3.Bölüm

67 12 4
                                    

Şaşkınlık ve korku dolu bir şekilde odama giren çocuğa bakıyordum. Ay ışığının izin verdiği kadarıyla erkek olduğunu anlamıştım. Gerçi boyundan da anlaşılırdı ama olsun.

Sessiz kalıp çocuğu izlemeye karar verdim. Sonuçta ne olduğu belli değildi. Katil olabilirdi, hırsız olabilirdi. Bu yüzden sessiz kalıp amacını çözmeye çalıştım.

Çocuk odamı gözden geçirip sırtındaki çantayı önüne aldı ve odamı karıştırmaya başladı. Ben onu izlerken hunharca çekmecelerimi ve dolaplarımı dağıtıyordu. Birden titreşim sesleri odayı doldurdu.

"Hassiktir!" Dedi çocuk ve elini cebine attı. Birşey aramaya başladı. Bu kelime de ne demekti? Büyük ihtimalle küfür etmişti. Çünkü paniklemiş görünüyordu. Benim olduğum tarafa doğru bakarak telefonunu aldı ve açıp odamı karıştırmaya devam etti.

"Jungkook zamanlamanı sikeyim ne var?" Dedi fısıltıyla. Karşıdakinin sesini duyabiliyordum ama ne dediği anlaşılmıyordu.

"Tamam pahalı şeyler çalıcam anladım. Uzatma, kız uyanacak şimdi."

"Yah! İyi şeyler çalamayan sensin ben gayet de pahalı şeyler çalmıştım."

"Kes sesini! Ayrıca o mum çok pahalı gözüküyordu!"

"Neyse kapıyorum. Kız uyanmasın belam sikilir. Bay."

Bana doğru baktı ve telefonu kapattı. Tamam kesinlikle çocuk hırsızdı. Ama çok da kötü birine benzemiyordu. Bir kere mum çalan birinden ne bekliyordunuz ki!

Çocuk çalışma masamın üstünden kar küresini alıp çantaya attı. Cidden az önce kar küresi mi çaldı o?

Bu hareketiyle çocuktan kesinlikle bir zarar gelmeyeceğini anlayıp aklıma gelen şeyle yatakta doğruldum.

Yavaşça çocuğun yanına gittim ve ne çaldığına baktım. Evet kabul ediyorum şuan evim soyuluyordu ve ben anormal derecede sakindim.Kalemliği çalınca konuştum;

"Yardım edeyim mi?"

"Hayır. Teşekkürler, gerek yok."
Dedi ve bana dönüp gülümsedi. Ve tekrar önüne dönüp çalacak birşeyler aramaya devam etti.

Birden jetonu düşmüş gibi durup bana döndü. Kocaman gözlerle bana bakarken şirin olduğunu düşünmemek imkansızdı.

"Hassiktir!" Dedi tekrar. Sonra elindeki çanta düştü ve büyük ellerini ağzıma götürüp kapadı.

Herhalde çığlık atacağımı falan sanmıştı.

"Lütfen çığlık atma tamam mı? Bak herşeyi açıklıycam. Tamam?"

Kafamı olumlu anlamda salladım ve ellerini dikkatli bir şekilde çekti.

"Zaten çığlık atmayacaktım." Dedim fısıltıyla.

Buna şaşırmış olmalı ki neden diye sordu.

"Çığlık atarsam annemler uyanırdı çünkü." Dedim. O bana hala şaşkın şaşkın bakarken

"E zaten evinde bir hırsız varken yapman gereken ve olması gereken de bu değil mi?" Diye sordu kafası karışmış bir şekilde.

Ona anlamsızca baktım ve
"Yani çığlık mı atmamı istiyorsun?" Dedim.

Hemen kafasını ve ellerini hayır anlamında salladı.

"Hayır, hayır! Lütfen çığlık atma.  Aldıklarımı geri koyarım yemin ederim."

"Gerek yok sende kalabilir. Zaten çaldığın şeyler çok saçma ve bir işe yaramaz."

Bana üzgün üzgün bakarken
"Öyle mi dersin?" Dedi. Gülümsedim ve kolundan tuttum.

"Hadi gel sana ne çalacağını göstereyim" dedim. Bana uzaylı görmüş gibi bakarken onu kolundan sürükledim.

"Sen ciddi misin? Yoksa benle taşak mı geçiyorsun?"
Dedi ve "ah affedersin küfür ettim." Diye ekledi.

Durdum ve ona döndüm. Kafam karışmış bir şekilde
" anlamı ne?" Diye sordum.

Bana tekrar uzaylı görmüş gibi baktı.
"Cidden bilmiyor musun?"
"Bilmiyorum"
"Mağarada falan da yaşamıyorsun ki bunu bilmeyesin" dedi ve etrafına baktı. Haklıydı ama mağarada yaşamanın benim için daha iyi bir seçenek olduğunu bilmiyordu.

"Aslında az önce ettiğin küfürlerin de anlamını bilmiyorum" dedim.

Ve bana mümkünmüş gibi daha da şaşkın bir şekilde bakarak

"Cidden burası gizli bir mağaraya falan açılmıyorsa benimle ağır taşak geçiyorsun"

Ona anlamsızca baktım ve kafamın köşesine bunun anlamını ona daha sonra soracağımı yazarak tekrar kolundan tuttum.

"Herneyse boşver ve gel"

Salona vardığımızda ona değerli vazoları, birkaç radyoyu ve annemin kasasındaki mücevherleri verdim.

"Evet bunlar seni zengin yapmaya yeter ." Dedim ve güldüm. İlk defa yapmacık gülmüyordum (byul teyze hariç) ve bu hoşuma gitmişti.

Bana baktı ve güldü.

"Sen bir tanesin!" Dedi ve bana sarıldı. Kollarını belime sıkıca sardığında ne yapacağımı bilemedim ve dondum ilk defa bir erkek bana sarılıyordu. Garip bir histi. Ben ona geri sarılamadan çekildi ve konuştu.

"Ben gideyim artık. Sağol" dedi ve bana el salladı. Cidden bu kadar kolay mı sanıyordu?

Gidip kapüşonundan tuttum ve geriye çektim.

"Yah! Bu kadar kolay mı sandın? Bir şartla bunları sana veririm." Şaşkınca bana döndü.

"Şey ne istiyorsun?" Dedi ve ensesini kaşımaya başladı. Onun bu haline gülümsedim ve şoka uğramasını sağlayacak o cümleleri söyledim.

"Ben de seninle geleceğim"

Slm cnm ğağağağağağğa acep nolcek dkdkdkd
Küfürden rahatsız olanlar varsa sorry babes
Oy ve yorum şeyisileri fln filanca kapanış cümleleri mdkdkdl
Dipnot: yorumlarınız benim için değerli ona göre şaapın dkfkdk
Ha bu arada










Öpüldün cnm

Ladrón (Kim Taehyung)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin