Bay ve Bayan 'BELA!'

4 .Bölüm-Motor Yarışı'na ilgi duyan başka birisi-

'Bu ne be?'

'Kitap Asya görmüyor musun?'

'Ahh.. cidden ders mi çalışıcaz? Yani şu havaya ve kapının önünde 2 aydır hasretle beni bekleyen motora bir bak..' diyerek perdeyi araladım ve dışarı bakmasını sağladım.. ama yeterince kararlı görünen yüz ifadesiyle

'Zaten ilk bir ay doğru düzgün okula gelmedin ve derslerden bi habersin.. Bora'ya verdiğin sözü ne çabuk unuttun?' diyerek en büyük atağını yapmıştı.. Ses çıkarmadan elinde tuttuğu lanet tarih kitabını alıp somurtarak koltuklardan birine uzanıp ayaklarımı koltuğun başlıklarına koydum.

*******

'Ahhhh.. Tamam artık yeter.. Lütfen.. tam iki saat on bir dakikadır şu lanet kitabı okuyorum ve evet herşeyi öğrendim! Şimdi ödül olarak o koca kıçını kaldırıp benimle geliceksin..'

Bunları söylerken nefes almadığımı farkedip derin bir nefes aldım.. Eylül kahkaha atarken yanımda ki yastığı suratına fırlatıp

'Gülme..Tam bir sürtüksün.'

'Asya inanamıyorum.. Tam iki saat boyunca tarih çalıştın.. Bugün kesin kıyamet kopacak..' diyerek gülmesine kaldığı yerden devam ederken

'On bir dakika..' dedim

'Hı??'

'İki saat değil gerizekalı..iki saat on bir dakika!.'

Tekrar bir gülme krizine girmeye başladığı sırada ayağa kalktım

'Beş dakika içinde evden çıkıyoruz.. Ya gülmeyi kesip üzerine bişeyler giyersin yada üzerindeki pijamalarla seni o motorun üzerine bindiririm!.'

Gülmeyi bırakıp koşarak yatak odasına gitti.. Gerçekten yapardım, yani şu pijamayla motora bindirme işini.. Beni iyi tanıyordu ve söylediğimi yapacağımı bilirdi..Sonunda hazırlandığında evden çıkıp motorların yanına indiğimizde üzerindeki tozlanmış brandaya baktım. Bora o kazada hayatını kaybettiğinden beri motora binmemiştim.. Ama kararlıydım, bugün bu motora binecektim..

'Asya.. Asya!..' Eylül beni kollarımdan tutup sarsarken

'Hı? ' dedim kaşlarımı kaldırıp..

'Lanet olsun.. bir kerede seslindiğim anda cevap ver bana!. Beni korkutuyorsun..'

'Tamam. Yok birşeyim.. sadece öylesine dalmışım.' diyerek motorun üzerindeki tozlu brandayı kaldırdım. Eylül'e bakıp gülerek

'Hadi gidelim..' dedim

'Gidelim bakalım..' diyerek herzaman ki memnuniyetsizliğini takındı..

Bugün o geceki mekana gitmemiştim.. Oraya gidersem eğlenmiyecek daha cok azap çekecektim.. Bu yüzden daha eğlenceli,gürültülü, aksiyonlu ve ilgimi çeken bir yere geldim..Ahh evet doğru bildinizz.. Motor Yarışı...

Eylül'ün arkamdan yaklaştığı ayak seslerini duyduğumda kendimi biraz sonraki azarlara hazırlamaya başlamıştım.

'Ne yaptığını sanıyosun?? Asya hala akıllanmadın mı? Ya Bora.. ikizin motor kazasında öldü ve sen hala şu lanet şeylerle uğraşmaya devam ediyosun!..'

'Bak bunları bende biliyorum tamam mı?. Bora'nın öldüğünün farkındayım. Sürekli şunu söylemeyi kes. Eğer kalmak istiyorsan kal ama gideceksen seni tutmuyorum..'

Sinirle motoru bir kenara çektim ve herkes gibi etrafı incelemeye başladım. Eylül'ün gitmediğini biliyordum.. Çünkü ne kadar ona bağırıp kızsamda ağzımdan çıkanların bi anlık öfkeyle söylenmiş cümleler olduğunu biliyordu. O beni benden iyi tanıyordu sanırım.. Yanıma gelip motoruna yaslandı ve

'Senden nefret ediyorum bok kafa..'

Küçük bir kahkaha atıp

'Bende seni canım. ' diyerek etrafı izlemeye devam ettim..

'Yarış yapacak mısın? '

'Bilmiyorum. '

'Asya.. Lütfen. Eve tek dönmek istemiyorum.' dedi. Sesinde emirden çok sitem ve korkuyu hissetmiştim..

'Ahh saçmalama lütfen. Bir yere gitmeye niyetim yok..' diyerek koluna hafifçe vurdum..

'Salak kız. ' diyerek kafasını onaylamazcasına salladı. Onu umursamadan kafamı ilerideki kalabalığa çevirdim.

'Bunun burda ne işi var.'

Bu cümlemle Eylül kafasını baktığım yöne çevirdi..

'Sanırım motor yarışlarını seven biri daha var..' diyerek kısa bir imada bulundu..

****

'Ne demek benim yüzümden uykundan oldun?'

'Senin yüzünden uykumdan oldum demek senin yüzünden uykumdan oldum demek.. Bunun neresini anlamadın??' Tek kaşını kaldırmış bana bakan bu çocuğa içimdeki yumruk atma isteğini bastırıp derin bir nefes aldım ve devam ettim

'Bak bay çok ukala.. bana benim yüzümden buraya geldiğini söyledin ve nedenini öğrenmek istiyorum!.'

'Malesef hayatta istediğimiz herşeyi elde edemiyoruz dimi mankafa?? O yüzden sesini kes. '

'Birincisi ben mankafa falan değilim, ikincisi beni ilgilendiren şeyleri bilmeye hakkım var , üçüncüsü sen ukala değil tam bir gerizekalısın!.'

'Aferin sana saymayı öğrenmişsin.. Keşke çenenin kapalı tutmayı da öğrenmiş olsaydın.'

'Senin benimle derdin ne? Adımı biliyorsun ve benim yüzümden buraya geldiğini söylüyosun..'

' Herşeyi sırasıyla öğreniceksin mankafa.. sırayla.'

*********

'Ben geliyorum bekle beni..' diyerek Eylül'ün yanından uzaklaşıp yürümeye başladım.Ne kadar Eylül'e beni beklemesini söylemiş olsamda arkamdan geldiğini hissediyordum.

Yanına gittiğimde etrafındaki kızlarla ilgileniyordu,ilk başta beni farketmesede yanındaki -okula birlikte geldiği çocuklardan biri- kafasıyla benden tarafı işaret etti. Kafasını çevirip bana bakınca suratındaki gülümseme yayılırken yanındaki kızlara birşeyler fısıldadı ve kızlar yanından uzaklaştı. Yavaşça yanıma yaklaştı ve

'Burda ne işin var? '

Tek kaşımı kaldırıp alayla gülümsediğimde

'Tamam anladım.' diyerek sırttı.

'Sen ve anlamak, fazla iddalı oldu sanki?.'

Küçük kahkahasının arkasından gözlerini bana dikip ciddileşerek

'Sende fazla cesaretlisin bugün?.'

'Herzaman.'

'İyi o zaman bakalım bu cesaretini ne zaman kaybedeceksin.'

'Hiçbir zaman...'