7. BÖLÜM

4 1 0
                                    

Herkese Merhaba Uzun zaman sonra güzel bir bölümle sizlerin karşınızdayım hepinize iyi okumalar öpüyorum hepinizi 🤍🤎🤍🤎


   Bir emlakçı bulup, Acarla emlakçı ile konuşmaya gittik. Biz emlakçı ile konuşurken ablam ile Sultan anne bizi Mehmet amcanın taksisinde bekliyordu. Kasadan çıkan paralar ve elmaslar yetmiş milyon değerindeydi. Babam bizi sevmese de dedem bizi çok severdi. Her zaman maddi ve manevi olarak yanımızda olurdu. Emlakçı Hikmet Bey internet sitesi üzerinden biz birkaç ev gösterdi. Bütün gösterdiği evlerin hepsi güzeldi. Fakat dördüncü gösterdiği ev ablamla ikimizin hayali olan bir evdi. Emlakçı ile beğendiğim eve gitmek için yola çıktık. Emlakçı önden biz arkadan eve kadar emlakçıyı takip ettik. Eve gelince ablamın gözlerinin parladığını ve gülümsediğini gördüm. İşte tam bu sırada en doğru evi seçtiğimin farkına vardım. Evin dış görüntüsü çok güzeldi. Kırık beyaz rengi ile kahverengi şeritleri klasik bir görüntü sergiliyordu. Evin güzel bahçesi bizim bahçeden büyüktü. Çok güzel dekore edilen bir de havuzu vardı. Havuzun kendine ait barı vardı. Bar tabureleri ise havuzun içindeydi. Havuzda yüzerken barın taburelerinde serinlemek için bir kokteyl bile içebilirdik.

" Nasıl buldunuz? " diye sordu Acar. Ablam ile göz göze geldik.

" Tam hayalimiz de ki gibi. "  diye ekledi ablam. Yüzümdeki tebessüm büyümeye başladı.

" Alıyoruz Hikmet Bey. Fiyat konusuna gelince ne kadar istiyor ev sahibi? " diye sordum.

" Ev sahibi ev için elli milyon istiyor. Önceden burada kalıyorlardı. Geçen yıl yurt dışına taşındılar. Evin boş kalması nedeni ile eve iki kez hırsız girdi. Hoş evde bir şey bulamadıkları için bir daha böyle bir şey yaşanmadı. Normalde evin güvenliği vardı. Ev boş olunca ev sahibi işine son verdi. "  diye konuştu.

" Tamam peki sizin komüsyon işi-- " sözümü bitirmeme izin vermeden konuşmaya başladı.

" O işi biz ev sahibi ile halledeceğiz. " dedi. Onu başımla onaylayıp ablama döndüm. Sultan annem ve ablamı evde bırakıp tapu işleri için ilk olarak gerekli evrakları halletmeye gittik. İşlemlerin bitmesi yaklaşık altı saati bulmuştu. Havada kararmıştı. Ev artık uzun uğraşların sonunda benim üzerime geçmişti. Bu gece evde kalamazdık. Evin içinde hiçbir şey yoktu. Yarın ev için alışveriş yapmamız gerekecekti. Eve geldiğimizde evdeki yoğun deterjan kokusu bizi karşıladı. Karşılaştığım manzara ise beni şok etti. Ablam ile Sultan anne o koskoca evi birlikte temizlemişler. Şaşırdığım konu ise ablamın temizlik yapmasıydı.

" Ooo kolay gelsin güzellikler " diye atıldım. İkisi de bize gülümsedi.

" Hoş geldiniz oğlum." Dedi Sultan annem.

" Hoş bulduk Sultan annem, ellerinize sağlık çok güzel olmuş. " dedim

" Lida Hanım olmasa tek başıma bu evi bitiremezdim oğlum " diye devam etti.

"  Sultan Hanım bırakalım bu resmiyeti ben artık o evin kızı değilim " diye konuştu ablam. Bu hepimizi şaşırtmıştı.

" Tamam kızım " deyip gülümsedi Sultan annem. Ablam benimle göz göze gelip konuşmaya başladı.

" Bu gece burada mı kalacağız?" diye sordu.

" Acar ve Sultan annem eve dönecekler bizde evde eşya olmadığı için otelde kalacağız abla. Yarında evi istediğin gibi eşyalarla donatabilirsin. " dedim ve gülümsedim. Yakında olan taksi durağından bir taksi çağırdık.

" Bugün söylediklerinde ciddi miydin? " diye sordu ablam. Anlamamış gözlerle ablama baktım.

" Babam hakkında " dedi.  Tam ne diyeceğimi bilemediğim anlarda beni kurtaran bir ses duyuldu. Bu taksi kornasıydı. Herkes odak notasını benden çekip dışarıdan gelen ses ile odak noktaları dağıldı. Tabi ki bu konuşma burada kalmayacaktı. Biz dışarı çıkana kadar taksici bir kaç kez daha kornaya bastı. Kapıyı kilitledikten sonra hızla taksiye doğru ilerledik.

" Buranın sessiz ve sakin bir yer olduğunu biliyordum. Ne bu gürültü, burada finallere çalışıyorum. " diye konuştu biri. Sesi çok tanıdık gelmişti. Kafamı yukarıya kaldırdığımda, tanıdık bir yüz, mükemmel kızıl saçını büyük bir topuz yapmış Arsalı gördüm.

" Sen. " dedi ve içeri hızla girdi. Onu yerde ararken gökte bulmuştum. Hem mecazi hem de gerçek anlamda.

Karşı evin kapısı açıldı. Hızlı ve sinirli ve tatlı pijamaları ile Arsal karşımdaydı. Sertçe yutkunmama ve küçük çaplı kahkaha atmama neden olmuştu.

" Sen beni mi takip ediyorsun! " diye tısladı. Emin ol seni takip etsem bu kadar yakından ev bulamazdım.

" Hayır sadece evime bakmaya geldim" dedim. Gözlerini olduğunca kocaman açtı.

" Ne yani buna inanmamı bekliyorsun? " diye sordu.

" Sen bilirsin ama bundan sonra bana katlanmak zorundasın sevgili komşum " deyip göz kırptım. Tabi ki bu durum sevgili komşumun hoşuna gitmemişti.

" Sadece ses çıkartma özellikle bu hafta. Bu şehirde sessiz bir yer bulmak ne kadar zor. Sadece benim mi final haftam var? " diye söylene söylene evine girdi. Sahi benim de bir okulum vardı. Ve yüksek ihtimale benimde final haftamdı. En iyisi yarın okula gitmekti. Demiştim Arsal Kaya benimle tanıştığına memnun olacaksın, ve bu çok yakın..

Sabahın ilk ışıkları'nın  yüzüme vurması ile yavaşça gözlerimi açtım. Bir kaç gündür anlamadığım bir şekilde erken kalkıyordum. Acaba yaşlanıyor muyum? Yavaş hareketlerle yatakta doğruldum. Ayaklarımın yere değmesi ile ayağa kalktım. Otelimiz gayet şıktı. Bugün dedemin bize verdiği destek için tekrardan şükrettim. Banyoya  doğru ilerledim. Banyoya  girer girmez kendimi duşa attım. Hala dikişli olan bacağımı muhafaza etmeyi ihmal etmedim. Önemsemezsem bacağım daha da kötü olabilirdi. Hızlı bir şekilde duşumu alıp banyodan çıktım. Ablamı kontrol etmek için kıyafetlerimi hızlıca giyinip odadan ayrıldım. Ablam tam tahmin ettiğim gibi erken kalkmıştı. Odasının önüne geldiğimde onu kapıda gördüm.
" Günaydın " dedim
" Günaydın mı? Neredeyse öğlen olacak Ağca " dedi o tatlı gülümsemesiyle.
" Haklı olabilirsin. Şuan tek düşüncemiz yeni evimiz olsun " dedim gülümseyerek. Aynı tepki ile karşılaştım. Birlikte kahvaltı salonuna doğru ilerledik. Saat geç olsa bile müşteri memnuniyeti için kahvaltı hala devam ediyordu. Kendimize güzel bir masa bulduk. Masaya oturur oturmaz garson yanımıza geldi. iki adet köy kahvaltısı söyledikten sonra manzaranın tadını çıkartmaya başladık. uzun zamandır ablam ile dışarıda kahvaltı yapmamıştık. O genellikle babamın işleri ile uğraşmaktan bir birimize vakit ayıramıyorduk. kahvaltılarımız geldiğinde manzaradan kendimizi almak zorunda kaldık.

***********

Alınan eşyalar yavaş yavaş gelmeye başlamıştı. Ablam ise halinden gayet memnundu. Evi istediği gibi dizayn ediyordu. Ablamı mutlu görmek beni de mutlu etmişti. Eşyalar taşınırken bahçeye doğru ilerledim. Okuldan biri ile konuşup en azından sınavlarımı vermek istiyordum. Allah kahretsin! Keşke sınıftan biri ile tanışmış olsaydım..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 27, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kızıl ÇıkmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin