patient || kookmin

•11•

Jimin başını iki yana sallayıp, "Vazgeç şu flörtöz hareketlerinden." diye söylendi ama yanakları al al olmuştu. Bunu fark eden Jungkook sadece tebessüm etmekle yetindi.

Başlarda Jimin'in cinselliğe önem veren biri olduğunu düşündüğü için ona sapık bir herif gibi davranmıştı fakat Jimin hiç de öyle biri değildi ve son muhabbetlerinden sonra ona duygusal olarak çekildiğini hissediyordu Jungkook.

Jimin'in yanaklarının al al olması Jungkook'un penisini değil, kalbini hareketlendiriyordu olması gerektiği gibi.

Jungkook biraz daha tanımak istiyordu Jimin'i. Bu yüzden sanki iki arkadaşlarmış gibi konuşmaya karar verdi.

"Koleksiyonunda çok fazla şampanya var, seviyorsun sanırım. Bu akşam benimle şampanya içmeye gelmek ister misin?"

Jungkook'un ani teklifi karşısında Jimin ne diyeceğini bilemedi.

Hadi ama, o iyi biri gibi. Sanırım kabul edebilirim. Tek sorun, bana sahip olmak istemesi?

Jimin gülümseyip, "Teşekkürler fakat tanımadığım insanlarla buluşmuyorum." diye söylendi. Jungkook somurttu ve Jimin'in karşısındaki sandalyeye oturup, "Zaten beni tanıman için buluşuyoruz." dedi. Aslında bu mantıklıydı fakat Jimin yine de tedbiri elden bırakmak istemiyordu.

Jungkook ikilemde kalan Jimin'i ikna etmek için, "Söz veriyorum flört yok, yakın temas yok, tenhalarda sıkıştırıp öpmek yok." dediğinde Jimin kıkırdayıp, "Tenhalarda sıkıştırıp öpmek mi?" diye sordu. Jungkook da kendi söylediğine güldüğünde Jimin biraz durulup, "Sana ne kadar güvenebilirim?" diye sordu.

Jungkook da ciddileşmişti. "Ruhun ve duygularını senden başka kimse koruyamaz ama, bana bedenini emanet edecek kadar güvenebilirsin Jimin. Ne dokunurum, ne de dokundurturum."

Jimin derin bir nefes alıp sesli bir şekilde bıraktı nefesini. Hafifçe tebessüm edip konuştu, "Sana güvenmek istemiyorum, ama güveniyorum Jungkook."

-

"Bana evine geleceğimizi söylememiştin Jungkook!"

"Başka bir yere gidersek ben rahatça içemeyeceğim!"

"Nedenmiş o?"

"Sen bana emanetsin ve emanetimi sarhoşken koruyamam! Şimdi gir şu eve!"

"Omonotomo sorhoşkon koroyomom, benimle bir eşyaymışım gibi konuşma Jungkook!"

Jungkook ve Jimin, Jungkook'un evinin kapısının önünde kavga ediyordu. Jimin girmemekte ısrarcıydı, Jungkook ise onu içeri sokmakta.

Başka insanların içinde Jungkook Jimin'e bir şey yaparsa Jimin'in çığlık atıp insanları başına toplama ihtimali vardı fakat evde başbaşalarken bir mucize olmadığı sürece Jimin'in kurtulması mümkün değildi. Evet evet, Jimin Jungkook'a çok güvendiği için kafasında bunları kurguluyordu.

Jimin kollarını birleştirip, "Ben sarhoş olana kadar içmeyeceğim zaten, kendime sahip çıkarım." dediğinde Jungkook Jimin'in kendisine güvenmemesine sinirlenmişti.

Jimin'in kolundan sıkıca tutup onu sertçe içeri çektiğinde Jimin "Ne yapıyorsun?!" diye bağırdı. Jungkook kapıyı çarparak kapatırken, "Ananın amını yapıyorum!" diye yanıtladı Jimin'i.

Jungkook o kadar yüksek sesle söylemişti ki bunu, Jimin korkudan olduğu yere sinmişti.

Sinirini yatıştıramayan Jungkook, "Zorla öptüm diye mi bu güvensizliğin?" diye bağırdı. "Bir öpücük ulan! Sadece bir dudağın diğerine değmesi! Boy boy fotoğrafların var magazin sayfalarında kadınlarla, hiçbirini mi öpmedin?! Ulan öpmeyi geç kim bilir kimleri becerdin ama hala bir öpücük yüzünden sana zorla dokunacağımdan korkuyorsun!"

Jimin kimseyi öpmemişti, Jimin küçüklüğünde yaşadığı olaydan sonra kimseyle birlikte olmamıştı. O fotoğraflardaki kadınların hepsi magazin için birer oyuncaktı. Jimin'in geçmişini örtbas etmek için tutulmuş oyunculardı o kadınlar. Fakat Jungkook bunların hiçbirini bilmediği için Jimin'in üstüne gitmeye devam etti.

"Ben tecavüzcü değilim, ben organ mafyası değilim, ben dolandırıcı değilim, ben seri katil değilim! Ben sadece eşcinsel haklarını savunmak için, eşcinselliğe karşı bakış açısı çok farklı olan birini tanımak isteyen normal bir insanım! Anla artık bunu Park Jimin."

Jimin sessiz kalmıştı.

Jungkook titrek bir nefes çekip tekrar dudaklarını araladı, sesi kısıktı.

"Ben sanırım doktoruna tutulmuş bir hastayım." dedi omuzları düşerken.

~