•}[16]{•

212 42 15
                                    


20052019 ~ 1244

~~~

"Merhaba!
Bu defterdeki son sayfam.
Bugün son videomuda çekeceğim..."

Wonwoo, son videonun üzerine tıklarken yorgun bedenini doğrulttu oturduğu yerde.

"Merhaba..."

İlk videoların aksine gittikçe kötüleşen sesiyle son kez merhaba demişti çiçek kokulu oğlan.

"Bugün bir sürü şey yaptım!  Küçük arkadaşımı ziyaret ettim, prensesimle güzel sohbetler ettim, mezarlığın bekçisine bir defter verdim... Onu gördüm. Sohbet ettik biliyor musun? Bana gülümsedi. Mutlu olduğunu hissettim, bu çok iyi geldi.
Onu hep böyle hatırlayacağım."

Eski anılarında gezindi Wonwoo.
En sıkıntılı zamanlarına, unutmak için çabaladığı o kötü anılara...
Hatırlamıştı Wonwoo. Onunla ettiği sohbeti...
Boktan hayatındaki sıradan bir gündü.
Gününü güzelleştiren, bir melekten habersiz olduğu bir gündü.

"Güzel bir gün öyle değil mi?"

"Öyle. Dün her ne kadar kötü şeyler olmuş olsada, bugün güzel bir gün."

"Dün günün kötü mü geçti?"

"Güzel geçsin isterdim."

"Güzel geçsin günlerin."

"Yakında öleceğimi hissediyorum. Sana anlatıyorum sevgili mezarıma gelen  güzel insan, çünkü prensesim üzülüyor."

Videoyu daha fazla izleyebileceğini düşünmüyordu kalbi acıyan.
Eli durdur tuşuna giderken çoktan bedenini sokağın soğuk havasıyla buluşturmuştu bile dur durak bilmeden koşuyordu, üzerinde ince kazağından başka bir şeyi yoktu ve bu durumu pek umursuyormuş gibi görünmüyordu.

Sinirliydi.
Çok sinirliydi.
Meleğine öyle sinirliydi ki güneşin daha yeni yeni aydınlattığı sabaha, bağırışlarıyla eşlik ediyordu.

"BENCİLSİN!"

"ÇOK BENCİLSİN! NEDEN SOON? NEDEN ÖLDÜKTEN SONRA BENİ KENDİNE AŞIK ETTİN?!"

"NEDEN BU KADAR GÜZEL OLMAK ZORUNDAYDI KALBİN? Neden bu kadar güzel olmak zorundaydı sevgin?"

Gittikçe sesi kısılıyordu yorgunluktan kendisini soğuk zeminin üzerine bırakmış bedenin.
Hıçkırıkları karışmıştı günün ilk ışıklarına.
Kaybolmuş hissediyordu.

Geçmişe geri dönüp, o mezarlığa çıkan yola sapmamayı diliyordu.
Öyle içten diliyorduki bunu.
Gözü kimseyi görmez, kulakları hiç bir sesi işitmez olmuştu.
Soğuk hava bedenini uyuştururken, kendisine doğru hızla gelen arabanın bedenine çarpmasıyla bir kaç kemiğinin kırıldığını hissetmişti genç.

Bedeni yolda kilometrelerce sürüklenirken, acıdan değilde, Soon'u kaybettiğindendi acı ve sessiz ağlayışları.

Bilincini kaybediyordu yavaşça.
O sırada deli gibi dua ediyordu Tanrı'ya.
Ölmek için...

~~~
26042019 ~ 2101
Syglr
Svglr
Doğru düzgün okumadan attım bölümü hatam varsa görmezden gelin sslskwpls
Hayır final değil saçmalamayın kdlsmslsmslsö

Çiçek Kokulu Mezar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin