Öyküden soğudum tşk öd bb.
Olanların üstünden 2 saat geçmişti. Hala içimdeki yangın sönmüyordu. Kafamın içinde dönüp duruyordu Fatih'in cümlesi;
Senin sevdan Nefes'e dokunana kadarmış
"Merhaba Hazan ben."
"Tahir bende."
Senin sevdan Nefes'e dokunana kadarmış.
"ONA NASIL BAKTIĞINI GÖRDÜM ABİ! ONA NASIL GÖZ KOYDUĞUNU!"
Nefesle ilk karşılaştığındaki kibarlığını ona göstermedi!
Hayır! Hayır hayır! Saçmalıyorum. Tabi canım saçmalıyorum. Hamilelikten olsa gerek. Hamilelik. Aslında bazen hamileliğin beni ne kadar değiştirdiğini fark ediyorum. Hormonsal dengelerim değişiyor. Üzülmem ile mutlu olmam arasında bir saniye bile yok. Daha aşermedim hiç. Peki aşerdiğimde Tahir beni umursamazsa?
"Bir gün çocuğumuz olacak Nefes. Ve sen aşereceksin. Bende hiç düşünmeden alacağım.
"Bizim seninle çocuğumuz falan olmayacak Turgay!"
Gözlerimi kapattım sıkıca. Ellerimi gezdirdim yanık izimde. Turgay beni gerçekten mi seviyordu? Tahirden çok mu seviyor- Ne kadar saçmalıyorum ben! Hayır! Seven sevdiğine vurmaz! Onun yaralarını sarar, onun her şeyi olur. Tıpkı Tahirimin bana yaptığı gibi. Beni sevip sarmaladığı için.
"Kuzum ne düşünüyorsun öyle kara kara?" Ne ara dolduğunu bilemediğim gözlerimi sildim ve karnı belirginleşmiş Asiye ablama döndüm.
"Hiç. Öylesine." Elimi tuttu ve sahte kızgınlıkla konuştu,
"Bak eğer bana Fatih'in söylediklerine takıldığını diyeceksen deme! Saçmaladı ya o! Hem o kız Tahiri yedi gözleriyle benim paşam bakmadı bile."
"Öyle mi?"
"Öyle tabi. Hadi çık kocanın yanına."
Gülümsedim ve odamıza çıktım. Tahir tişörtünü giyiniyordu. Beni görünce gülümsedi. Gidip sımsıkı sarıldım. "Seni seviyorum, çok seviyorum!" Diye fısıldamayıda ihmal etmedim.
"Bende seni seviyorum Nefesim"Ellerimden tuttu ve yatağa oturttu. Kısa bir süre yanağımı sevdi. "Fatihe takılmadın değil mi sevgilim? Benim güzelleeer güzeli karım çocuğumun annesi varken o at yüzlüye mi bakacağım?" Dayanamadım ve kahkahamı bastım. Dudaklarına naif bir öpücük kondurduktan sonra başımı göğsüne yasladım.
Akşam yemeğimize başlayacakken kapı çaldı. Asiye abla kapıya bakmaya gittiğinde yüzü asık şekilde girdi. Arkadındanda Hazan Ve Fatih. Tamamen refleks (!) olarak Tahirimin elini tuttum. Kısa sürelide olsa ellerimize baktı ve bana döndü. "Hoş geldin Hazan."
"Hoş buldum Nefes." Hazan geldi ve sağ tarafıma oturdu. Fısıldadığı şey ile dondum. "Bundan sonra kalıcıyım zaten de, Tahir ile mi Fatih ile mi bilmem."Yemeğimi yedikten sonra hepimiz çay içmeye koyulduk. Damağıma gelen tat ile gözlerimi kapattım. Bu, bu neydi? E-erik. Evet evet erik. "Şey Tahir."
"Mıstafaaa. Benum canum şey istedi." Asiye abla ile tesadüfen ikimizde aynı anda, "ERİK! ERİK İSTİYORUM!"2 saatin sonunda ellerinde erik poşetleri ile geldi Mustafa ve Tahir kaleli. İkimizde 1 kg eriği yedikten sonra odalarımıza çekildik. Ha bu arada Hazancığımız burada kalacakmış.
Geceliğimi giydikten sonra Tahirin göğsüne sığındım. "Nefes özledim." Kıkırdadım. Gözlerine bakıp dudağına yapıştım.
**
Tahirin tişörtünü üstüme geçirip Tahirin yanağını öptüm. Hala uyuyordu. Kapımız çalınca Tahirin üstünü sıkıca örttüm. Kasları gözükmesin kocamın. Kapıyı açmamla Hazanı karşımda görmem bir oldu. Üstümüz süzdü. "Kahvaltı hazırda elticiğim." Dedi ve gülümsedi. Bende gülümsedim. "Geliyoruz."
"Tişörtün yeni mi?" "Ha yok kocamın. Dün fazla eğlenmişiz de. Anlarsın ya." Göz kırptım ve kapıyı yüzüne kapatıp Tahirin yanına gittim.-
Selamlar. 54. Bölümde dizi bitiyormuş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalp Sızım | NefTah
Teen Fiction16 yaşında zorla evlendirilip, 18 yaşına kadar okula gittiği her gün dayak yiyen kızın hikayesi Tahir'i görünce değişecek mi? Kardeşiyle verdiği mücadele zaferle sonuçlanacak mı? - - Tüm hakları saklıdır. -CereenAstepe