10. Bölüm

52 6 4
                                    


Hazırladığım kahvaltıyı yerken arada bir taeyi boğulmaması için uyarıyordum. Günlerce yemek yememiş gibi yiyordu.

"Bana bişey olmaz merak etme." Dedi ağzı doluyken. Kıkırdadım.

"Tabii tabii!"

Yemeği bitirdikten sonra masayı beraber toplayıp salona geçtik.

Televizyonda haberler vardı. Birkaç haberden sonra ailemi gördük. Hiçbir şey  olmamış gibi kameralara gülümsüyorlardı.

Babam işlerin ne kadar iyi gittiğinden bahsederken annem gülümsüyordu. Bensiz daha mutlularmış gibi gelmişti.

"Hey iyi misin?" Diyen taeye döndüm. Endişeyle bana bakıyordu.

"Evet iyiyim neden?"

"Ağlıyorsun mi cha."
Şaşkınlıkla elimi yüzüme götürdüm. Tae söyleyene kadar anlamamıştım bile. Gülümsedim ve televizyona bakmaya devam ettim.

" kimsenin yokluğuma üzülmemesi biraz ağır geldi galiba." Dedim hala gülümsüyordum.

" yah mi cha öyle deme! Kameralar olduğu için öyl-"

"Taehyung!" Dedim. Sanırım sesim yüksek çıktığından bana şaşkınca bakıyordu.

Daha çok ağlarken
"İkimiz de gerçeği biliyoruz." Dizlerimi kendime çekip daha çok ağladım. " ailemin beni sevmediğini biliyoruz."

Sarsılarak ağlarken tae bana sarıldı.
"O zaman senin sevgine değmeyecek insanlar için neden ağlıyorsun?"

Yavaşça kafamı kaldırdım. Dediği şeyi düşününce çok mantıklı geliyordu.

" sanırım haklısın ama yine de insan üzülüyor."

Taehyung gözyaşlarımı sildi , gülümsedi.

"Haklıyım tabii ki."

Gülümsedim ve ona sarıldım.

"Teşekkürler."

Bana geri sarıldı.

"Önemli değil. Hadi gel seni bir yere götüreceğim."

...................................................

Öğlen olmasına rağmen karanlık bir sokakta ilerliyorduk. Issız bir yerdi. Taehyung gibi bir çocuğun burada ne işi olur diye düşünmüyor değildim.

"Tae nereye gidiyoruz." Dedim eteğimi çekiştirirken. Kısık sesle konuşuyordum çünkü geçtiğimiz sokaklar pek tekin yerler değildi.

"Seni kaçırıyorum ,söyleyemem."

" 2. Kez mi?"

"Evet."  Dedi , sırıttı.

Sonunda bir binanın önünde durduk ve tae kapıyı çaldı. Kapıyı bir ritimle çalmıştı. Kapı yavaşça açıldı ,tae kısa ve dövmeli bir adamla tokalaştı.

"Naber tae! Uzun zaman oldu."
Dedi , sırıttı. O sırada beni fark etti
"Vaay bu şeker kız da kim tae?"

Tae kolunu omzuma attı , adama sırıttı.

"Siktirtme şimdi şekerini hyung. Çekil de geçelim. Şu sikik yung ile konuşmam gereken şeyler var."

Adam sırıttı , kenara çekildi.
"Tae hiç değişmemişsin. Girin bakalım."

İçeri girdik ama ben hala gergindim. İçerisi alkol ve sigara kokuyordu. İçerisindeki insanlar hiç de güven verici değildi. Tae ye döndüm birini arıyormuş gibi etrafa bakıyordu. Kolunu omzumdan çektim. Bana döndü.

" tae neden buradayız gidelim."

Elimi tuttu ve

"Tamam gideceğiz ama halletmem gereken bir işim var. Sadece sakın yanımdan ayrılma anladın mı?"

Dikkatle gözlerime bakıyordu.

"Hıı anladım." Dedim ,yere odaklandım korktuğumu gizlemeye çalışarak. Neden burdaydık ki. Daha doğrusu beni neden getirdi. Sadece hemen buradan gitmek istiyordum.

Tae benim hizama eğildi
"Korkuyor musun sen?" Dedi ,sırıttı.

"Yoo niye korkay-"

O sırada arkamdan şişe kırılma sesi geldi. Zaten korkuyordum ve bu ses beni daha çok korkuttuğu için sıkıca tae ye sarıldım.

"Vay cidden korkmuyormuşsun."
Dedi ,gülerek bana geri sarıldı.

O sırada arkadan bir ses geldi.

"Vay taehyung uzun zaman oldu." Sesinden sırıttığı anlaşılıyordu.

Long time no see guys ama merak etmeyin üniversite sınavı bitti ve geri döndüm hvgjcjh bazılarınız yorum yazmış yorumları toplu cevaplamak adına işte yb sonra görüşürüz!















By the way






















Öpüldün cnm:*

Ladrón (Kim Taehyung)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin