YAZAR'DAN DEVAM
İtona adlı beyaz saçlı çocuk hem öğrencileri hem de Koro_Sensei yi şoka edici bir biçimde saçlarından çıkan dokunaçlarıyla öylece duruyordu. Birden koro sensei neredeyse simsiyah oldu gözlerinden öfke saçılıyordu.
-O dokunaçları nereden buldun?
Diye tısladı.
O esnada beyazlara bürünmüş ucube söze girdi
-Neden bu kadar çok şaşır Koro sensei? Yoksa seni sinirlendiren bir anıyımı hatırladın? Dedi tıslayarak.
O sırada İtona ve koro sensei kavgaya devam etti. Çok fazla yara alan Koro sensei bitkin düşmeye başladı. O sırada İtona nın bir açığını bulup onu dişarıya yağmurun altına fırlattı. Düellonun başında bir karar verilmişti...Kurulan düzeneği dışına atılan kişi kaybeder. Böylelikle İtona bu düelloyu kaybetmiş bulunmaktaydı. O sırada beyaz olan dokunaçları koyu bir griye bürünmeye başladı.
-BEN ŞİMDİ KAYIP MI ETTİM?!?!
Diyerek isyan ve kin püskürürken atağa kalktı. Ancak beyazlı adam onu etkisiz hale getirip bayılttı. Sırtına aldı ve giderken bir şeyler söyledi.
-Yakında tekrar görüşeceğiz...
OKUL SONU
Midara
Bu saçma günün sonunda Mevi'yide aşıp bir cafeye geçtim. Bu işleri yaparken izlenmediğimden emindim. Cafede çok göze batmayan bir yer seçtim ve oturdum.
-Ne içersin?
-Yeşil çay.
Elimle garsona işaret ettim ve oda geldi.
-Buyrun ne istersiniz?
-Bir bardak yeşil çay ve sade kahve lütfen.
-Peki.
Garson gidince biraz daha etrafa bakındım. Biz birkaç insan haricinde birde arkalarda siyahlara bürünüp gazete okuyan bir adam vardı. Tçk. Umarım düşündüğüm şey değildir. Diğer tarafada baktığımda aynı tip adamdan biri daha vardı. Mevi nin arkasında ise işte o vardı. Tsumaki Kotoro. O sırada Mevinin sesiyle irkilerek kendime geldim.
-Midara her şey yolunda mı?
-Mevi kısa kesicem.
-pe...peki.
-Sana bir kaç suikastçiyle iş birliği yaptığımı söylemiştim zamanında. İşte onlar Bu 2 hafta içinde Koro Sensei yi öldürmemi aksi takdirde size zarar verebileceğini söyledi. Bu yüzden size hiç bir şey diyemeden öylece ruhsuz bir canavara döndüm. Ancak ben bu hayatı istemiyorum. Ben... Ben abimden sonra ilk defa farklı bir duygu hissettim sizin aranızda ve bunun bozulmasını istemiyorum. Şimdi ise o adam ile 2 çalışanı burada. Her an atağa geçebilirler. Sana zarar gelsin istemiyorum.
Masanın üstüne içeceklerin parasını koydum ve elimi gömleğinin arsında duran silaha doğru gezdirdim tabi o sırada hemen üstüne bi hırka geçirdim ve ayağa kalktım.
-Buraya gelirken Nagisaya mesaj çektim. İçecekler geldiğinde lütfen hiçbir şey olmamış gibi davran.
-Midara seni yapayalnız bırakamam.
-Lütfen bir kez de dediğimi yap Mevi!
Onun gözlerine baktığında üzülüyordu ve korkuyordu. Buna dayanamayıp Cafeden hızlıca çıktım. Nagisa...lütfen kuzenimi koru. Hızlıca yürüyerek bir sokağa girdim. O sırada 2 kişinin adım sesinin buraya yaklaştığını hissettim ve artık anladımki...Midara...ya ölücek sin, yada öldürecek...
