Kameraya el sallayan genç gülümseyerek çiçeklerin önündeki banklardan birine oturdu. Göz altları morarmış, ilk videoya göre fazlasıyla zayıflamıştı. Bitkin görünüyordu.
"Mezarıma kimsenin gelmeyeceğini bildiğim için bu rahatlığım, belki prensesim izler..."
"Herneyse, Sanırım aşık oldum."
Tüm yorgunluğuna, hastalığına rağmen heyecan ve mutlulukla çıkan sesiyle söylemişti sözlerini. Terden ıslanmış saçlarına bir kaç kere üfledikten sonra konuşmaya devam etmişti.
"Son kalan zamanımı platonik olarak geçireceğim."
Hafifçe kıkırdadıktan sonra öksürmeye başlamış, bitmek bilmeyen öksürüklerinin ardından tekrar kıkırdamıştı. Wonwoo'nun ise melek çocuğun her öksürüğünde canı yanıyordu.
"Evren diyorki 'Öleceksin zaten ne aşkı?'"
İç çekerek kameraya baktı genç.
"Zaten onun kendi sorunları varmış gibi dünyadan soyutlanmış yaşıyor. Hiç arkadaşı yok ve okuldan hep koşarak çıkıyor, sanırım part-time işi için..."
Cümlelerinin sonunda sesi hayli kısılan çiçek kokulu oğlan güzel gözlerini kameradan çekmiş, Wonwoo'nun göremediği bir yere bakmaya başlamıştı.
"Tanrım o burada ve hiç iyi görünmüyor. "
Kıstığı sesindeki telaşla birlikte hızla yerinden doğruldu Soon.
Kendi bağırışını duymuştu Wonwoo. Okulda sıkıştırılıp delicesine dövüldüğü zamanı hatırlamıştı sonra. Sinir krizi geçirdiği ve istemedende olsa kendisiyle konuşmaya çalışan tanımadığı kişiyi kırdığı günü...
İnanamadı, Soon'un onu seviyor olmasına inanamadı. Kırdığı kişinin bu güzel çocuk olmasını istememişti.
Çiçek oğlan kameraya baktıktan sonra hiç bir şey demeden kapamıştı videoyu.
Gerisinde yaşananları çok net hatırlıyordu Wonwoo...
"Özür dilerim. Özür dilerim Soon, beni sevdiğin için özür dilerim."
~~~ 02042019 ~ 2033
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Şu fotoyu şuraya iliştiriym bir günde üç ficimie birden bölüm attım ödlslsşsö princeyoungjaes sağolsun güzel yalvardı kıramadım kdldlwlslşsld Syglr Svglr
