Eylül: Durakta gördüğüm kişi sen değilsin değil mi? (07.38)
Eylül: Hayal gördüğümü söyle.
Eylül: Mesajlarımı görmüyorsun çünkü müzik dinliyorsun ve otobüse binmek üzeresin.
Eylül: Hayal değilmiş...
Otobüse bindiğinde kalbim yerinden çıkacak gibi oldu. Önde o kadar otobüs varken benim olduğum otobüse binmişti. Tesadüf müydü bu?
En önde durduğunda, sessizce küfür ettim. Otobüs bu kadar dolu olmak zorunda mıydı?
"Nasıl bu kadar sakin durabiliyorsun?" diye soran arkadaşıma baktım. Dışarıdan bakınca sakin görünebilirdim ama kalbimin deli gibi attığını bir tek ben duyabiliyordum.
"Ne yapayım, bindi diye göbek mi atayım?" ardından onu görebilmek için kafamı arkadaşımın omzuna yasladım. Benim başımı yatırmam ile kafasını kaldırdı ve göz göze geldik. Ardından utanarak gözlerini kaçırdı. O anın benim için ne kadar değerli olduğunu anlayabilir misiniz?
Ama fazla öyle duramadım çünkü arkadaşım istedi diye dinlendirici gözlüğümü takmıştım ve gözlük kafamı arkadaşımın omzuna koymama izin vermiyordu.
Tam olarak göremesem de dışarıya baktığını hissedebiliyordum. Saçlarının yanını kestirmişti. Ve bu ona çok yakışmıştı.
Yağmurlu havalar bir kez daha en sevdiğim hava oldu. Onu gördüğüm her gün benim için özeldi zaten...
Eylül: Çok güzelsin be Gri'm...
Eylül: Her şeyin,
Eylül: Her bir şeyin ayrı güzel.
Eylül: Bu kadar güzel olmak zorunda mısın zalımın oğlu?
Eylül: Bu kadar güzel olma.
Eylül: Tüm kızlar seni dikizliyor.
Eylül: Bir de senden önce iniyorum.
Eylül: Gör benden sonra seni nasıl inceliyor, köpekler.
Eylül: Hayır ya sinirli değilim.
Eylül: Olmamalıyım.
Eylül: Neyse çok boş yaptım.
Eylül: Şimdi iniyorum.
Eylül: İyi ki indiğimce seni biraz daha süzebiliyorum lan.
Eylül: Üf neyse işte.
Eylül: Bay bay gözlerine yandığım.
Sinirliyim.
İnsanlardan nefret ediyorum.
Kendini dünyanın merkezinde görüp, kendini eleştiremeyecek kapasiteye sahip insanların birilerini eziklemesinden nefret ediyorum.
Hayat çok acımasız.
İnsanlar çok acımasız.
Ben iyi değilim ama siz kendinize iyi bakın.
Bunları neden yazdı bu geri zekalı diyorsanız, artık doldum. Bu yüzden de rahatlamak için yazdım.
Her neyse görüşürüz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gri
Short Story[texting, tamamlandı] Gri'm: Anlamadım? 0544***: Anlamayacak bir şey yok. 0544***: Seni diyorum, otobüste gördüm. 0544***: Gri gözlerin beni benden aldı diyorum. Gri'm: Onu anladım. Gri'm: Bana yazma amacını anlamadım. 0544***: Seni tanımak istiyor...
