2. BÖLÜM

60 16 95
                                    

Soğuk sokaklar artık benim yeni evimdi. Aslında o kadar da soğuk gelmiyordu artık. Karanlık sokağı aydınlatan sokak lambaları ile önümü görüyordum. Sokak sakin değildi. Uzun yürüyüşün ardından sahile geldim. Sessiz sakin bir yer taradım etrafta. Ama pek mümkün değildi. Sonunda en uç köşede bir yer buldum. Yeterince sakin ve herkese uzaktı. Aklımda çok fazla sorun vardı. Neden kimse bir şey söylemiyordu?  Neden benden saklanıyordu? Deniz gayet sakindi.

" Ananı " Ne olduğunu anlamamıştım bile. Ağzımdan çıkıverdi korkudan. Aynı ben gibi korkmuş biri vardı karşımda. Kızıl saçları, kahverengi gözleri, kiraz rengi dudaklarıyla karşımdaydı.

" Korkuttum mu? " diye sordu. Güzel yüzünün düştüğünü görmemek mümkün değildi.

" Hayır. " dedim kendimden emin bir şekilde. Oturduğum yerden kalktım. Geçmesi için yol verdim. Arkamı dönüp yürümeye başladım.  Hızla uzaklaşmaya başladım sahilden. İleride tanıdık bir yüz görünce durdum. Yanlış görmüyorum bu Acar. Acar evin şoförüdür. Ne yani bir de arkama adam mı takıyorlar? Hızla Acarın yanına gittim. Boğazına sarıldım.

" Acar kardeşim, bak kardeşim diyorum. Onlar için geldiysen boşa gelmişsin. Ha benim için geldiysen eyvallah. " Sinirle yakasını silkmekle uğraşıyorum.

" Öyle bir şey olmadığını biliyorsun. "  dedi kendinden emin bir şekilde. Birlikte büyümüştük. Kendi ailemden çok ona güveniyorum.  Sürücü koltuğuna geçtim. Oda hızla yan koltuğa geçti. Her zamanki gibi telepati kurarak anlaştık. Hızla arabayı çalıştırdım. Aklımda hala nereye gideceğim sorusu vardı.

" Nereye gideceğimizi söyleyecek misin? " diye atıldı.

" Kafa dinlemem lazım. Ama aklımda bir yer yok. " Kararsız olmak bana göre değildi. Kafamı dinlemek mi istiyordum, yoksa dağıtmak mı?

" Alaçatı da bir arkadaşımın oteli var. İstersen konuşup en sakin odayı sana ayarlatabilirim. " Aslında güzel bir fikirdi. Tek sorun ailemin bu durumu bilmemesi ve beni rahatsız etmemesi lazımdı. Acar konusunda bir sıkıntım yoktu. Fakat ailemin eli kolu uzundu. Beni bulabilirlerdi.

" Güzel fikir. Tek sorun aile dediğim insanların beni bulma ihtimalleri." Acar bana onay vermişti.

" O zaman tamamen uzaklaşırız. " Aklında ne vardı?

" Nasıl olacak bu dediğin? " diye atıldım.

" Telefonları kapatacağız. Arabayı bırakıp başka bir araba kiralayacağız. " dedi. Aslında güzel fikirdi. Başımla onaylayıp, yola koyuldum. İlk olarak telefonları kapattık. Yarın ilk iş yeni bir telefon ve yeni bir hat alacağız. İlk gördüğümüz otele yerleştik.

" Acar kim olursa olsun hiç kimseye bir şey söylemek yok. Yarın ilk iş telefon ve araba işini halledip yola çıkacağız. Sende arkadaşınla bir konuş bize oda ayarlasın." Dedim. Acar başıyla onayladıktan sonra hızla odama gittim. Yorulduğumu odaya girdiğimde anladım. Yatağa kendimi attım ve uyumaya çalıştım.

*************

Ağca'nın gidişi ile Arsal ne olduğunu anlamamıştı. Neden sert bir tavır sergilemişti. Oysa o sadece ondan özür dilemek istemişti. Sinirle Ağca'nın kalktığı yere oturdu.

" Kaslı kalas ne olacak. " dedi. Bir an dediğinin farkına varmıştı. Onu ne ara bu kadar incelemişti. Kendi düşünceleri ile kafası daha çok bulanmıştı. En iyisi kitabını okumaktı. Kitabın sayfalarını okudukça aklına o kaslı kalas geliyordu. Sanki yazar onu daha önce tanıyordu. Esmer saçlarını, buğday tenini anlatıyordu resmen. Peki ya o güzel yüz hatları, onları santim ,santim ezbere biliyor gibi işlemişti kitabına.

Kızıl ÇıkmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin