Gittin...
Ve solumda kaldın...
Ve soluğumda...
Ve sonumda...
Nefes'ten
Tahir'in gözlerine bakmak istiyordum ama benim gibi acı çekiyor muydu? Özlemiş miydi?
Tekrar ona doğru döndüğümde yanında o kadını gördükçe diyorum kendime " Nefes sen salaksın " seni parmağında oynatan bir adama deliler gibi âşık oldun.
Gözlerimi kapadım, zaten sarhoştum. Allah kahretsin kapıyorum yine o var. Onur'u öpmüştüm o da beni ama ikimizde daha konuşmuyorduk.
Onur beni evime getirdiğinde, arabadan indirmeye çalışıyordu ama ben ayakta bile duramıyordum. Evet biraz da saçmalıyordum.
Nefes: Gördüm dimi nasıl tuttu onun elini
Onur: Hadi Nefes yürü
Elimle Onur'a doğru konuşacakken salak salak gülmeye başladım,
Nefes: Nasıl bok gibi kaldı ama senin öpünce
Onur daha fazla benim saçmalamama dayanamayacak ki kucağına aldı beni.
Odama kadar kucağında taşımıştı.Yatağa bırakırken gözlerimi açtım ve karşımda bana bakan Tahir vardı.
Ellerimi yüzünde gezdirim. Tam yanımdan kalkacakken " gitme, kal benimle " deyip tuttum elinden Tahir'in.
Onur: Nefes
Nefes: Bırakma beni
Sayıklıyordum en son. Sabah gözlerimi açtığımda Onur'un göğsünde yatarken buldum kendimi. İlk üstüme baktım, kıyafetlerim vardı.
Nefes: Ohhh
Tekrar Onur'a baktım, Onur yavaş yavaş açtı ni. Ona şaşkın şaşkın bakıyordum.
Onur: Akşam korktun bende gidemedim uyuyakalmışım.
Nefes: Hee öyle desene ya
Gülümsemiş olucam ki Onur bana bakıyordu;
Onur: ne oldu ne sırıtıyorsun
Nefes: Hiç aklima bir şey geldi de
2 yıl önce
O olaydan sonra Tahir hergün beni dinlemeye geldi. Vedattan da kurtulmuştum ve onun adına benden kaç kere özür dilediğini söylemeyim hiç.
Bugün zorla da olsa beni yemeğe çıkarmaya ikna etmişti. Ondan çok etkileniyorum ama daha tanımıyorum bile. Hazırlanıp aşağı indiğimde başta beni bir kere süzdü.
Tahir: Çok... çok güzel olmuşsun
Hafif tebessüm edip beni yemek yiyeceğimiz yere getirdi. Aslinda bakılırsa lüks bir yerdi ama karanlıktı.
Nefes: Geç kaldık galiba kapanmış
Güldü, elimden tutup içeriye girdiğimizde tek masa ve bir de kemancı vardi.
Nefes: Noluyor
Tahir: Gel
Deyip çektiği sandalyeye oturdum.
Kemancı " Çocuklar gibi " ni çalıyordu.
Nefes: Ne oluyor, bugün önemli bir gün mü ?
Hala bir şey anlamamıştım. Bazen tutuyor böyle salaklığım.
Garson yemekleri getirdikten sonra Tahir beni dansa kaldırdı. Elini belime nazikçe koyarken ben omzuna koymuştum bir elimi diğer ellerimiz de buluşmuştu.
Yaklaşık 10 dakikadır dans ediyoruz ve bir saniye bile gözlerimizi ayırmadık. Kalbimi hiç sormayın yerinden çıkacak.
Tahir: Nefes
" Hi " diye bir ses çıkarmıştım.
Tahir: Sen bana ne yaptın böyle, çıkacak sanki.
Tam konuşacakken;
Tahir: Bir insan yeni gördüğü birisini bu kadar sık düşünür mü ? Özler mi ? Ben özlüyorum Nefes. Hem de çok. Hani böyle yıllardır görmezsin sonra bir anda karşına çıkar o sevdiğin ya bende öyleyim işte. Bu kalbim yıllardır seni arıyormuş.
İlk defa birisi bana değer veriyoru bu kadar. İlk defa bir haftadir görüştüğüm biri için gözlerimden yaşlar süzülüyordu. Elleriyle yüzümü kavradı ve gözyaşlarımı sildi.
Tahir: Nefes ben seni çok seviyorum
Dudakları dudaklarıma yaklaşırken, yaptığım şeyin erken olduğunu düşünüp kendimi biraz geri çektim. Sonra düşündüm kalbim böyle atarken yanlış neydi ?
Dudaklarının dudaklarımla birleşmesine izin verdim. Bende onun gibi ellerimle yüzünü avuçladım.
***
Saatlerce dans edip, deli gibi içmiştim. Bu halde eve götürememişti Tahir. Yoksa teyzemden ilk fırçayı yerdi. Tahir aslında Trabzonlu, iş için gelmiş. Iki gün durup gidecekti ama gidemedi.
Kaldığı otele gelmiştik. Yarım yamalak açık olan gözlerimle görmüştüm.
Odasına girdiğimizde bir an durdum. O kokuyu içime çektim. Sonra Tahir'e döndüm ve sıkıca sarıldım.
Nefes: Beni üzersen seni gebertirim Tahir Kaleli !
Tahir: Seni üzersam ben ölürüm Nefesum
İlk defa şiveli konuşuyordu. Dudaklarına bir öpücük kondurdum, belimden kendine iyice çekti. Deli gibi öpüşürken ve tabiki en iğrenç halimi de göstermiştim ilk günden. Dudaklarımı ayırıp olduğum yere istifra ettim.
Başımdaki ağrı ile gözlerimi açtığımda galiba ilk defa huzur bulduğum o adamın göğsündeydim.
***
Müzik okulunu yeniden açtığımdan bir kaç tadilât yapılıyordu. Ustalara talimat verirken, içeri giren kadına bakıyordum. Sinir katsayım hat safadaydı.
Nefes: Senin ne işin var burda.
Eylem: Seni görmek istedim
Yolucam o saçlarını haberi yok. Sırıtık kurbağa.
Nefes: Hayırdır çok mu özledin
Eylem bilmiş bir tavırla odalara bakarken,
Eylem: İyi güzel olmuş, değişmiş.
Nefes: Niye geldin
Yok çok pis kaşınıyor. Hareketlere bak hareketlere. Görmemiş şey.
Eylem: Yiğiti tekrar yazdırmaya karar verdik. Belki ilerde
Karnını gösterdi, gözüm parmağında tek taşa takıldı,
Eylem: kardeşi de ister müzikle ilgilenmeyi onu da yollarız buraya.
Allahhh yorumları çok merak ediyorum.
O kadar severek yazıyorum ki içim kıpır kıpır 💛💛
İnşallah beğeniyorsunuzdur 💙💙 Şöyle satır içlerine de yorumlar görürsem belki şu yazarınızı mutlu edebilirsiniz 😉❤
Yine 1 hafta dedim ama dayanamadım napayum 😂
#Neftahlandık 🍷