Episode 3

46 7 0
                                    

Kim Taehyung -
4 Şubat 2019, 07:45, Berlin
Bugün nihayet şu lanet seyahatten geri dönüyoruz. Iki gün önce yine şu kendini beğendirme amaçlı olan cocktailparty'lerden birine gidiyoruz sanmıştım. En azından annemin söylediği buydu. Ama akşam olduğunda o toplanmanın asıl sebebini öğrenmiştim. Annem ile babam bana uygun eş bulmak için bir party düzenlemişler. Tabiki benim böyle bir şeyi asla kabul etmeyeceğimi bildiklerinden bunu benden saklamışlar. Ama sonunda her şey bitti. Onlara dün akşam, party bittikten sonra, henüz ciddi bir ilişki düşünmediğimi açıkça belirttim ve söz verdirttim, birdaha böyle bir şey yapmayacaklarına dair. Hafta sonum çöpe gitmiş olsa da, en azından artık annem ve babam beni bu konuda rahat bırakacaklar.

Üstüme siyah pantalon ve kazak giydim, eşyalarımı toparladım ve ardından kahvaltıya indim. Annemle babam çoktan yapmışlar kahvaltılarını. Bu yüzden yine yanlız yapmak zorunda kaldım kahvaltımı.

Dünyanın lider şirketinin başında olduklarından, sadece işlerini düşünüyorlar. Ayrıca kardeşimin vefatından sonra iyice koptuk. Kısacası pek anne ve baba sevgisi görmedim. Ama artık alıştım.

Nasılsa arkadaşlarımın yanına geri dönüyorum bu akşam.

Bu gün okulumun olduğundan dolayı, uçuşumuz aslında dün akşamdı, ama fırtına nedeniyle uçuş bugün saat 9a ertelendi. Kahvaltımı bitirdikten sonra havaalanına doğru yol aldık. Yoldayken Kookie'ye mesaj yazdım: "Şmdi havaalanına doğru gidiyoruz. Akşam 7 gibi orda olurum. Anlaştığımız gibi buluşuyoruz değil mi?"

Hiç bekletmeden geri döndü: "Evet akşam Seokjin'lerde toplanıyoruz. Sevgilisni getircekmiş ;P Bizi tanıştırmak istediğini söyledi. Direk oraya gel sende."

"Tamamdır. Akşam görüşürüz. Herkesi öp yerime!"

"Öpüldü say. Sende öpüldün.", manyak ya. Çok özledim onları. On saat yolculuk nasıl geçecek hiç bilmiyorum.

10 hours later..

Ohh. Nihayet vardık ait olduğum yere. Hiç oyalanmadan annemlerle vedalaştım ve kendime bir taksi tuttum. Hadi bakalım Seokjin'lere. Onların evi havalimanına yakın olduğundan 15 dakikada oraya varabildim.

Taksiyi ödeyip, kapıya doğru ilerledim. Kapıyı tıkladıktan on saniye sonra bir hizmetli kapıyı açtı. Tuhaf. Kapıyı Kookie'nin açacağından emindim oysaki.

Kapı açılır açılmaz içerden müzik sesi gelmeye başladı. Bunlar ne yapıyor içeride? Salona yaklaştıkça birisinin pianoyu çaldığını fark ettim. Bizden kimse pianoyu çalmasını bilmiyor olması lazım. Seokjin'in sevgilisi mi acaba? Hmm.

Içeri girdiğimde, herkes pianonun başında dikilmiş, onu çalan kişiyi izliyor. Bayan Kim'in burada ne işi var? Pianistin açık gri, neredeyse beyaza yakın saçları var. Bu şimdi Seokjin'in sevgilisi mi? Yüzünü göremesem de müziği çok güzel.

Kimse geldiğimi fark etmemişe benziyor. Anı bozmamak için yanlarına gitmedim. Gözlerimi kapatıp müziği dinlemeye başladım. Hm. Beethoven. Iyi seçim.
https://www.youtube.com/watch?v=zucBfXpCA6s

Resmen her nota da adamın acısını içimde hissediyorum. Sanki kapkaranlık, kapısız, penceresiz bir odada yapayalnız acı çekiyorum. Çok fazla mutsuzluk. Bunları hissedecek kadar ne yaşadın sen? ...

Ve bitti.

Ne kadar çabuk. Müziğin içinde hapsolmuşum resmen. Gözlerimin bütün bu zaman boyunca kapalı olduğunu yeni fark ediyorum. Pianistin derin bir nefes vererek gözlerini yavaşça açtığını gördüm. Bütün bu zaman boyunca onunda mı gözleri kapalıydı? Parçayı ezberden mi çaldı? Bu imkansız! Yavaşça kafasını bize doğru çevirdi. Yuvarlak yüz, dolgun dudaklar, ve kan kırmızısı gözler. Sevgilisinin evine ilk gelişi ve kırmızı lens takıyor. Eğer görünüşüyle dikkat çekmeye çalışıyorsa, bunu kesinlikle başarıyor. Arkadaşlarıma göz gezdirdi ve gülümsedi. Pianonun başında, beyaz gömlekle gülümserken tam bir meleğe benziyor..

Forsaken Angel ~ VminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin