Breakup Helpline [2.2]

13:29

"Bir dakika, daha bitirmedim! Sakın kapatayım deme. Şimdi, güzel ve seksi üçüncü evremizden sonra dördüncü evremiz geliyor. Bu tam da, hey artık artık iyiyim, diyeceğin kısım. Diğer insanlarla seks yaptın ve hayatın eski haline geri dönüyor. Yeni bir sevgilin olur, başka insanlarla karşılaşabilirsin. Ve bir gün, bir dükkandaki sen aldatan kızla tanışırsın. Ama artık sinirli değilsindir- çünkü, neden biliyor musun, artık bunu aşmışsındır, kırılmış bir kalbin en iyi ilacı zamandır. Ve iyi bir dondurma."

"Vay be, daha önce hiç ayrılık tecrübesi olmayan birinin tavsiyesine göre gerçekten kulağa çok güzel geliyor."

"Evvet, Dr. Phill, benim üstesinden gelemeyeceğim hiçbir durum yok. Kahretsin, bunlar için ödeme almam lazım."

"Belki bir sabah programına falan çıkabilirsin."

"Biliyorum! Ve sikim kadar komik olurdu! Tıpkı sikik Ellen ve Dr. Phill birleşimi gibi."

"Şey, televizyondaysan 'sikik' diyemezsin. Ailen-arkadaşların izliyorlar, hatırladın mı?"

"Sikeyim böyle işi, bu benim programım. Ne zaman sik demek istersem derim. Ooooh, ya da Youtuber olabilirim! Jenna Marbles falan gibi. Tanrım, Jenna Marbles'ı çok seviyorum. Onun için lezbiyen olabilirim."

"Senin bu ilişki yok kuralına ne oldu peki?"

"Hey, eğer Jenna Marbles'la çıkarsan, yemin ediyorum, bana hiçbir şey engel olamaz!"

"Haha, pekala."

"Bir de benim gülüşüme garip diyorsun. Hırıldıyorsun, tıpkı domuz gibi! Çok rahatsız edici."

"Gülüşümle alay edemezsin- ben müşteriyim."

"Evet, ödeme yapmayan müşteri... çünkü ben gönüllü çalışıyorum!"

"İşinden nefret ediyorsan neden gönüllü çalışıyorsun?"

"Lanet olası annem yüzünden."

"Ne?"

"Her zaman daha 'pozitif'olmam ve insanlara 'yardım' etmem gerektiğini; bu yaz bir 'yardım hattın'nda gönüllü çalışmanın bana yarayacağını düşünüyor. Ben zaten pozitif ve neşeli bir insanım. Yani, 5 Seconds of Summer'ın albüm kapağının üstünde, gözlerinde çarpı olan gülücüğe bağlı kalıyorum, daha ne kadar pozitif olmalıyım?"

"Evet, anlıyorum. Annen seni akıl hastanesine falan kapatmalı."

"Benimle dalga geçme, Franklin. Sadece ben seninle alay edebilirim. O da işim gereği. Bu lanet olası sistemin içine sıçıyorsun!"

"Her neyse. Sert bir kız gibi görünüyorsun. Peki neden annene evet dedin?"

"Çünkü o annem, anlıyor musun? Yine o aptal-küçük-kızım-beni-dinlemez şeyini yapıp beni seni suçlu hissettirir."

"Ohh, demek senin de bir kalbin var."

"Lütfen, ben kalbimi iki sene önce kola için organ bankasına sattım."

"Buna inanmıyorum- bence içinde derinliklerde bir yerde insanları kırmaktan korkan küçük bir kız var."

"Vay be, bunun senin için ruhi bir değerlendirme olduğunu düşünüyorum, Franklin. Her şey dönüp dolaşıp bana geliyor yine."

"Gereksiz espiriler yapmayı kes- haklı olduğumu biliyorsun, Serena."

"Sen hiçbir şey bilmiyorsun, beni tanımıyorsun. Frankly*, Franklin, hehe, bunu birkaç kez arka arkaya söylemem lazım. Frankly, Franklin. Frankly, Franklin. Frankly, Franklin. Frankly, Franklin. Frankly, Franklin-"

"Ciddiyim ben. Bence senin tedavi edilmeye ihtiyacın var."

"Kapa çeneni, Franklin, yanılıyorsun. Ben ruhu olmayan sürtük, pozitif biriyim. Tıpkı siktiğim parlak pozitif kişiliğim gibi."

*Frankly: Açıkçası.