-3-

79 0 0
                                    

Doğum günüm için hazırlıklara başlamıştık. Çok heyecanlıydım. İlk defa Doğum günümü  en yakın arkadaşımla geçirecektim. Annemler şimdiden evi süslemeye başlamıştı. Her yerde İYİKİ DOĞDUN İREM yazılı pankartlar vardı. Perdeler bu pankartlar ile süslenmiş ve tavanda balonlar asılıydı. Doğruyu söylemek gerekirse bu hazırlıklara hiç yardım etmemiştim. Sadece izlemiştim. Ben böyle otururken Ömer geldi. Hazırlıkları çok beğenmişti. Ona hiç düşünmeden Doğum günümde ne alıcağını sormuştum. Normalde öyle süslü hediyelerden hoşlanmazdım. Annemler oyuncak veya kıyafet alırlardı. Ama benim için gerçek hediye bunlar değildi. Aslında gerçek hediyenin be olduğunu ben de anlayamamıştım. En çok da Ömer'in bana ne alacağını merak etttim. Hazırlıkların bitip partinin başlamasına az kalmıştı. Ben de sıkıldım ve kapının önüne oturdum. Az sonra Ömer'in evden elinde boş bir sepet ile çıktığını gördüm. Arkasından seslendim ama sesimi duyuramadım. Çoktan gitmişti. Ben de çaresizce eve girdim. Annemler pastamın birazdan geleceğini söylemişti. Her zamanki gibi kirazlı pasta sipariş etmiştik. Annem mutlaktan seslendi;
— İrem, parti birazdan başlayacak Ömer nerede kaldı?
Gözlerimle bir an Ömer'i aradım. Diğer arkadaşlarım gelmişti. Ama Ömer yoktu. Pastam gelmişti. Partinin başlamasına az kalmıştı. Bir süre Ömer'i bekledim. Gelmedi çok üzülmüştüm. Annem de bu sırada pastayı getirdi. Ama benim gözlerim Ömer'i arıyordu. Pastamı üfledim. Ardından hediyelerin verilme zamanı geldi. Ömer hala yoktu. Ben ilk hediyemi açarken Ömer kapıdan içeri girdi.
- İrem, geç kaldığım için özür dilerim.
Yüzünde üzgün bir ifade vardı. Elinde de kocaman bir sepet vardı. Sepetin içi kiraz doluydu. Ben şaşkın bir şekilde ona bakarken kiraz dolu sepeti bana uzattı.
— Doğum günün kutlu olsun.
Ben sepeti elinden aldım ve sımsıkı sarıldım ona. Benim için gerçek hediyenin ne olduğunu anlamıştım. Ardından herkesin merak ettiği soruyu sordum;
— Neden geç kaldın?
Ömer gülümseyerek cevap verdi;
— Sana kiraz toplamak için Ahmet amcanın kiraz bahçesine gittim. Ben kirazları sepete doldururken Ahmet amca beni yakaladı. Derin bir sorguya çekti. Benim kurtulmam için herşeyi anlatmam gerekiyordu. O yüzden çok geç kaldım.
İstemsizce kıkırdayarak kulağına fısıldadım;
— Yarın beraber gidip, kiraz toplamaya ne dersin?

KİRAZ AĞACI 🍒Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin