Gözlerimi yavaşça araladım. Asya, annem ve babam korkuyla beni izliyorlardı. Gözlerimi açtığım an annem ufak bir sevinç çığlığı attı. Ben şaşkın şaşkın bakınıyordum. Nerede olduğumu niye geldiğimi anlamam uzun sürmedi. Sıcaktan halsiz düşüp bayılmıştım. Kendimi biraz olsun iyi hissediyordum. İki kolumda da serum vardı. Asyaya baktım. Telefonunu bana uzattı;
- Ömer seni merak etmiş. Konuşmak istedi.
Sesi duygusuzca çıkıyordu. Ömer'le konuşmak istemiyordum. İsteksizce aldım telefonu. İlk çalışta açtı. Telaşla konuşuyordu. Beni bu kadar üzen ve bu hale getiren oydu. Hala ne telaşlanıyordu?
Tabiki bunu ona söylemeyecektim.
- İrem, çok merak ettim seni ne oldu? İyi misin?
- İyiyim Ömer neden bu kadar merak ettin? Bir şeyim yok. Sadece halsizleştim ve bayıldım. O kadar.
- Ne demek o kadar? Ya sana bir şey oldayı İrem!
- Bunu beni o kadar üzmeden önce düşünücektin Ömer! Şimdi izin verirsen kaptam gerek uyuyacağım.
Cevap vermesini beklemeden telefonu kapattım. Sıkıntıyla telefonu Asyaya verdim. Yavaşça ayağa kalkıp terliklerimi giydim.
- Nereye kızım?
- Biraz bahçede dolaşmaya çıkıcam anne.
Hızla bahçeye inen merdivenlere yöneldim. Annemin bağırışlarına aldırmadan bahçeye indim. O sırada telefonum çaldı. Aylin adında biri atıyordu. Aylin kimdi ya? Telefonu açacakken hatırladım. Pansiyonun bahçesinde konuştuğum kızdı. Amerika'ya gideceğini söyledi. Gitmiş miydi acaba?
Telefonu açıp kulağıma koydum;
- Alo nasılsın canım?
- İrem lütfen yardım et! Babam gidecekken yakaladı. Bırakmıyor beni lütfen yardım et!
Ağlıyordu. Hem de çok. Telaştan zar zır konuştum;
- Bana hemen konum at Aylin! Çabuk ol!
Telefonu hızlı bir şekilde kapatıp konum atmasını beklemeye başladım.
Bir, iki dakika sonra mesaj geldi. Konum atmıştı. Ama bu halde gidemezdim. Üstümü değiştirmem gerekiyordu. Ve annemleri de bir şekilde ikna etmem gerekiyordu. Kelimenin tam anlamıyla uçarak çıktım merdivenleri. Odaya vardığımda annemler yoktu. Bende hemen telefonla aradım. Annem yine telaşlıydı.
- İrem ne oldu kızım?
- bir şey olmadı anne. Ben iyiyim benim bir arkadasım hastalanmış da onun yanına gidecektim.
- Kızım sen daha iyileşmedin saçmalama gidemezsin hiç bir yere!
- Anne gitmem lazım.
- İrem dikkatli ol.
Hemen telefonu kapatıp üstümü değiştirmeye başladım. mor tişörtüm ile kot şortumu giyip çıktım. Attığı konuma göre fazla uzak değildi. Hemen varabilirdim. Mesajın altına daireyi de yazmıştı. Koşmaya başladım...
