KOLEJ GÜNLÜĞÜ

BÖLÜM 31

"Süpriz." diye bağırdı edayla seda. "Bizi özlemişsindir." diye devam etti seda.

"Siz nerden çıktınız?" dedi deniz.

"Süpriz yumurtadan." diye cevap verdi eda.

Deniz bana bakıp "Bunların burda ne işi var? Ne oluyor derin?" dedi.

Güldüm. "Birazcık eğlenmek istedim. Arel, aras ve caner olmadan sadece biz." dedim.

"Sen benle areli barıştıracaktın sözde. Ne kadar yalancısın." dedi.

"Senin sayende öğrendim yalan söylemeyi." dedim. Alaycı bir şekilde güldükten sonra konuşmama devam ettim. "Ne yani sen gerçekten arelle seni barıştıracağımı mı düşündün, komiksin."

"İnandım, güvendim ben sana. Kuzeniz aynı kanı taşıyoruz dedim güveniyim dedim ama sen ne yaptın bana?" dedi.

"Şuan karşında Arel yok, Derin Soykan var. Duygu sömürüsü yapmayı bırak." dedim.

"Aman be çokta umrumda neymiş derin soykanmışmış." dedi.

Denizle ben öfkeyle birbirimize bakmaya başladık. O arada eda sandalye getirip denizin önüne koydu. Sandalyeye ters oturup konuştu.

"Ee anlat bakalım deniz boku. Arelden ne istiyorsun?" dedi.

"Arel benim sevgilim ondan ne istiyebilirim ki? Siz iyimisiniz ya?" dedi deniz.

"Senden daha iyi olduğumuz kesin. Hadi şimdi gerçekleri bir bir dökül bakalım." dedi seda.

"Ne gerçekleri?" dedi deniz. Bide bilmemezlikten geliyor.

Kaşlarımı çatarak "Areli değil de arası istediğin, aras için geri döndüğün ve arası sevdiğin gerçeği." dedim.

"Yok öyle birşey, götünden uydurma derin." dedi deniz.

"Kim uyduruyor az sonra görecez. O yüzden şimdi herşeyi dökülsen iyi olur yoksa az sonra olacaklara katlanmak zorunda kalacaksın." dedi ada.

"Neymiş o katlanmak zorunda kalacağım şeyler?"

Seda elini arkasına koyup denizin etrafında dolaşmaya başladı. " Şöyleki canım seni biraz dövecez, biraz sevecez, sonra biraz daha dövecez sonra biraz daha sevecez. Bunlar devir dayım yaparak devam edecek." dedi.

Eda ellerini birbirine vurup " Ama eğer şimdi dökülürsen gerçekleri, bunlara gerek dahi kalmaz. Ve seni çayırına geri salarız." dedi.

"Duymak istediğiniz şeyi duyamıyacaksınız. Çünkü öyle bişey yok." dedi deniz omuz silkip.

"Peki sen nasıl istersen. Kızlar!" dememle hepimiz koşup denizi tuttuk.

Ben kolundan, ada diğer kolundan zar zor tutarken, eda iki ayağını tutuyor üstüne bide tehdit ediyordu. Seda ayaklarını bağlıyordu.

"Boşuna bağırma burda seni duymazlar. Camlar 2 katlı dışarı ses çıkartmazlar." dedi ada.

"Yaa siz gerizekalı mısınız? Bırakın beni kafayımı yediniz ya? Bu arel olayı neden bu kadar uzadı?" dedi.

"Sen uzattın bizde ayıp olmasın diye kesmiyoruz." dedi seda.

Espiri mi yaptı gerçekten mi söyledi böyle birşeyi anlamadım.

5 dakika sonunda, hele şükür, denizi o sandalyeye bağlayabildik. Ne kadar debelensede bağladık.

"Siz manyaksınız. Hemde psikopat manyaklardan." dedi deniz.

"Evet öyleyiz biz. Bunu başından beri anlaman lazımdı zaten." dedi seda.

"Hadi oyun bitti. Bırakın artık beni."