08032019 ~ 0052
~~~
"Merhaba?"
Çiçek kokularının yükseldiği bu hoş çiçekçiye bir kaç adım atar atmaz içeride birinin olup olmadığını kontrol etmek için seslenmişti Wonwoo.
"Ah, merhaba!"
Kısa süre içerisinde aldığı dönütle birlikte kendisine samimiyetle gülen yaşlı bayana ne dese, nasıl karşılık verse bilememiş ve sadece eğilmekle yetinmişti...
Evinden çıkarken cebine sıkıştırdığı defteri çekinerek çıkardıktan sonra yaşlı bayana gösterdi.
Derince bir nefesi ciğerlerine doldururken kurumuş dudaklarını ıslattı.
"Almam gereken bir demet gardenya varmış efendim..."
Yaşlı bayan buruk bir tebessümle eline aldı genç olanın çıkardığı defteri.
Çoktan gözleri dolmuştu.
Bu gardenyaların sahibini çok beklemişti o da..
Tıpkı çiçek kokulu oğlan gibi...
Wonwoo kadında gördüğü hüznün aynısını bekçide de görmüştü...
Kimdi bu ölen?
"Çiçek çocuk..."
Diye mırıldandı yaşla bayan.
Gözlerinden istemsizce akan yaşları cebinden çıkardığı beyaz mendil ile silerken defteri tekrar Wonwoo'ya uzattı.
"Gelmene cidden çok sevindim."
Girişi süsleyen demet demet dikilmiş çiçeklerden birine, özenle hazırlanmış Gardenyalara baktı.
"Bunlar senin, birde şey... bende bir flash var... Onu da sana vermem gerekiyor sanırım. Soon kesin deftere yazmayı unutmuştur..."
Wonwoo, yaşlı bayanın dediklerine pek bir anlam verememişti.
Buraya neden geldiğinede...
Ya da neden çiçeği istediğine de...
Veya neden yeni bir iş arayacağına bunları yaptığınada...
Sanki mezarlıktan yükselen o güzel kokunun sihriydi bunlar...
Belli bir süre yaşlı bayanın gösterdiği Gardenyalara öylece bakıp duran Wonwoo kendisine uzatılan flash ile birlikte irkilirken yine yaşlı olanın içten gülümsemesiyle karşılaşmıştı.
Düşüncelerin içine dalıp gitmişti...
"Hey... Çok düşünüyorsun, kaybolacaksın. Sadece bunları al ve gülümse..."
~~~
09032029 ~ 0119
Svglr
Syglr
