KOLEJ GÜNLÜĞÜ

BÖLÜM 24

"Bu senin kuzenin Deniz Bayar"

What dedin gülüm. Şakamı yapıyordu. Annem hiçbir zaman böyle konularda şaka yapmazdı da.

Böyle bir kız benim kuzenim olamazdı. Hem kendisini bile tanımıyordum ki. Gerçi ben kuzenlerimin çoğunu tanımıyordum.

"Kuzen mi benim öyle bi kuzenim yok." dedim.

"Derin kızım saçmalama istersen. Sen odana çık ben denize odasını gösterip gelecem." dedi.

Merdivenlerden çıkarken hala şok etkisindeydim. Olamazdı. Bunun olmasını istemiyorum. Arele bu kadar acı çektiren, arelin aşık olduğu kız benim kuzenimdi. Nefret ettiğim insan nasıl kuzenim çıkabilirdi.

Odama girip üstümü değiştirdim hemen. Annem odaya girip kapıyı kapattı. Ona döndüm bir cevap bekliyordum.

"Anne şimdiye kadar adını bile duymadığım kız nasıl benim kuzenim çıkabilir? Tamam bak çoğu kuzenimi tanımıyorum ama hepsinin adını duymuşumdur sizden. Ama deniz diye bir isim duymadım."

"Duymamanın bir sebebi var. Halanın kızı o. Hiçbir zaman babaannenlerin evinde ne halanın ne de kuzenin denizin adının anılmasını istemediler."

Ne alaka şimdi bu. Bir insan nasıl kızın adının anılmasını istemez. " Neden?"

Annem derin nefes aldı. "Halan babaannenin istemediği bir erkekle evlendi. Babaannen ne kadar durdurmaya çalışsada olmadı. Adamla birlikte kaçtılar evden. Sonra denizi doğurdu halan. Bi kere olsun babaannenin görmesini istedi ama babaannen reddetti. Ve 12 yıl sonra bugün tekrar gördüm halanı. Yurtdışına çıkmaları gerekiyormuş eşiyle birlikte. Halanla zamanın da en iyi ben anlaşırdım. Benim kızıma bakarmısın bir süre dedi. Bende reddedemedim. Kızını senin olduğun okula kayıt etti dün."

Oha halama bak sen. Cesaretli kadınmış. Kızıda ondan almıştır cesaretini.

"Babamlar ne değişik bir aile öyle. Ne varsa orda var. Orda hiç kuzenim yok diye biliyordum. Bundan sonra acaba tanımadığım kaç kuzenim daha çıkacak merak konusu." dedim.

Annem gülmeye başladı. "Daha bu ailede neler var bir bilsen. Neyse hadi ben yemeği hazırlamaya iniyorum." dedi.

Kafamı salladım. Annem odadan çıkınca laptopumu açtım. Skype den grup konuşması kısmına geçip Canerle Adayı aradım.

İkisidee "heee" diye açtılar.

"Öküzmüsünüz acaba arkadaşları? Ben burda size önemli bir haber verecem sizz hee diye anırıyorsunuz."

Ada: "Hızlı gir konuya knkaa oje sürüyorum."

Caner: "Knkaa lan söyle hadi pes oynuyorum şurda."

"Eminmisiniz gardaşlarım?"

Ada-Caner: "Evett"

İkisi aynı anda bağırınca kulaklık taktığımdan dolayı kulağıma sıçılmıştı.

"Söylüyorumm. Şu arelin eski sevgilisi varya deniz. O benim kuzenimmiş."

Dememle birlikte ikisi şok oldu, direk ekrana baktılar. Ada ojeyi yere düşürmüştü. Caner kolunun yanındaki nescafe bardağını üstüne dökmüştü. Ardından bir küfür mırıldanıp bana döndü.

Caner: "Ağzından bal akan güzellik şimdi neden ağzından bok akıyor?"

Ada : "Şaka de derin."

Caner: "Şaka dersen ağzına sıçarım. Sırf bu haber yüzünden üstüme nescafe döktüm, yandım lan."

"Ay susun bi. Niye şaka yapıyım bu konuda. Ada çok ciddiyim kuzenim."