Menekşe

3

En nefret ettiğim zil sesiyle gözlerimi araladım . Evet yine başlıyorduk , en berbat maratona . Okulların kapanmasına bir hafta falan vardı , okula gitmeyi bırakıp bir hafta erkenden üniversite sınavı için kursa başladım . Öncedende gittiğim hocalarından çok memnun kaldığım bir kurstu , okul gibi büyük bir alandı . Fakat duyduğuma göre el değiştirmişti , yani eski hocalara hitaben ne kadar iyi olurlar bilemem .

Hızlıca yataktan kalkıp lavaboya girdim , diş macunuyla , fırçayı alıp dişlerimi fırçaladım . Yüzüme suyu çarpıp kenardaki havluya kuruladım . Saçlarımı öylesine enseden bir topuz yapıp içeriye geçtim . Dolabı karıştırırken uygun bir kıyafet buldum , beyaz
t-shirtle altıma dar kot pantolonu üstüme geçirdim . Makyaj aynasının karşısına geçip oturdum , saçlarım kendiliğinden düz olduğu için ve kısa , göğüsümün üstünde olan uzunlukları fazla zahmet gerektirmediği için tarayıp bıraktım . Fazla makyaji sevmezdim , lip balm sürüp mutfağa ilerledim .

Saat 09.13 civarları olduğu için Dilara hayla uyuyordu , hemen küçük bir tost yapıp , peçeteye sardım , oturup yiyecek vaktim olmadığından yolda giderken tıkınıcaktım .

Ayakkabılarımı giyip üstüme vazgeçilmez kot ceketimi alıp çıktım , saate baktığımdan biraz daha yavaş yürürsem geç kalıcağım aklıma geldi . Koşarak dolmuşun geçtiği sokağa gittim , şanslıydım ki hemen gelmişti .

Boş yere oturup , evde hazırladığım tostu yiyordum , aslında çekiniyordum ama konu yemekse , çekinmek pekte umrumda değildi .

Son lokmamı ağzıma teperken , karşımda oturan teyzenin bakışlarının şimdi farkına varmıştım . Kesinlikle yemek yerken kendimi kaybetmiyordum .

İnmem için seslenip , kurs yerinin önünde indim . Her tarafta yüzlerce insan vardı , okuldan farkı yoktu hatta koca bir üniversite gibiydi .

Binanın kapısındaki listelerden kendi sınıfımı aradım , ya ben kördüm yada burda adım ve soyadım bulunmuyordu.

Kurs müdürünün odasını aramaya başladım , tarif edilerek zorla bulduğum odanın önünde bekleyen biri daha vardı .

Nazikçe kapıya yaklaşıp tıklatıcakken
gür ama bir o kadarda etkiliyici bir ses
" Müdür içeride yok " kafamı kaldırıp yüzüne baktığımda gözleriyle karşılaştım . Benim yeşilimsi gözlerime bin basardı mavi tonlarına bürünmüş gözleri . Derin nefes alıp " Ne zaman gelir , biliyor musun ? "

Saatine bakıp " 15 dakikadır yok , ne zaman geliceği hakkında da bir fikrim yok "

Tebessüm edip kapının karşısındaki koltuklara oturdum , o ise bana bakıp ayakta dikilmeye devam etti .

Bir 5-6 dakika sonra canım müdürcüğüm okulumuza daha sonra odasına teşvik edebildi .
Kapıdaki çocukla aynı aynda odaya girip karşısında dikildik .
Bize sert bir şekilde " Ne istiyorsunuz?"

Umursamayıp öncelikli davranıp lafa ben girdim " Bina giriş kapısında , sınıf listelerinde adımı bulamadım , burdan öğrenebilir miyim? diye geldim "

Yanımdaki çocukta " Aynen bende adımı bulamadım o yüzden burdayım "

Müdürü beğenmemiştim çok sert ve kabaydı . Sinirle bilgisayarını açıp adlarımızı aldı .

Boğazını temizledi " Çağrı Yıkılmaz "

Müdürün ağzından bir sınıf şubesi çıkınca birbirimize baktık . Müdür yine oflayıp puflayarak " Ne bakışıyorsunuz sınıfınıza gitsenize , şansınıza aynı sınıftasınız "