-Part 11-
Bulunduğum yerde ikiseksen yayılmış bir vaziyetteyim. Kolum bacağım birbirlerine zıt konumalrda olmayı şuan için tercih ediyor.
Az önce banyodaki konuşmayı düşündükçe gerçekten hiç hoş karşılanmayacak şeylere yol açabileceğimiz aklıma geldikçe içime bir ürperti geldi. Biraz doğruldum ve ellerimle kollarımı sıvazladım...
Yukarıdan Eustace böğüre böğüre adımı söyledi:
"Jane!!"
İnsanlık dışı hareketlere verebileceğim en iyi cevabımı verdim.
"Ne!?"
Tabii ki bu konuşma halka açık halam duyuyor.
"Bi gelir misin?"
Birde ayağına çağırıyor.
Kollarımı önümde bağladım bir bacağımıda diğer bacağıma atıp.
"Yok canım başka.. sen gel çok yorgunum. O kadar yorgunum ki yarım saattir koltuktan tek bir adım dahi atıp kalkmıyorum bile."
Merdivenlerin tırabzanından kafası göründü alaylı bir gülümsemeyle:
"Eminim benim senin yanına gelmemi istemezsin. Eh.. eğer korkularını yendiysen o ayrı tabii."
İçimdeki kişi "yaw he hee" ruh halinde takılırken:
"Hee yendim yendim."
Dudak büktüğünü görebiliyordum.
"Ammada mızmızlandın sende."
"Hıh.. ben mi? lafı sen dolandırıyorsun."
Bir şey demedi ama kaş göz yapıp durdu.
"Aman be... senin arkanı toplamaktan bıktım usandım hee ne sorunlu çocuksun sen."
Dediğim sırada merdivenlerin başında durduğu yere kadar gelip yanında durdum. Son söylediğimin ardından gülüyordu.
Ağırlık çökmüş olan göz kapaklarıma bir anda öyle bir güç geldiki gözlerim yuvalarından fırlayacak sandım.
Yine söylendim.
"Oğlum sen tişört kıtlığımı çekiyon? Evin ortasında yarıçıplak nedemeye dolaşıyosun?"
"Pehh salla" dercesine gözlerini devirdi.
"Onu boşverde sen o koltukta ömür boyu yatmaya kararlısın herhalde."
"Haa.. evet nolmuş?"
"Konuklar gelmeden evden sıvışamazsak üç saat burda mahkum kalmayada ses çıkarmassın sanırım."
Düşünür gibi yaptım.
"Tamam ben anladım seni. Ozaman plan şu ben gidip giyiniyorum daha sonra kapının önünde buluşuruz."
"Kırk yıl düşünsem aklıma gelmeyecek bir plan gerçekten."
"Tabii normal senin aklın başka şeyelere çalıştığı için.."
Diyip odaya girdim. El çabukluğuyla bir şeyler giyip odadan cıktım. Neme lazım bu sapık odaya felan dalar..
Merdivenlere doğru yürümeye başlamıştım. Kapılardan biri açıldı Eustace banyodan çıktı odasına doğru yürürken bana doğru dudaklarıyla öpücük yaptı. Bende yarım ağızla dil çıkartıp yanından geçtim. Merdivenin başına vardım. Merdivenlerde bir kuğu misali sektiğimi düşünerek basamakları indim.
Ayakkabılarımı alıp dışarı çıktım. Kapının önündeki büyük basamağa oturup ayakkabılarımı yavaş hareketlerle giymeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgili Kuzenim...
Teen FictionYeni bir Yaşam. Ve yeni insanlar. Hiç tanımadığım halam, kuzenim... Pek aksiyonlu geçmese de iyiydim. Kendini gösterme çabalarındaki kuzenimin farkındaydım. Son sözlerin önemi hiçbir zaman o an gelmeden bilinmez. Bana da o an gelmişti. Büyük bir da...