-Part 7-
Az sonra yukarıdan bir kapı sesi duyuldu...
Boş gözlerle dışarı bakmakta olan gözlerimi merdivenlere diktim.
Yukarıdan birkaç tangırtı duyulduktan sonra merdivenlerden birinin ayak sesleri geldi.
Ve tabiki merdivenlerden gelen ayak seslerinin sahibi agresif çocuğumuz Eustace.Onun geldiğini görünce merdivenlere bakan gözlerimi tekrar pencereye çevirdim.
Ayak sesleri bir süre duraksadıktan sonra kapıdan çıktı.
Bu çocuğun benle ne derdi var onu hiç bilmiyorum ama eğer annem burada olmuş olsaydı bunların hiçbiri olmazdı. Ne onunla tanışmış olurdum ne de onunla sürekli bir çatışma halinde olmak zorunda kalmazdım.
Yaklaşık 25 dakika sonra kapı tekrar açıldı. Gelen Eustace.
Anlık gelenin kim olduğunu öğrenmek için kapıya diktiğim gözlerimi tekrar eski yerine gönderdim.
Göz ucuyla ne yaptığını görmeye çalışıyorum. Küçük adımlarla bana doğru yürümeye başladığını görüyorum. Bir süre bana doğru yürüdükten sonra beni kendine doğru çevirip iki elimi bileklerimden tutup ellerinin arasına aldı.Bir süre öylece bana baktı.
Sonra sessizliği bozmak istercesine dudaklarını aralayıp konuşmaya başladı.
"Bak dinle yukarıda sana neden o kadar sert davrandığımı bilmiyorum. Sanırım benim korumacı yanım ortaya çıktı. Ben böyle biri değilim. Beni kötü bir kuzenin olarak hatırlamanı istemem." dedi. Son cümlesini söylerken hafifçe güldü.
Tekrar konuşmaya başladı:
"Tabi istersen beni kötü bir kuzen olarak hatırla ama ben senin kuzenin olmayı istemiyorum."
Bu ne biçim bir istekdi böyle kuzenim olmak istemiyormuşmuş benim neyim olacaktı o zaman bu.?
Ellerimi hafifçe sıkıp
"Simdi söyleyeceğim şeyi ya sen anlamamazlıktan geliyordun ya da gerçekten safsın."
Kafasını kaldırıp kısa süre yüzüme baktıktan sonra devam etti.
"Seni seviyorum. Ve senin yanında kendimi iyi hissediyorum."
Acayip bir duyguya büründüm.Tam konuşmaya yelteniyordumki konuşmama izin vermeden devam etti.
"Bu söylediğim şey gerçekten şu durumda gerçekten olanaksız bir şey ama.. beni sana çeken bir şey var.Imm..mesela.. şunun gibi." diyip dudaklarımdan öpmeye başladı. Ne kadar şaşkın olsamda onun bu hareketini karşılıksız bırakmadım.
Bir süre beni öptükten sonra bana baktı. Ardından kısa süre bende ona baktıktan sonra birden ona atlayıp sarıldım ama ne sarılma.Resmen yere yapıştık.
Yüzüme düşen bir tutam saçı üfleyerek önümden çekmeye çalıştım artık ne kadar olduysa.
Sonra ben konuşmaya başladım.
"Biraz ani oldu sanırım." dedim hafif sırıtmaya çalışarak.
O'da gülüyordu zaten.
"Sorun değil ben halimden memnunum." dedi.
Hala onun üstünde olduğumu hatırlayınca.
"Ah.. pardon." diyip üstüden kalktım.
O'da tam kalkıcaktı ki kapıdan gelen sesleri duyunca biran duraksadı.
Gelen halamlarmış. Neyse ki zamanlamamız iyiymiş de bizi görmediler.
Halam Eustace'ın yerde olduğunu görünce.
"Eustace neden yerdesin?" dediğinde.
Hemen ufacık bir yalan söyleyip
"Şey ayağım kaydı birden düşmüşüm." bunu söylerken bana bakıp gülüyordu.
Halam:
"Ee.. peki neden hâlâ yerde duruyorsun kalksana." dedi.
Ben bir halama bir Eustace'a bakıyordum sonra elimi uzatıp kalkmasına yardım ettim.
Halam Eustace'ın yerden kalktığını gördükten sonra eline bir kağıt verip oradakileri almasını istedi.
Liste fena doluymuş.
"Akşama misafirlerimiz var. isterseniz sizde katılabilirsiniz ama bu yemeğin pek ilginizi çekeceğini sanmıyorum o yüzden bu gece biryerlere gitmenizi istiyorum sizede uyarsa."
Eustace'ın bir takım planları var ki yemeğe katılmak istemeyeceğimizi söyledi.
Halam yukarı çıktıktan sonra Eustace elimi tutup beni kapiya doğru çekti.
"Hadi gidip şunları alalım. " ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sevgili Kuzenim...
Fiksi RemajaYeni bir Yaşam. Ve yeni insanlar. Hiç tanımadığım halam, kuzenim... Pek aksiyonlu geçmese de iyiydim. Kendini gösterme çabalarındaki kuzenimin farkındaydım. Son sözlerin önemi hiçbir zaman o an gelmeden bilinmez. Bana da o an gelmişti. Büyük bir da...