where you fucked up

1.7K 163 7
                                    

"Adamım ya şu oyunu düzgün oyna ya da çekil. Kaç kez söylemek gerek-
Hey! Hey! Siz kimsiniz? Neler oluyor?"

"Patron seninle konuşmak istiyor. Bu sefer gerçekten sıçtın."

Alpha, tabii burada o artık bir alfa değil yalnızca sıradan bir kumarbazdı, haftasonunu biraz eğlenerek geçirmek için bu gazinoya gelmişti fakat işe bakın ki burada da rahat yoktu. Kendisini kollarından sıkıca tutan adamlar onu itekleyerek bir sandalyeye düşürdüler.

"Derdiniz ne adamım? Tamam, biliyorum borca battım. Tamam, borçluyum, ödeyeceğim diyorum size. Bitirin bu zırvalığı."

"Durum ciddi seni ahmak. Bu adamların evini çocuklarınla yakmasına engel olmaya çalışıyorum."

Bunu söyleyen adam borçlu olduğu adamın kendisiydi. Daha kötü kim olabilirdi ki? Alpha bir süre duraksayıp gözlerini odada gezdirdi. Sesini incelterek ve canı sıkkın bir tonda bağırdı,
"Gidebilir miyim artık!?"

Birden omuzlarını sıkan iki kuvvetli el hissetti.
"Vıdı vıdı vıdı. Bak bu laflar canını çok yakacak."

Bu sesi tanımaması imkansızdı. Joker'i burada herkes tanırdı. Aslında onu bu şehirdeki herkes tanıyordu. Korkusuna engel olamadı. Adamın ölüm kokan nefesi ensesindeyken bunu başarması imkansız gibiydi.
Hani bazı adamlar vardır. Küçük adamlar, piyonlar...
Piyon olduklarının yüzlerine vurulmasından hiç hoşlanmazlar. Ayrıca içten içe efendilerine kin beslerler. İşte bu küçük piyonlar çok korkaklardır. Etrafta dolanıp kendilerinden daha güçsüz insanları ezerler fakat günün sonunda ya huysuz karıları tükürdüklerini tek tek yalatır ya da patronları.
İşte Alpha böyle bir adam.
Şimdi yaptığı şey de bu, tükürdüğünü yalamak. Joker sıktığı omuzlardan ellerini çekti ve yavaşça adamın önüne geldi. Elini Alpha'nın yüzüne yaklaştırdığında adam ilk başta ne yapacağını anlamamıştı fakat sonrasında serçe parmağında takılı yüzüğü öpmesini istediğini anlamıştı. Bunu daha önce duymuştu, Joker'i itaat etmenin bir işaretiydi bu.

Alpha, el öpmeye alışık olduğundan Joker'in yüzüğünü öpmesi zor olmadı. Joker yüzüne yayılan gülümsemeyi gizlemedi ve Alpha'nın yüzünü ellerinin arasına alırken gülerek söyledi.
"İyi bir çocuk olduğunu biliyordum."

             ________________

Taeyong kendisine yemek diye verdikleri pisliği izlerken bile tiksiniyordu. Gözlerini etrafta gezdirdi ve kısık bir sesle mırıldandı "Buraya gelmen neden bu kadar uzun sürdü?"

Tepsiyi önüne çekip yemeye başladı. Ne yediği veya içinde neler olduğu umrunda bile değildi. O sırada ilerden elektrikli kapının açılma sesi geldi fakat Taeyong başını kaldırdığında Alphadan başkasını görememişti. Gözleri hızla kameralara çevrildi, tabii ya hepsi artık duvar tarafına bakıyorlardı.
"Yine işkence saatimiz başladı demek."

"Bugün değil Taeyong, ben sana ne zaman işkence ettim ki?"

Taeyong adamın ne saçmaladığını anlamaya çalışıyordu. Kameralar hücreleri gözetlemediği zamanlar genellikle burada hiç iyi şeyler olmazdı.
Alpha tellere yaklaşıp yere eğildi.

"Sana bir paketim var."

Taeyong bunun yeni bir işkence türü olduğuna emindi fakat Alpha yere yavaşça bir telefon bırakmıştı.
"Bu Joker'in hediyesi. Yakında seni almaya gelecekmiş."

Taeyong yüzündeki gülümsemeyle telefonu eline aldı kapaklı pembe bir Nokia. Bu Taeyong'un markete girmeden önce arabada bıraktığı telefonuydu. Alpha arkasını dönüp çıkışa doğru yürüken birden arkasını döndü ve seslendi
"Hey Taeyong, ona burada olanlardan bahsetmeyeceksin değil mi?"

Taeyong bir porselen kadar beyaz dişleriyle kocaman gülümsedi.
"İşte şimdi sıçtın bebeğim."

****





daddy's lil boy - jaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin