İyi okumalar🌚
Jimin
Gözümü kırpıştırarak açtığımda parlak güneş ışınlarıyla karşılaşmam yüzümü buruşturmama neden oldu. Yavaşça yatağımdan kalkıp saate bakmamla gözlerim kocaman açıldı. Saat 12'yi geçiyordu ve ben spor salonuna geç kalmıştım.
Hızlı bir duş aldıktan sonra üstüme sarı bir sweatshirt ve siyah yırtık kot geçirdikten sonra spor çantamı ve anahtarlarımı alıp arabama binip spor salonuna doğru sürmeye başladım.
Aniden telefonumun çalmasıyla irkilmiş ve telefonu elime almıştım.Arayan Yujin idi. Telefonu açmamla beraber bir çığlık duydum."Nerede kaldın Jimin! Kapıda seni bekliyorum!"
Bu aralar çok uykusuz olduğum için yataktan kalkmakta zorlanıyordum. Yujin'e sakin nir ses tonuyla:
"Uyanmakta zorlandım, şuan arabayı park ediyorum, sen istersen spor salonuna geç"Bu ses tonumla Yujin biraz daha yumuşamıştı."Arabayı park ettim, geliyorum" dedim.
Arabadan çıktığımda Yujin bana kızgın ve endişeli gözlerle baktı. Sakince yanına yaklaştım. Beraber içeri girerken Yujin kolunu omzuma attı ve kahkaha attı.
"Kafan dalgın bakıyorum" dedi. Ağzımdan küçük bir 'hah' çıktı. "Sana söylediğim gibi, uyuyamıyorum. Uykum kaçıyor."
"Okul açılmak üzere ya o yüzdendir merak etme"
Yujin'in bu sözleri beni pekte rahat ettirmemişti çünkü böyle olmadığını biliyordum. Erkekler soyunma odasına yaklaştığımda Yujin ile vedalaştım çünkü kızlar spor salonu ayrıydı. Soyunma odasına girdim eşyalarımı dolaba koyup üstümü değiştirdim. Elim ayağım titriyordu r kaç gündür gördüğüm kâbuslar canımı sıkıştı. Kıyafetlerimi dolaba koyup spor salonuna doğru ilerledim. 2 haftadır işim gereği şehir dışındaydım. Hımbıllaşmıştım,spor salonunun kapısını açtım...