"Ayın ışığı karanlığa bürünüyordu yavaş yavaş.
Kim bilir belkide dolunay olucaklardı"
Bir kaybeden.Hayatın ona çok ama çok acımasız davrandığı bir kaybeden.Daha küçücükken en zor hayat sınavlarını vermişti.
Bir daha mutlu olamayacağını kendine benim...
Öncelikle herkese slm. Bu benim ilk hikayem yanlışlarım olduysa şimdiden özür diliyorum. Umarım beğenirsiniz.Keyifli okumalar. EİS Sabah alarmın sesini duyduğum an kafam zonklamaya başladı. Evet başlıyordu. Okul ve lise yeni bir şehirde hiç tanımadığım ve bir o kadar da nefret ederek geldiğim şehirde başlıyordu. İçimden "Tatil neden bu kadar çabuk bittiki?" Demeden edemedim. Aslında tatilerde pek birşey yapmazdım ama yinede okuldan uzaktım işte ve bu yeterliydi. Bir anda içimde bir şey oldu ve korktuğumu farkettim. Ben Eis Sturm okula gitmekten korkuyordum.Hiç bir zaman gözümü korkutmayan okul bugün başıımın ağrımasına, karnıma sancılar girmesine ve belki gereksiz ama bir o kadar da önemli hastalığımı hissetmeme sebep oluyordu. Alarmı kapattıktan sonra kafamı tekrar yastığa koydum ve gözlerimi bir müddet kapattım. Lanet olası alarmın durmaya hiç niyeti yoktu ama. Onu duvara fırlatmamak için zor tuttum kendimi. İçerde abim uyuyor olmasaydı nasibini almıştı benden. Zorlukla yataktan kalktıktan sonra hemen banyoya gidip işlerimi halletim ve aşağı mutfağa indim ki karşımda çok şirin bir kahvaltı ve arkası dönük bana süt kendine kahve dolduran abim. Hemen arkadan sarıldım ona pek korkmuşa benzemiyordu ama bu umrumda değildi şuan. Sonra arkasını dönüp yanağıma bir öpücük kondurdu - Demek benim küçük hırçın kedim uyanmış.
- Biraz zor olsada evet başardım.
Suratına bir gülümseme yayıldı ve masaya doğru gitti bende hemen arkasından gittim. Bu kahvaltıyı doya doya yapmak çok istiyordum ama okul saati yaklaşıyordu ve okula ilk günden geç kalıp dikkatleri üzerime çekemezdim. Hemen sütümü içip odama çıkıp hazırlandım. Okul formam fena değildi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saçlarımı tarayıp salık bıraktıktan sonra sadece rimel sürüp çantamı aldıktan sonra odadan çıktım. Ayakkabımı giydikten sonra beni arabada bekleyen abimin yanına ön koltuğa oturdum ve yola çıktık. Okulun önüne geldiğimizde gereksiz derecede heyecanlandım.
- İlaçlarını içtin mi?
İçimden siktir dedim. Sonra yanımda olduğu aklıma geldi ve hemen çıkarıp içtim. Abim gülümsüyordu. Elini yanağıma koydu.
- Kendine dikkat et, mutlaka yemek ye ve ne olursa olsun sakin kal.
Dedikten sonra beni öptü ve bende aynı şekilde onu öptüm. Tam arabadan çıkıp gidiyordum ki
- Birşey unutmadın mı?
Kafamı hayır anlamında salladım. Sonra cebinden telefonumu ve kulaklığımı çıkardı.Elinden aldım vr ona kocaman bir öpücük yolladım sonra okuldan içeri ilk adımımı attım.