bir sanaydı sevinçlerim.
"Evet."
"Genel tahliller için seni defalarca çağırdık. Biliyorsun ki atlattığın hastalık kolay bir hastalık değil..."
Biliyordum kolay değildi bu hastalık, kolay değildi benden aldıkları. Bu hastalık benden bir ömür, bir aşk çalmıştı. Şimdi bir ömrümü yine bu hastalığa versem hiç gocunmazdım.
"... Tekrarlayabilir. Neden gelmiyorsun?"
Derin bir nefes verdim. Yıllardır içimde olanların bir kısmını söylemek istemiştim sadece, biri beni anlar diye.
"Sevdiğim insanı bu hastanede kaybettim ben. Duvarları üzerime üzerime geliyor Doktor Bey. Öleceğimk bilsem bile bir daha buraya dönemem."
Doktor kaşlarını çatmış soluk yüzüme bakıyordu.
"Emin misiniz? Son bir yıl içerisinde hastane kayıtlarında ölüm raporu göremiyorum kayıtlarda?"
Bir yıl uzun bir süreydi değil mi? Bana bile bir ömür gibi gelmişti.
"Bir yıl bir ay önce Doktor Bey."
Gözlerim doluyordu. Hatırlamak istemediğim her şey gözlerime doluyordu. İçim zaten afet bölgesiydi. Her yanım darma dağın, her yerim yangın yeriydi.
"Yanlışınız var. Kayıtlara bakıyorum şuan. Son on yıldır ölüm kayıdı gözükmüyor burda."
Kalp atışlarım hızlanıyordu.
"Ama nasıl olur? Mezarını gördüm ben onun."
Bir tuhaflık vardı ya da yalanlarla dolu geçen bir yıl vardı. 10 yılıma bedel bir yılım vardı bir hiç uğrana heba olan.
"Üzgünüm öyle bir kayıt yok."
-Bölüm Sonu-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌼BEYAZ PAPATYALAR🌼 P|J|M🌼TAMAMLANDI🌼
FanfictionBir sonbahar mevsiminde, beyaz papatyalar ekmiştin en kurak çöllerime... 2. Kitap