HAYIR!

21 8 3
                                    

Gözlerimi bağırma sesleriyle açtım.
Yataktan kalkıp etrafa bakınca akşam yatağa gelip yattığımı hatırladım.
Odada bir tek ben vardım ve bağıran
ses yan odadan geliyordu.Yani oğlanın
odasından ki seste ona aitti.
Ses yapmadan odadan çıkıp kapısına yaklaştım.Sesi artık daha net duyuluyordu.
-Ondan uzak duracaksın!
-Ne demek sen karışma ya?!
-Hele bi evime gelmeye çalış!

Tam o sırada kapı zili çaldı.Koşarak mutfağa girip elime bir bardak alıp su koydum.Çaktırmayın ben kesinlikle
su içiyordum.Oğlan sinirli adımlarla kapıya giderken önüne çıktım.
P:Birini mi bekliyordun?
-Hayır.
Sadece yere bakıyordu.Bende inadına yüzüne bakıyordum.
P:Tamam ben kapıyı açarım.Sen al su iç.

Bardağı eline tutuşturup kapıya koştum.Zil hala çalıyordu.Kapıyı açınca karşımda sırıtarak bana bakan bir adet Demon bulmayı beklemiyordum tabi.

~Oooo artık beni kapıda mı karşılıyorsun tatlım?
P:Yine mi sen?
~Ne o beğenemedinmi?
P:Bi düşüneyim, HAYIR!
Kapıyı yüzüne kapatıp oğlana dönünce siniri geçmiş görünüyordu.
Hatta pişkin pişkin sırıtıyordu.
P:Nee?
-Demek beğenemedin ha?
P:Konuyu geçiştirme, sabah kime bağırıyordun anlat.
-Ne? Sen nerden'şey yani ne saçmalıyorsun?
P:Ay hiç duymadım sanki.Ben senin sesine kalktım mal!
-Off.Demonla konuşuyordum, bir şeyler saçmaladı ve seni almaya geldiğini söyledi.
P:Ne dedi!?
-İZİN VERİRSEN SEVGİLİMİ ALMAYA GELİYORUM DEDİ!
P:Ne sevgilisi ya, cidden saçmalamış.

-İzin vermezdim zaten
Kendi kendine mırıldanmıştı.Duymamış gibi yapmaya karar verdim.
 
O sırada telefonumun mesaj sesi geldi.
○Kapının önüne bir hediye koydum, eminim seveceksin.

Ne, bu kişi kaldığım yeri nereden bilebilirki?
Kapıya doğru yürümeye başladım.
-Ne yapıyorsun?
P:Bir dakika.
Kapıyı açtığımda yere baktım,bir kutu vardı.Kutuyu kucaklayıp eve girdim.
-Onu kim verdi?!
P:Bi sus! Şimdi anlarız.
Ablamın odasına gidip yatağa oturdum, kutuyuda önüme koydum.
Kapağını açınca bir not gördüm.Altındada siyah bir tül vardı.
Önce notu okumaya karar verip elime aldım.
"Merhaba sinirli kız! Aslında seninle yüzyüze konuşacaktım ama gelmek istemeyeceğini tahmin ettiğimden not bırakıyorum.Seni akşam 7 de alıcam,
hediyemi de giyip gel."
Bunun kim olduğunu bilmiyordum ama sanırım tanıdığım birisiydi.
Oğlana bakınca elindeki siyah güzel bir elbisege sinirli bir şekilde baktığını gördüm.Elbiseyi elime verip notu elimden aldı.O okurken bende elbiseye bakıyordum.Sonra telefonuma yine mesaj geldi.Mesajı okuyunca anladım kim olduğunu.
"Sevgiler,sınıfındaki bir çocuk"

Demek oydu, mesajların ve hediyeyi gönderen kişi.
Telefon elimden çekilince kaşlarımı çatarak oğlana baktım.Onunda kaşları çatılmıştı.
-Kim bu oğlan!?
P:Arkadaşım.
-Demek arkadaşın ha? Adını biliyormusun?
Al işte harbiden adını bile bilmiyorum ki ben, neden arkadaşım dedim.Ben bu anı daha öncede yaşamıştım.

P:Ne olmuş, senin adınıda bilmiyorum."Ev arkadaşım!".
-Aa haklısın ben Crush (yazar:kuruş diye okumayın kraş diye okunuyor
^-^)
P:Tamam,bu"arkadaş"benimle aynı sınıfta.Yani sınıf arkadaşım.

-Herneyse.Eğer gideceksen hazırlanmaya başla bayağı uyudun,
saat 5 buçuk oldu bile.
P:Yuhh! Ben daha banyo yapıcam!
Panikle ayağa fırladım.Banyoya koşup içeri girdim ve kapıyı arkamdan kilitledim.Malum evde tek değilim.
Etrafa baktım.Lan elbiseyle havluyu almadım!
Kapının kilidini geri açıp çıkınca oğlanın pis pis sırıtarak yatağın üzerinde uzandığını gördüm.
C:Ben de diyorum havlu ne zaman aklına gelecek.
P:Pislik! Hatırlatsana o zaman!
C:Bir saatin kaldı!
Havluyla elbiseyi kucaklayıp tekrar banyoya girdim.Kapıyı kilitledim ve
Elimdekileri lavabonun üstüne bırakıp duşa girdim.Yıkanıp çıkınca kurulanıp elbiseyi üzerime geçirdim.
Üzerime tam oturmuştu.Kısa değildi.
Tam dizimin altında bitiyordu.Yinede heryerimi belli ediyordu.Neyse.En azından kısa değil.saçımı kurutup
-saç kurutma makinesi vardı-bağlamadan bıraktım.Siyah saçlarım belimin biraz üzerinde bitiyordu.
Kapının kilidini açıp dışarı çıktım.
Ablamın taraklarından birini alıp saçlarımı taramaya başladım.Odaya bakınca oğlanın gittiğini farkettim.Bi zahmet gitsin.

Saçımı iyice tarayıp tarağı yerine geri koydum.ablamın çekmecesini açıp
siyah babet çorabı alıp giydim.
Yine telefona mesaj gelince açıp baktım.
"Bir şeyi unutmuşum, kapıya bak."
Kapıya koşup açınca yerde yine bir kutu gördüm.Kucaklayıp içeri girdim ve kapıyı kapattım.Odaya geri dönüp yatağa oturdum.kutuyu açınca bir çift siyah babet gördüm.giyince üzerimdeki herşeyin siyah ama uyumlu olduğunu farkettim.
Saçlarımda kıyafetlerime uyum sağlıyordu.Aynadan kendime baktım.
Birtek yeşil gözlerim görüntüme renk
katıyordu.

Saate bakınca 5 dakika kaldığını gördüm.kapıya gidip beklemeye başladım.O sırada Crush mutfaktan çıktı, elinde içecek vardı.Gözü bana kayınca içtiği şey boğazında kaldı ve öksürmeye başladı.Yanına gidip sırtına vurdum.
P:Nasıl becerdin boğulmayı?
-sana bakmam yetti.
Yine benim duymadığımı sanarak kendi kendine mırıldanmıştı.
Telefonumdan mesaj sesi gelince hemen baktım.
"Geldim ;) "
Kapıyı açınca arabasına yaslanmış bir oğlanın beni beklediğini gördüm.
○Kızlar genelde erkekleri bekletmez miydi?
P:Ben bekletmeyi sevmem.
○Bende beklemeyi sevmem.
P:Adın ne?
○Ow söylemedim dimi, Thunder.
P:Ben de Poppy.Telefon numaramı nerden buldun?
T:Sınıf defterinde vardı.
P:Hee.
T:Neyse arabaya geçelim artık.
İkimizde arabaya binince arabayı çalıştırıp sürmeye başladı.
P:Ee nereye gidiyoruz?
T:Seni yeni açılan bir restoranta götürüyorum.Yemek yemedin umarım?
P:Ah hayır bugün hiç yemek yemedim.
T:Nasıl ya? Bütün gün aç mı durdun?
P:Aslında öğlen kalktım, bu yüzden 3 saat filan oldu sadece.
T:Haa anladım, nasıl becerdin tüm gün uyumayı?
P:Dün yaklaşık 6-7 saat test çözünce
beynim bayağı yoruldu.Sonuç olarak 10 saat uyumam gerekti.
T:Benim beynim o kadar testi hayatta kaldırmaz, çalışkan olmalısın.
P:Tabiki, şu lanet sınav için günde en az 4 saat test çözüyorum.Evde odamın yarısını testler kaplıyor.
T:Ciddi olamazsın! 1 buçuk ay kaldı sınava, bu kadar çalışmak senin için zararlı.Kendine bu kadar yüklenmemelisin.
P:Doktor olmak istiyorum ki bunun için çok çalışmalıyım,hem çalışmaktan zarar gelmez!
T:Ama uykusuzluktan zarar gelir!
Ya sınav zamanı geldiğinde sınavda uyuya kalırsan? 1 yıl daha beklemen gerekir.
Bunu düşününce gözlerim büyüdü.
Ben bunu hiç düşünmemiştim.
T:Sakin ol sadece şakaydı.
Lan bu nasıl şaka! Ödüm koptu benim burda!
P:Birdaha böyle şakalar yapma! Gebertirim seni!
T:Hahahahha amacın doktor olup başkalarını kurtarmak ve sen beni öldürmekle tehdit ediyorsun, sence ben inanırmıyım?

Dalga geçmesi sinirime gitsede gülmesi ortamı yumuşatıyordu.Ben de güldüm.
P:Haklısın, en fazla sakat bırakıp iş kazası derim ne var bunda?
Gözleri korkuyla büyüyünce kahkaha attım.
T:Tamam sen kazandın, birdaha dalga geçmeyeceğim.Kabul ediyorum güzel tehditti.Benim ilkokulda öğretmene sinirlenip ettiğim tehditle karşılaştırılamaz bile.
P:Ne demiştinki öğretmenine?
T:Adam tutup dedeni hamile bıraktırıcam demiştim.

Kahkaha atmaya başlayınca o da gülmeye başladı.Kahkahamın arasından konuştum.
P:O-nu na-sıl yapıcak-tın aca-ba?
T:Bende bilsem.

Gülmem durunca arabada durdu.
T:İşte geldik...

☆Evet burada bitiriyorum.927 kelime oldu.Bölüm geç geldiği için üzgünüm internet sıkıntısı yaşıyorum.:(
Sonraki bölümde görüşürüz.

YARDIM ETMEKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin