Eylül: Selim?
Gri'm: Hmm?
Eylül: Sen hiç gözün açık hayal gördün mü?
Gri'm: Hayır.
Gri'm: Sen?
Eylül: Gördüm.
Eylül: Görüyorum.
Eylül: Seni gözüm açıkken bile hayal ediyorum.
Eylül: Sanırım artık bunu beynim alışkanlık haline getirdi Gri.
Gri'm: Anlıyorum...
Eylül: Peki, hiçbirine karşı böyle hissettin mi?
Gri'm: Nasıl?
Eylül: Kalbin göğüs kafesine sığmıyormuş gibi,
Eylül: İçindekileri kağıda döksen Cemal Süreyya diye anacaklar gibi,
Eylül: Kalbindekileri dile getirsen Leyla diye anacaklar gibi...
Eylül: Şimdi söyle, hiç hissettin mi böyle?
Eylül: Kalbinin acıdığını bile bile verdiği acıyı dahi sevdin mi Selim, söyle.
Eylül: Sen ağlarken -onun için- o başkasına gülerken mutluluğu ile mutlu oldun mu hiç Selim, söyle. (21.49)
-
AH EYLÜL AH.
BÖYLE SEVİN...
EYLÜL GİBİ SAF, MASUM...
SEVİN, AMA DOĞRU KİŞİYİ.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
gri
Historia Corta[texting, tamamlandı] Gri'm: Anlamadım? 0544***: Anlamayacak bir şey yok. 0544***: Seni diyorum, otobüste gördüm. 0544***: Gri gözlerin beni benden aldı diyorum. Gri'm: Onu anladım. Gri'm: Bana yazma amacını anlamadım. 0544***: Seni tanımak istiyor...
