'Yıldızlar kadar çok,yıldızlar kadar sonsuz...'
*Sevenler ağlamaya mahkumdur sanki...*
Alec Benjamin'den Let Me Down Slowly şarkısını tekrar başa sardım.Bir şarkı nasıl olur da bir kişinin ruhuna bu kadar dokunabilir di? Boşuna demiyorlardı 'Bir şarkı bile sizi başka diyarlara götürmeye yeterlidir.'diye. Sözlerini bu sefer türkçe mırıldanmaktan kendimi alıkoyamadım;Beni yavaşça yüzüstü bırakmanın bir yolunu bulabilir misin?..
Gözlerimin dolmasına engel olamıyordum. O başkasına aşıktı... Bu düşünce aklımda döndükçe dudaklarımdan küçük bir hıçkırık çıkmasına engel olamadım.Otobüste yanımda oturan teyze bakışlarını bana çevirdiğinde ağlamamı görmesin diye kafamı kararmış gökyüzünü gösteren cama çevirdim."İyi misin kızım?" diyen endişe akan sorusuna yanağımda ki yaşları silip,derin bir nefes alarak "İyiyim." dedim.Sırf bu durumda bile karşımdakini üzmemek için gülümsemeye çalıştığıma inanamıyordum.Gerçi gülümsemem burukça bir ifadeden farksızdı.
Benim karakterim de buydu. Hayatımda 'gökkuşağını görmek istiyorsam yağmurda ıslanmam gerekir' sözüne inanıyordum.Bu yüzden yaşadığım kötü olayların her zaman iyi yönünü bulmaya çalışıryordum.Çünkü biliyorum,kötü şeylerin ardından hep iyi şeyler gelir.
Ama bu çok fazlaydı.Kaldıramayacağım kadar fazla... Dün akşam birlikte seçtiğimiz-bana hediye edeceği sandığım- bilekliği , gözümün önünde karşı sınıftan olduğunu tahmin ettiğim bir kıza çıkma teklifi etmek için vermişti.Kızın doğum gününe beni de çağırmıştı.Sanki bu anı görmemi istermiş gibi...Ben ise salak gibi heyecandan gece bile yatamamıştım. Bana bilekliği vericek sanmıştım,beni çağırdığında bana çıkma teklifi edicek sanıp heyecandan ölmek üzereydim. Oysa o,sevdiği kızın doğum gününe,onu seven kızı çağırmıştı...
Telefonumdan gelen mesaj sesiyle akan burnumu çekip mesaja baktım.
*Tanrıça'nın Köleleri adlı whatsapp grubundan yeni bildirimleriniz var.*
Yazısını görünce ister istemez sırıttım.Bu grup benim kendimi ait hissettiğim tek gruptu.Grup altı kişiden oluşuyordu.Gruptakilerin hepsi benim en yakın arkadaşlarımdı.Mesaja tıklayıp açılmasını bekledim.*Kızıl Prenses(Bilge):Saatlerdir evimizin önünde açılışı olan lunaparka bakıyorum.Bir lunapark bu kadar mı yakışıklı olur?
*Kızıl prenses(Bilge): Pardon güzel yazıcaktım.
*Ramis(Rahime):Bilge valla bıktım.Yeter abim(!) ne dikizliyosun elin yakışıklısını.
*Kızıl prenses(Bilge):Anaaa!Ramis ben diyorum lunapark sen diyorsun yakışıklı.
*Cercer(Ceren):En sonki müdür kesme olayından sonra akıllanmadın mı kızım? Bir insan nasıl yedi yirmidört erkek keser?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LUNAPARK
Teen Fiction'Oysa ki sen okyanustun.Ve ben, kıyından geçmek yerine,küçük teknemle dalgalarında boğuşmayı seçtim.' ♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤ Balerinde mahsur kalarak başlayan tanışma hikâyemizi hatırlayınca, bakışlarımı gökyüzüne çevirerek gülümsedim. "Bir yerde okumuş...