Episode 4

39 7 0
                                        

5 Şubat 2019, 07:32, Seoul
Okula erken gitmişti Jimin. Elinde bir ip ucu vardı ve onu incelemeye karar vermişti arkadaşlarıyla dün gece. Bu yüzden öğretmenler odasının az ilerisinde şüphelendikleri kişiyi bekliyordu.

Kısa bir süre sonra beklediği kişiyi gördükten sonra harakete geçti Angel.

×××

Dersin başlamasına 15 dakika kala sınıfa girdi Jimin. Daha vakti olduğundan yanında getirdiği kitabı çıkardı ve okumaya başladı.

"Selam, sen şu ünlü Park'lardan değil misin?"

N-ne? Şoktan yutkunamadı ve öksürmeye başladı Angel, ama hemen toparlanmayı başarabildi. Bir kaç kişinin dikkatini üstüne çekmeden önce değil ama.

Ona seslenen kişiye baktı.
Taehyung.
Onun burada ne işi vardı ki?

"Ah. Selam. Ama bir hata olmalı. Soyadımız aynı olması sadece bir rastlantı." Sadece karşısındakinin duyabileceği ses tonuyla konuşmaya çalıştı.

"Cidden mi? Ama dün akşam herkese senin ünlü Park'lardan olduğunu anlatıyordun." Şaşkınlıktan bir an için ağzını kapatamadı Jimin. Sorunu neydi bu çocuğun? Gerçekten herkesin önünde bunu mu tartışmak istiyordu?

Ciddi bir ses tonuyla konuştu: "Eğer gerçekten öyle bir şey olsaydı burada olmazdım. Dün akşam arkadaşlarımla biraz eğlenelim dedik. Sorun nerede göremiyorum."

Siniri karşısındakinden çok kendisineydi. Hazırlık yapmadan bir halt yemişti ve şimdi herşeyden haberi olan birisinin gözlerinin içine baka baka yalan söylemek zorundaydı.

"Hmm. Wow." Taehyungun ne dediğini algılayana kadar Taehyung çoktan oturanın yüzüne doğru eğilmişti ve devam konuşmuştu: "Gözlerin," dedi yamuk bir gülümseme sunarak karşısındakinin kızarmasına: "gerçek mi?"

Dudaklarının arasında sadece bir kaç santim vardı ve aynı zamanda Taehyung'un nefesini dudaklarında hissediyor olması Angel'in düşünme yetisini tamamen yitirmesine sebep olmuştu.

Tekrar beyin hücrelerini harekete geçirebilmek için geri çekildi ve önüne döndü. Derin bir nefes aldıktan sonra anca cevap verebildi.

"Evet, gerçekler." Önceki akşam aceleden lenslerini takmayı unutmuştu. Ama Taehyung'un kırmızı gözlerinin sahte olduğuna inanması onun için daha iyi olur diye düşünmüştü.

"Kırmızı çok sıra dışı." Tekrar önüne geçmişti ve tekrar suratına eğilmişti: "Yakından bakabilir miyim?"

Böylelikle Kim'inin göz rengini saklama planı suyu düşmüştü. Ama bu sayede Taehyung'un dışarıdan göründüğü gibi saf ve masum olmadığını hatta çok tehlikeli olabileceğini anladı Jimin. Bundan sonra bu kişiye özellikle dikkat edecekti.

Bu defa inatla geri çekilmedi. Bakışlarına karşılık verdi. Bu oyunu iki kişide oynayabilirdi.

"Zaten içime girdin oldun!" Karşısındaki buna gülümsemeden edemedi. Kiminde kaşlarını çatmadan. Bu çocuğun gülümsemesi ciddi anlamda sinirlerini bozmaya başlamıştı.

O an sınıftan çıkmayı düşünürken profesör gelmişti.

Taehyung'un gözleri hala gözlerindeyken profesör herkesin yerine geçmesini emretti.

Böylelikle Taehyung yavaşça geri çekildi ve hemen yandaki boş yere yerleşti. Tabi Jimin buna sinirlenmeden edemedi. Neden hemen yanına oturmak zorundaydı ki?

Ona doğru bakmamak için kendiyle savaş halindeydi, çünkü öyle yaparsa bazı, rahatsız edici düşüncelerini paylaşacaktı onunla. Ama yanındakinin öyle bir sorunu olmadığı çok açıktı. Bakışlarını üzerinde hissedebiliyordu resmen. Bütün ders boyunca bu böyle devam etmişti.

Forsaken Angel ~ VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin