"Hayat kısa, kuşlar uçuyor"
Kaybetmek
En
sevdiğini
Kaybetmek
...
3 Ay sonra
O günden sonra Nefes bitkisel hayata girmişti. Vedat amacına ulaşmıştı, Nefes'e tecevüz etmişti. Tahir Nefes'i o halde gördüğünde ölmüştü aslında. Onun dokunmaya kıyamadığı biricik aşkını öldüresiye dövmüştü Vedat, üstüne bir de zorla sahip olmuştu.
Vedat'ı orda öldürmüştü Tahir, tek kurşunla. Ali'den başka şahit olmadığı için de ceza almamıştı.
Tahir o günden sonra hayata küsmüştü. Sevdiği kadın artık hayatında yoktu. Nefesi yoktu. Kendini suçluyordu. Onsuz geçirdiği günler için kendini suçluyordu.
Nefes'in odasına girdi yine. Hiç çıkmadığı o odaya.
Makinelerden gelen sesler...
Tahir: Sevgilim bugün nasılsın? İyi ol Nefes. İyj ol ve bize geri dön. Biliyorum bu imkansız ama dilemekte mi haram kızım. Bak ben 3 aydır nefes alamıyorum, sensizlik çok zor. Senin sesini duyamamak,
Gözünden yaşlar dökülüyordu. Elinin içini öptü sevdiğinin.
Tahir: Kızımız nasıl ?
Engel olamıyordu gözyaşlarına. Bebeği için bu makinelerle yaşıyordu Nefes.
Tahir: Ben sensiz napıcam be kızım
Kafasını Nefesin eline koydu. Huzur bulduğu o kokuyu çekmeye başladı.
**
Yoğun bakımdan çıktığımda Asiye yengem beni bekliyordu.
Asiye: Paşam
Gözleri yaşlı bir şekilde ona bakıyordu. Kendini yere attıp geriye doğru kafasını duvara yasladı.
Tahir: Kızı için dayanıyor, onu ayakta tutmak için. Yenge Nefes uyanmak istemiyor, o günü unutmak için uyanmak istemiyor.
Asiye: Allahtan ümit kesilmez be paşam. Seni bırakmaz benim eltucum. Sadece yorgun.
Tahir: O pislik onu benden aldı. Kanser dediler ama değilmiş be yengem. Biz onu kanser ettik durup dururken.
Asiye: Yıkılmak yok. Nefes te kızın da yaşayacak.
Yanlış rapor düzenleyen Zülal doktorda hapse girmişti. Eylem de yurtdışına çıkmıştı. Para için kullandığı oğlunu bırakıp gitmişti.
Yiğit: Babaaa !
Koşarak sarılmıştı babasına.
Yiğit: Annem nasıl baba kardeşim nasıl
Tahir: İyi aslanım ikisi de iyi
Yiğit: Annem uyanacak mı ?
Tahir: Uyanacak paşam bizi bırakmayacaklar
**
Nefes : sevgilim
Civra da sarılmışlardı birbirlerine,
Tahir: Soyle Nefesum
Nefes: Biz hiç ayrılmayalım olur mu ?
Tahir : Benim seni bırakmaya niyetim yok
Nefes: Sen benim en büyük şansımsın
**
Hayat çok kısa. Sevmek daha da kısa. Ne zaman ne olacağı hiç belli olmuyor.
Tahir Nefesle geçirdikleri en güzel anları düşünüyordu.
**
Nefes: Tahirr ya bu ne ben hizmetçi miyim?
Tahir: Aşkım alt tarafı çorap ya alsan nolcak
Nefes: Alsan nolcakmış. Bütün gün ananla uğraşıyorum zaten ben gidiyorum.
Kolundan tutup kendine çevirmişti Nefesi,
Tahir: Nereye
Nefes: Okula !
Tahir elini Nefes'in yanağına koyduğunda
Tahir: Özür dilerim
Nefes kollarını boynuna koymuştu.
Tahir Nefes'in dudaklarına öpücük kondurdugunda Nefeste karşılık vermişti ve öpüşmeleri ilerlerken yatağa düşmeleri ile kapının açılması bir oldu.
Tahir: Yuhh Ana
Nefes: Oha yani
Saniye: Uyy nenemm gündüz gündüz kudurmuşlar
Nefes: Evet kudurduk Saniye Hanım , erkek torun öyle bakışmayla olmuyor.
**
Yüzündeki gülümse ile Nefes'i camın ardından izliyordu. Makinalardan gelen sesler ile odaya doktorun koşması bir oldu.
Tahir: ne oluyor
Hemşire: Lütfen dışarda bekleyin
Tahir endişeyle dışarda beklerken, doktor çıkmıştı.
Tahir: Karım nasıl? Kızım o iyi mi ?
Doktor: Tahir Bey bakın bunu size anlattım. Bu durum Nefes Hanim için çok zor. Bebek içinde.
Tahir: Vazgeçmiyorum doktor ikisinden de vazgeçmiyorum
DOktor: Nefes hanım zorlanıyor
Tahir: Benim Nefesum güçlüdür.
Doktor: Tahir Bey, bu ataktan sonra her şey çok riskli ikisini de kaybedebiliriz.
Tahir: Öyle bir şey olmayacak doktor. İkisi de beni bırakıp gitmeyecek!
**
Babası bahçe de sandalyesinde otururken kızı gelmişti yanına kucağında torunuyla.
"Babacım bak sana kimi getirdim."
"Oy benim güzel meleğim, prensesim "
Kucağına aldığı torunundan sonra kızı da bilgisayarı hazır etmişti.
" Nerde kalmıştık kızım "
" Hiç bitmeyen aşkınızda "
Bölüm sonu
Teşekkürler 🌟🙏