G|25

5.3K 339 87
                                    

Multi: Selim

Heyecanla son bir kez aynadan kendime baktım ve cesaretimi toplayıp salona doğru yol adlım. Her ne olursa olsun izin almalıydım.

Salona geçip koltuklar dan birine oturduğumda herkes gibi televizyonda açık olan "Yemekteyiz'e" bakmaya başladım. Aklımda konuşma senaryoları dönerken kendimden beklemediğim bir şekilde konuşuverdim. "Baba, ben sizden bir şey isteyecektim." dediğimde herkesin gözü beni buldu.

"Para isteyeceksin kesin." diyen ablama baktım. Gülümseyip "Hayır." dedim.

"Bu hafta pazar Nisan'ın doğum günü. Bizde kızlarla..."

Sözümü bitirmeden babamın tok sesini işittim. "Hayır."

"Düşünelim. Daha pazara var zaten." diyen annemle, babam ona döndü ve ters ters baktı. Yavaş yavaş gözlerim dolarken bu kadar duygusal olmamı sorguluyordum.

"Çok uzun sürmez zaten. Sadece birkaç saat." dediğimde babam bana bakmadan tekrar konuştu.

"Geçen hafta izin verdim belki ama bu her hafta izin vereceğim anlamına gelmiyor."

Daha fazla uzatmadım. Uzattığımda altında bir art niyet ararlardı. Ve onlara kızmıyordum da. Sebepleri makuldü. Şahsen ben olsam bende göndermezdim.

Gözlerime hücum eden yaşları hissettiğimde yavaşça yerimden kalktım ve lavaboya gittim. Gözlerimden yaşlar akarken suyu açtım. Ağlarken beni görmelerini istemiyordum. Bir süre öylece ağladım. Elimi, yüzümü yıkayıp lavabodan çıktığımda anneme seslendim. "Akşama ne yiyeceğiz?"

"Sarma yaptım kızım." dediğinde gülümseyip içeri geçtim. Üstüme bir pike alıp yatağa uzandım ve kızarmış gözlerimi kapattım. Uykuya dalmıştım ki saçımda bir el hissettim. Gözlerimi açtığımda karşımda annem vardı.

"Üzülme kızım. Babanın bunları yapmasının tek sebebi korkusundan. Seni bir daha o halde bulmaktan korkuyor." dolmuş gözlerle bana bakan annemin konuşurken sesi titremişti.

"Biliyorum anne. Kızmıyorum size." dediğimde sesimin titrememesine şükrettim. Annem saçımı öpüp gittiğinde pikeyi kafama kadar çıkarttım ve tekrar ağladım. Yaptığım hatanın bedelini bu kadar ağır ödemeli miydim?

-

Eylül: Özledim...

Gri'm çevrimiçi...

Gri'm yazıyor...

Gri'm çevrimiçi...

Gri'm: Neyi?

Eylül: Gençliğimi.

Gri'm: Ne lkdmfdlkmg

Gri'm: Güzelim sen 17 yaşındasın.

Gri'm: Zaten gençsin.

Eylül: Ama ruhum 71 gibi hissettiriyor.

Eylül: Çok yorgunum.

Gri'm: Ara da bende de oluyor.

Gri'm: Yani olur öyle şeyler :)

Eylül: Haklısın Gri'm :) (20.18)

*Görüldü*

Eylül: Keşke hiç yapmasaydım dediğin bir şey var mı? (23.09)

Gri'm: Olmaz olur mu.

Gri'm: Tabii ki var.

Gri'm: Peki ya senin?

Eylül: Var.

Eylül: Duyduğunda benden uzaklaşacağını düşündüğüm bir şey hemde.

Gri'm: Ne garip.

Gri'm: Benimki de öyle.

Eylül: Ne yaparsan yap.

Eylül: Hiçbir güç beni, senden uzaklaştıramaz.

Gri'm: Büyük konuşma Eylül.

Gri'm: Bu benim hayatımı mahveden bir olay.

Gri'm: Ondan sonra çevremde kimse kalmadı.

Eylül: Vay be.

Gri'm: N'oldu?

Eylül: Ortak bir yönümüz varmış.

Gri'm: Belki de bu yüzden gerçekleri öğrendiğimizde,

Gri'm: Birbirimizden uzaklaşmayacağız.

Eylül: Belki de :)

-

Finale son 4 bölüm...


gri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin