'Sen,tozlu bir kitabın her hangi bir sayfasında kimsenin farketmeyip benim altını çizdiğim bir cümlesin...'
Karşımda bana merakla bakan FBI istihbarat teşkilatına baktım.Keşke Sertap Teyze'nin kapı deliğini boyadığım gibi,Asiye Teyze'ninde mutfaktaki sokağa bakan tek penceresini tahta çakarak kapatabilseydim. Benim anlamadığım gecenin köründe bir insan neden sokağı dikizler?Ama dikizlenen yerin bizim sokağın önü ve dizkizleyen kişinin de mahallenin en meraklı kadını olduğunu hatırlayınca soruyu sormam bile tuhaf oluyordu. Salonda ölüm sessizliği oluşurken uydurabileceğim yeni olayları düşündüm.İlaç almaya gittiğimizi diyip doğruyu söylesem bu sefer de 'Nerde tanıştınız?','Ne zaman tanıştınız?' diye sorular sorarak çocuğun soy ağacına kadar öğrenmeye çalışıcaklardı.Ben uydurabileceğim bir şeyler düşünürken Asiye Teyze'nin "Kız!Öldük meraktan hadi anlatsana," demesiyle şaşkınlıkla ona baktım.Her hafta annemin gönderdiği yemekleri getiriyorum kadın ben sana, bu nasıl bir nankörlüktür?Ben tam ağzımı açmış bir şey diyecekken Elif Teyze'nin "Geliyorlar!Bu sefer gerçekten geliyorlar," diyerek çığlık atmasıyla ona döndüm.Kimler geliyordu? Kadınların bakışları bu sefer ona dönerken Sertap Teyze'nin "Dükkanda duran Ahmet'e haber verin,ambulansı arayın,kadın doğrucak, " diye bağırmasıyla korkuyla ona baktım.Söylediği şeyleri duymamla, Elif Teyze'nin ikizleri olduğunu hatırlamam uzun sürmemişti.Resmen daha beş ay önce 'Iyk, mercimek mi bunlar şimdi?' diyerek beni mercimekten soğutan bebekler şimdi hayatımı kurtarmıştı.Ben bunları düşünürken Elif Teyze'nin daireyi inleten bir çığlık atmasıyla yerimden sıçradım.O anda yumruklanarak çalan kapıyı duyunca koşarak açtım.Gelen Ahmet Abi'ydi. Ahmet Abi ,Elif Teyze'nin yanına hızlıca giderek, onu kolundan tutarak kadınların yardımıyla asansöre bindirdi.Ben ise bizimkilerle birlikte sadece olayları öylece uzaktan izlemiştim.Olaylar ne ara gelişti korkudan onu bile anlayamamıştım.
Üstümdeki şoku bir kenara bırakıp,Elif Teyze ve kadınlar gittiğinden beri durduğum kapının arkasından ayrılıp,adımlarımı salona yönlendirdim.Kadınların hepsi Ahmet Abi'gille aşşağı inmişlerdi.Kendimi kanepeye attığımda Büşra'nın "Ben çocuk yapmamaya karar verdim," demesiyle ona döndüm.Elif Teyze'nin o halini gördükten sonra bende çocuk yapmamaya karar vermiştim.Ben zaten çocukları en fazla bir yaşına gelene kadar severdim, ondan sonra ise pek sevdiğim söylenemezdi.Özellikle evimize gelip ben yokken Yenilmez'lerin onca harçlığımla biriktirdiğim oyuncaklarını görüp oynamaya çalışmalarından beri çocukları sevmiyordum.Bilge'nin sıkıntıyla sesli bir nefes vermesiyle hepimizin bakışları ona döndü."Noldu Bilge?" dedim.Bakışlarını bana çevirerek "Kankalarım,iki dakika önce bir fobim olduğunu öğrendim,"dediğinde anlamayarak ona baktım.Ne fobisinden bahsediyordu bu kız? Ramis düşüncelerimi "Ne fobisinden bahsediyorsun Bilge?" diyerek dile getirdiğinde bende onaylarcasına kafamı salladım. "Anuptaphobia," demesiyle "Ney tophia?" dedim. Gerçekten bu kız ne fobisinden bahsediyordu?Benim dediğim şeyle gözlerini devirip "Amma cahilsiniz ha!" dedi." Kusura bakma Bilge ama telefonumla senin gibi hergün değişik değişik fobiler aramıyorum," diyen Büşra'ya onaylayan bakışlarımı gönderdim.Bilge bu sefer yapmacık bir sinirle,sesli bir nefes verip "Anuptaphobia olan kişilerin ömür boyu bekar kalma fobisi vardır," dediğinde kendimi tutamayıp "Yok artık Bilge!" dedim.Gerçekten böyle bir fobi varmıydı yani? 'Bekar kalma fobisi' tam Bilge'lik.
Ben bunları düşünürken hepsi bir anda oturduğum koltuğun önünde,ayakta sıraya dizilerek,hepsi aynı anda kollarını göğüslerinin altında bağladılar. "Noldu?" diyerek sordum ama Asiye Teyze'nin söylediği konuyu açacakları belliydi.Hepsi bana gözlerini kısmış bakarken,ben koltukta o bakışlar karşısında küçüldüğümü hissediyordum.Bunlar nasıl bakıştır yahu?Ben sesli bir şekilde yutkunurken ilk konuşan Ramis oldu."Lunaparkta balerinde mahsur kaldığın çocukla,Asiye Teyze'nin dediği çocuk aynı çocuk mu?" dediğinde tam cevap vericekken bu sefer Büşra "Whatsappta o yazdığın olay gerçek miydi yani?Oha! Nasıl balerinde mahsur kaldınız?" dediğinde bu sefer ona baktım.Ben daha Ramis'in sorusuna 'Evet' demeden Büşra 'Evet' anlamında kabul edip üstüne soru sormuştu.Bende neden 'Bir çocukla balerinde mahsur kaldım' yazığımda sadece Ramis sorular yazdı diyordum.Meğersem Ramis dışında hiçbiri inanmamıştı.Ben bunları düşünürken bu sefer Ceren "Çocukla gece yarısı ne yapıyordun Mira?" diyerek düşüncelerimi böldü.Daha ben bir soruya cevap vermeden diğerine atlıyorlardı.Bu nasıl bir arkadaşlıktır yahu? Bu sefer Ceren' e cevap vermek için ağzımı açtığımda Bilge araya girip"Çocuk az mı yakışıklı? Çok mu yakışıklı?" dedi. Bunu gerçekten sormuş muydu? İnsan bir 'Kanka balerinde sana bir şey falan oldu mu?' diye sorar.Bilge'nin dediği şeyle Ceren kafasına vururken,Ramis uyarıcı bir şekilde "Bilge!" dedi.Bilge onlara sadece göz devirip yeni soru sormak için ağzını açtığında ,elimin avucunu ağzına bastırıp "Tamam sakin olun, herşeyi anlatıcam," dedim.Hepsi aynı anda benim kalktığım koltuğa otururken ben,koltuğun önünde durup konuşmaya başladım."Çocukla balerinde şans eseri karşılaştık,sonra balerin bozuldu, işte bu kadar.Bunun nesini size anlatayım.Önemli bir şey değil ki," diyip kendimi diğer koltuğa attım.Ceren kuşkuyla bana bakıp "Ya o gece yarısı sokakta olma mevzusu ne?" dediğinde "Mete'nin ilaçları bitmişti,gece kötü olunca kriz geçirecek sanıp nöbetçi eczane arıyordum onun da mesaisi bitmiş.Karşılaştık,benimle geldi," dedim.Benim bunu dememle Bilge bağırarak "Şu balerinde çalışan yakışıklı görevli mi?" dediğinde başımı 'evet' anlamında salladım. Büşra "Kutay instagramda kız arkadaşıyla fazlasıyla fotoğraf atmış gördün mü?" dediğinde ne ara Kutay konusuna geçtiğini anlamadım."Fotoğrafları görmemek için instagrama girmiyorum," dediğimde Bilge hırsla ayağı kalkıp "Pislik çocuk ya,sana umut verip nasıl başkasıyla çıkar?" dediğinde sadece omuz silkmekle yetindim.Galiba artık umursamamaya başlamıştım. Bana umut verip başka bir kızla sevgili olduğu için umursamamaya çalışıyordum,yaptığı adilikten başka bir şey değildi çünkü.Ramis bu sefer benim yanıma gelip sarılarak "Amaan boşver,Kutay'ı gözüm tutmamıştı zaten.Olmazsa seni bu balerinde ki çocukla yaparız," dediğinde şaşkınlıkla ona baktım.Bora ve ben imkansızdı(!).Bizimkiler Ramis'in dediği şeye gülerken Ceren"Ben yalnız çocuğu merak ettim," dediğinde bu sefer şaşkın bakışlarımı ona yönelttim.Resmen iki gündür tesadüfen karşılaştığım çocuğu merak ediyorlardı."Saçmalamayın,sadece tesadüf eseri karşılaştık o kadar," diyerek uyarıda bulundum.Bıraksam çocuğu nüfusuma geçiriceklerdi, beklenirdi bunlardan.Büşra "Ya bırakın çocuğu şimdi,o gün kamikazeye binemedim içimde kaldı hadi gidelim," dediğinde "Yanımdan ayrılmazsanız gelirim," dedim.Bir lunapark vakasını daha bünyemin kaldırabileceğini sanmıyordum.Benim onaylayan cümlemin bitmesiyle Bilge bir anda bağırarak koltuktan zıpladı."Ben hayatta bu halde lunaparka gitmem," diyerek tişörtüne baktı.Onun bakışlarıyla bende üstüne baktım.Siyah bir kot ve üstünede lacivert bol bir tişört giymişti.Ne vardı halinde? Ceren"Of Bilge ya!Tamam o zaman önce eve gidelim sonra Mira'gilin apartmanının önünde toplanırız," demesiyle diğerlerinin üstüne baktım.Ceren siyah eşofmanlarıyla gelmişti,Büşra da gri eşofmanını giymişti, Ramis ise bizim aksimize siyah kot etek ve bordo bluz giymişti.Benim dışımda herkes 'Tamam' anlamında başını sallarken ben ise sadece gözlerimi devirdim. Lunaparka gidiyorduk,eşofmanla gelseler ne olurdu ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LUNAPARK
Teen Fiction'Oysa ki sen okyanustun.Ve ben, kıyından geçmek yerine,küçük teknemle dalgalarında boğuşmayı seçtim.' ♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤♤ Balerinde mahsur kalarak başlayan tanışma hikâyemizi hatırlayınca, bakışlarımı gökyüzüne çevirerek gülümsedim. "Bir yerde okumuş...