dirty endy

2.6K 195 40
                                    

Taeyong bunun burada geçirdiği kaçıncı gece olduğunu kestiremiyordu bile. Bundan iki gün öncesine kadar zaten gece olup olmadığını bile bilmiyordu çünkü bu cehennem pencereleri olmayan bir cehennemdi, parmaklıklı pencereleri bile olmayan bir cehennem.
Geceleri iki değil bir gardiyanın başında beklediğini anladığı zaman gece ve gündüz vakitlerini de tahmin etmeye başlamıştı. Mesai genellikle beşte bittiğine göre gardiyan değişiminden birkaç saat sonra hava kararıyordu. Karşısında duran gardiyan elindeki silahı yavaşça beline takıp nöbeti devr alan iki gardiyanı selamladı ve ufak bir sohbetten sonra demir kapıya parmağını okutup dışarı çıktı.

Taeyong, telefonu pantalonun kenarından çevik bir şekilde çıkardı ve avucuna sıkıştırdı. Yere çömeldi ve buraya iki gün önce kendisini şokla bayıltıp getirdikleri yatağın kenarına yaslandı. Başını, kendisine doğru çektiği dizlerine yasladı ve telefonu açıp herhangi bir bildirim olup olmadığına baktı.
Joker'den bir mesaj vardı.
"Oraya geliyorum."

Taeyong gülümsemesine engel olamadı. Buradan çıktığında etrafta yaşayan tek bir görevli bile kalmadığına bizzat emin olacaktı. Telefonu kapatıp tekrar pantolonun beline sıkıştırdı ve yatağına çıktı.

                __________________

Taeyong çok sevdiği kahvesini yudumluyor bir yandan da elindeki kitabı okuyordu. Gündüz vardiyası olduğu için burada iki gardiyan vardı. Ve bu da demek oluyordu ki Joker bir süre daha gelmeyecekti. Çünkü o işini geceleri görürdü. Tıpkı çoğu suçlununu yaptığı ve yapması gerektiği gibi çünkü gündüz onlar için hiç sadık bir dost sayılmazdı fakat gece her şeyi saklar ve örterdi.

Bir keresinde Lousiana'da gerçekleşen bir cinayet haberini okumuştu Taeyong. Bir seri katil gece arabasına bindiği kurbanını ıssız bir yerde öldürmüştü. Fakat o sırada kendinden geçtiği için elleri, kıyafetleri hatta yüzü kan olmuştu fakat otele geri dönene kadar onu hiç kimse farketmemişti.
Adam da gece bütün delilleri yok etmişti ama tahmin edin onu nasıl yakalamışlar? Gündüz lavobolara arama yapmaya gelen polisler oradaki küçük kan damlalarından şüphelenip odaları aramışlar ve sonra gerisi çorap söküğü gibi gelmiş. Gördünüz mü? Gündüz hiç sadık bir dost değildir. Üstelik işte size bir varsayım; gecenin karanlığı insana başka hiçbir zaman bulamayacağı delice bir güç ve yeni kararalar alma hissi verir. Bu yüzdendir ki en fazla intihar ve suçun işlendiği saat geceyarısı üçtür.

Yani teori şu ki, gece yarısı cinayet, soygun ne varsa...
Ne tür bir suç olursa olsun işleyen bir insana bunu sabah yapmasını söyleseniz bunu yapacak götü muhtemelen kendisinde bulamayacaktır. Ama unutmayın yalnızca çoğu, hepsi değil...

Neyse konumuza geri dönelim. Taeyong kahvesini yudumluyor evet doğru duydunuz. Burada bunun için çıkarttığı kavgalardan sonra ona nihayetinde bir kahve makinesi vermişlerdi. Onu gözetleyen gardiyanlar deli olduğunu düşünüyordu. Hayatının sonuna dek burada kalacak fakat bundan dolayı hiç paniğe kapılmayacak kadar çatlaktı Taeyong onlara göre. Orada oturup öylece kahve içiyor işbirliği yapmak bile istemiyordu.

Gardiyanlar hayatları boyunca yaptıkları gibi yalın düşünürlerken dışarıdan yıkılma ve çarpma sesleri gelmeye başladı. Arada uzaktan bir çığlık duyuluyordu. Taeyong kahvesini bırakıp ayağa kalktı. Artık kavga ve bağırış sesleri her yerden duyulur hale gelmişti. Gardiyanlardan daha kısa olan telsizine konuştu "Jesus03. Kapıyı ve iç girişi kilitle"

Fakat demir ve kalın bir sur gibi gözüken iç kapı hala aşağı inmemişti. Elektronik aletlerle bir yeri savunmanın kötü tarafı budur. İlk önce hep kameralar ve devreler etkisiz hale getirilir. Yani savunmasız kalırsınız ki bu savaşamamaktan daha boktan bir durumdur.
Büyük ve demir kesen bir alet biraz önce oraya parmağını okutup buradan çıkan gardiyanın gittiği kapıya dayanmış bir kısmını açmıştı bile. Etrafa küçük kıvılcımlar ve büyük bir gürültü saçıyordu. Gardiyan bu sefer olağanca gücüyle bağırdı "JESUS03. İÇ GİRİŞİ KİLİTLE SENİ LANET OLASI!"

daddy's lil boy - jaeyongHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin