İçeri girince fazla kişinin olmadığını farkettim.En fazla 10 kişidir heralde.
Cam kenarında bir masaya oturduk.
Benim sağ çarprazımdaki masada bir erkek grubu oturuyordu.Crush'ın sağ çarprazında ise 2 tane kız oturuyorlardı.
C:Ne yemek istersin?
P:Ha? Ne?
C:Ne yiyeceksin diyorum garson bekliyor.
Kafamı sonunda ona çevirince yanında bir oğlanın dikildiğini farkettim.Elinde not defteri olduğuna göre garson olmalı.
"Vaycanına çooook zekisin!"
-Sus bi ya dalga geçmeyi bırak!
İçses susunca Crush'a baktım.
Bana bakıp bıkkınca ofladı.
C:Tamam onada benim dediklerimden getir.
Garson oğlan sırıtarak kafa salladı ve yanımızdan ayrıldı.
P:Sen ne yiyeceksinki?
C:Senin yiyeceğin şeylerden.
P:Çok açıklayıcı oldu teşekkürler.
C:Rica ederim.
Göz devirip kafamı cama çevirdim.
Telefonuma mesaj sesi gelince cebimden telefonu çıkarıp kimin attığına baktım.Yine Thunder'ın numarası.
○"Napıyorsun?"
Ben:"Bir kafede arkadaşımla oturuyorum, sen napıyorsun?"
○"Parkta birine bakıyorum."Parkmı? Dışarda yani kafenin karşısındada bir park var.Of herneyse.
Ben:"Birinemi bakıyorsun? Kime?
○"kafanı biraz sola ve ileriye çevir.
Ben:Ne?
○"Dediğimi bir yap anlarsın.
Dediğini yapıp kafamı sola ve ileriye doğru çevirince Thunder'la göz göze geldim.Gülüp kafamı iki yana salladım.Crush'a baktığımda bana sorarcasına bakıyordu.
C:Sen neye gülüyorsun?
Birden gülmemi durdurdum.
P:Hiçbişeye.
C:Akıl sağlığından şüphe etmeye başladım.
P:Boşversene.
Bir tıklatma sesi gelince kafamı tekrar cama çevirdim ve camın dibine girmiş bir adet Thunder'la karşılaşınca çığlık attım.Korktum yav.*-*
C:Sen ne diye çığırıyorsun ya?
Çarpraz masamdaki oğlanların bana bakıp güldüğünü farkedince utandım.
Pislik Thunder.
T:Üzgünüm korkuttum biraz.
Ben yine çığlık atınca öbür masadaki oğlanlar bu sefer kahkaha atmaya-pardon anırmaya-başladılar.
P:Ya sen ne ara yanımdaki sandalyeye geldin? Rezil oldum sayende.
Crush'a baktığımda gülmemek için dudaklarını ısırıp kendini kasıyordu.
P:Gül gül sende gül, hiç kasma kendini.
Dediğim anda o da anırmaya başladı.
Ya bu oğlanlar gülmek nedir bilmiyorlarmı?
Gülmesini bitirince ona kötü bakışlar atıp Thunder'a döndüm.
Gülümseyerek bana bakıyordu.
İfadesine bir anlam veremeyince kafamı sağa yatırıp ona baktım.
T:Az önce korktuğunda çok tatlıydın.Seni döverkende çok tatlı olacam
bekle sen.
C:Hey biz seninle tanışamamıştık.Ben Crush.
Elini ona uzattı.Thunder'da gülümseyerek elini uzattı.
T:Thunder.dedi ve el sıkıştılar.
Garson oğlan elinde tabaklarla geldi ve önümüze koyup kafasını Thunder a çevirdi.Garson:Siz ne alırdınız?
T:Ben sade kahve alsam yeter.
Garson:Tabi.
Defterine birşeyler yazıp gidince tabağa baktım.P:Oha! Ne varsa doldurmuşlar!
C:Kahvaltı tabağı o, ne bekliyordun?Hem hepsini bitirmeden burdan gidemezsin.Biraz kilo alman lazım.Nerdeyse hiçbirşey yemiyorsun.
Bundan kurtuluşum yok sanırım.Son şansım olan Thunder'a baktığımda kaşlarını çatarak bana bakıyordu.
T:Demek az yiyorsun öylemi?
P:Ya hayır,siz çok yiyorsunuzo kadar!
T:Hadi oradan! Hepsini ye çabuk.
Oflayıp tabağa baktım.Ya benim midem bu tabağın çeyreği kadar.Nasıl yiyeyim hepsini?***
P:Yaa yeter midem almıyor!
Evet 1 saat 15 dakikadır aynı yerdeyiz
Doymama rağmen onlar inatla birşeyler yemem için çabalıyorlar.
C:Senin midene bir baktırmamız lazım.
T:Ne demek miden almıyorya? Tamam şunlarıda ye söz gideceğiz.
P:Söz mü?
Diye sordum ikisinede bakarak.
Birbirlerine bakıp kafalarını tekrar çevirdiler.Aynı anda"söz"dediklerinde tabaktaki şeylerden birkaçını da zorla ağzıma tıktım.
T:Ay tamam yeter cidden ben bunaldım sana bakarken.
C:Al bendende o kadar.
İkiside ayağa kalınca bende ayağa kalktım.
T:Ben öderim siz bekleyin.
Hızlıca yanımızdan gidince Crush'a baktım.O da bana baktı.Sonra kafasını başka tarafa çevirdi.
Çıkışa doğru yürümeye başladım.Crush da benimle geldi.Kapının önünde biraz bekleyince Thunder'da yanımıza geldi.Bir mesaj sesi gelince telefonuma baktım.Aahh ablam yazıyo, doğru ya ona haber vermedik çıkacağımızı.
Ablam♡:Benim hayvan yanındamı?
Telefonlarımı açmıyor da 1 saattir.
Ben:Evet yanımda.
Ablam♡:Hesap sor bakiyim telefonu hiçmi duymamış?
Ben:O iş bende ;)
Ablam♡: ;]Telefonu geri cebime koydum.
Kaşlarımı çatarak Crush'a döndüm.
P:Sen niye telefonuna bakmıyorsun bakiyim?! Dedim biraz bağırarak.
C:Aha!bunun içine ablam kaçmış!
P:Çabuk telefonunu aç!
Panikle elini cebine atıp telefonu çıkardı.Açıp ekranına baktı ve yüzünü buruşturdu.
C:47 cevapsız arama ve 23 mesaj var.
Hemde hepside ablamdan.Hele diyorum bu kız ne diyor.
T:Ablan çok kızarmı?
C:Kızmak ne kelime ya! Yapabilse sinirliyken bakışlarıyla öldürür adamı.
T:Oww senin için üzüldüm.
C:Neyse boşverin onu,şimdi ne yapıyoruz?
P:Thunder'ı dövüyoruz!
T:Niye ya?!
P:Rezil oldum sayende!
T:Haa o konu.
Dedi ve ikiside gülmeye başladı.
Gülün siz gülün.Pislikler.
C:Poppy sen dün lunapark demiştin.Hava kararmadan lunaparkamı gitsek?
T:Bana uyar.
P:Yaşasın! Lunaparka gidiyoruz!T:Cidden çocuk gibisin.
C:Sana katılıyorum.
T:Benim arabam parkın yanında, onunla gidelim.Benimle gelin.
Diyerek yürümeye başladı.
Bizde onu takip ettik.
Kırmızı bir arabanın yanında durunca biraz arabayı inceledim.sağ ön farında siyah renkte pençe izinde bir çıkartma vardı.Yine havalı bir araba.
Öff kıskandım.Benim niye arabam yok ya!Gerçi ehliyetimde yok.Cidden haa bunların ehliyeti nasıl var?P:Ehliyetin varmı Thunder?
T:Tabiki.Yoksa nasıl araba süreyim.
P:Bu yaşta nasıl ehliyet aldın?
T:Çakma annem yetkililere rüşvet verdi.
C:Çakma derken?
T:Üvey.Annemle babam 2 yıl önce boşandı.Babamda hemen karı buldu.
Hiç boş durmuyorlar yakında kardeş gelir heralde.
İkiside pislik pislik gülünce ne demek istediklerini anladım ve ikisininde omzuna vurdum.
P:Ne biçim şeyler konuşuyorsunuz siz ya!Arabaya bininde gidelim artık zaman geçiyor.Onlar binince bende arkaya bindim.
Sonunda binebildik bu güzel şeye.
Elime telefonu alıp anime izlemeye başladım (yazar:koymazsam olmazdı;)
Taaki telefon elimden çekilene kadar
P:Yaa Crush!
C:Sen çizgifilm mi izliyorsun!
P:Hayırr!!
Crush telefonun ekranını Thunder a da gösterince Göz ucuyla ekrana bakıp arabayı sürmeye devam etti.
T:Yok lan anime o.
C:Yine de çizgi film değilmi?
P:Sen nasıl animeye çizgifilm dersin!?
Lan delirtme beni aha da şu kapı varya, Kapıyı açıp kafanı araya sokarım sonrada kapıyı kafana çarparım çocuk!! Hemen lafını geri al!
T:Oooo büyük tehdit, cidden dediğini yapar bence lafını geri al dostum.Geçen sene bu benim kafama silgi atmıştı kafam hala ağrıyor ve silgi attığı yer morarık duruyo.
C:Tamam lafımı geri alıyorum.Anime çizgifilm falan değil.Hem şu kavganızı anlatsanıza merak ettim.
P:Thunder anlatsın.
T:Tamam.Şimdii geçen sene ders işliyorduk.Ders matematik.Öğretmende buna baya gıcık davranıyordu.Öğretmen dedi
"Gel Poppy'cim bu soruyu çöz"diye,
Bu soru da bayağı kazık soruydu.Yani çok zordu.Poppy öğretmenin dediğini yapıp ayağa kalktı ve tahtanın önüne gitti.Öğretmen eline kalemi verdi.
İşlem yapsın diye.Poppy tahtaya iyice bakıp"cevap a=457, b=653"dedi ve kalemi hocanın eline verip havalı havalı thuglife yaptı.Sonrada yerine geri geçti.Ben"Oooo hoca g.t oldu sayende"diyince taa bilmem nerdeki sırasından kafama silgi fırlattı.Daha önce koşarken yanlışlıkla poppy ye çarpmıştım o zamanda düşmüştü ve el bileği morarmıştı.Anlaşılan hala o günün siniri üstündeydi.Oda nasıl bir sinirle fırlattıysa yemin ederim silgi motor takmış gibi bir hızda kafama geldi.Ders çıkışında hoca hem beni hemde poppy'yi müdürün yanına götürdü.Sonuç olarak ben ceza almıştım poppy de elini kolunu sallayarak çıkıp gitmişti.O gün bu gündür hala matematik öğretmeni ikimizede gıcık.C:Bence thunder iyi söylemiş, poppy neden çocuğun kafasına motorlu silgi atıyorsun?
T:Aynen kanka koru beni, ben korkumdan kendimi savunamıyorum.
P:Susun artık! Verin telefonumu animem yarım kaldı.
T:Anlaşılan bu günlük animen orada kalacak çünkü geldik.
Crush telefonumu elime verdi ve arabadan indik.☆★☆★
1050 kelime şimdilik yeter umarım.
Sonraki bölümde görüşürüz ♡
